KILIK KIYAFET HAYDİ SİYASET
“ İnsanlar kıyafetlerine göre karşılanırlar ve bilgilerine göre uğurlanırlar.”
Esas olan insanın dış görünüşü değil görgüleri,bilgileri ve yetenekleridir.
Günümüzde kılık kıyafet üzerine yapılan uzun tartışmalar üzerinde kafa yormanın zamanıdır diye düşünmekteyim.
Geçmişte olmuş ve bugünlerde olanlara kafa yormayanlar iş işten geçtikten sonra kafalarını taşlara vurmaya ve “Ah ahmak kafam, nasılda düşünemedim!” demeye mahkûmdurlar.
Böyle durumlarla karşılaşıldığında halkımız söylediklerine kısaca göz atacak olursak çok anlamlı söylemler bize durup- düşünmeyi ve doğruyu bulmayı sağlayacaktır.
“Anladım anlamaya da iş işten geçti,tavşan yamaca geçti.!”
“Bir musibet bin nasihatten iyidir.!”
“Türk’ün aklı sonradan gelirmiş.!”
“Neler olduğuna bak neler olacağını gör.!”
Daha böyle sayısız halk sözü,nice olup-bitenden alınan dersleri özetlemekte…
Her ülkenin kendine özgü geleneği,coğrafi koşulları ve tarihi geçmişi bulunmaktadır.
Ülkemiz için yılların süzgecinden elenerek gelen ve Cumhuriyet yasaları ile belirlenmiş çağdaş yaşama ve görevlere uygun kılık –kıyafet anlayışı bulunmakta.
Her önüne gelen istediği gibi bu toplumsal konuyu kendi anlayışı ve inancına göre topluma dayatırsa orada büyük sorun var demektir.
Toplumsal sorunlar uzlaşmayla çözülmez ise gerginlik,kırgınlık ve kızgınlık yaratarak gelecekte şiddetli kasırgalara sebep olacak birikimler,kırılmalar oluşturmaya ortam hazırlayacaktır.
Toplumsal kırılmaların faturası yine topluma çıkacak ancak böyle ortamları besleyen ve körükleyenler kenarda oturup keyfine bakarken,halk kesimleri düştükleri ortamı kan ağlayarak izlemek ve yaşamak durumu ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu sosyal,siyasal ve toplumsal gelişmelerin dünyada örnekleri çok görülmüş ve uluslara büyük faturalar çıkmıştır. Hepsinin de bedelini halk ödemiştir.
Alel acele ve ne pahasına olursa olsun anlayışı ile yapılanlar uygulamalar ve zorlamalar acı faturaları halka çıkaracak “büyükler tepişirken arada kalanlar ezilecek.!”
T.C.nin çağdaş kazanımları bir gecede ve bir kalemde silinmek istenirse nasıl sancılar yaratacağı da gözden uzak tutulmamalıdır.
Düşünce ve inanç farklılıkları ulusal birlik ve beraberliğe zarar yerine fayda sağlamalıdır. Farklı ama birlikte olmayı dünya aşmış olmalı ve insanlığın mutluluğu,huzuru,verimi ve gelişmesi için bütün dinamikler bu amaca yönelmelidir.
Bu ortak değerleri birlikte pekiştirmeyi, paylaşmayı ve geliştirmeyi öğrenmesini ve uygulamasını bilen toplum birlikte başarıya ve huzura erişecektir.
Toplumu ilgilendiren tüm konularda halkın sorumluluğu,bilinci ve birikimi hepsinden önemlidir.
Kılık-kıyafet karışmasın siyaset!…
YAHYA AKSOY
YORUMLAR
değerli yazar, her gün sabırsızlıkla 'acaba hangi konuda nasıl bir yazı okuyacağım ' kaleminizden diye merakla bekliyorum. çok anlamlı , çok derin çok güzel konular işliyorsunuz yazılarınızda. bu yazınızda aynı şekilde nefis bir yazı olmuş. her harfine katılıyorum ve sizi kutluyorum. saygılar.
ipekyolu
o kadar çok konu var ki yazılacak,bunların içerisinden
özel,özgün,güncel,yaşamsal,sosyal ve kültürel olanı
edebi bir dille işlemek gerekir diye düşünmekte ve yazmaktayım.
Bakış açınızın genişliği he türlü takdirin üzerinde.
saygılarımla...