- 2642 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Mutlu Evlilik,Doğru Evlilik...
Aşk tatlı bir kalp çarpıntısı, çokça yürek acısı, mesafe olmadan da özlem ve asla dendiği halde yine affetmek üzerine gitgellerden ibaret bir hisler karmaşasıdır. İçinde özveri, heyecan, şehvet, şefkat, sükunet, hayranlık, kıskançlık ve korkuyu barındırır. Biraz deliliktir. İnsanı ya coşturur, ya da dondurur! Aşkla mantık kavgalıdır, biri diğerini istemez. Akıl illa mantık derken, yürek aşkı seçer. Aşksa tüm benliğin teslimiyetini sever.
Bu delilik kadına yakışır. Aşk kadını bulunca sıkı sıkı sarılır. Kadın aşıkken güzelleşir, sevdiğine tutkuyla kenetlidir. Düşünceler kapana kısılmışken daha çok dokunmak, daha sık koklanmak istenir. Onunla uyuyup, onunla uyanmak dilek olur. Yemek boğazda kalır, uyku haram olur. Bir şarkı ya da şiirde yakalanır, gülerken aşık insan birden ağlamaya kalkışır. İnsan sevdiğine susar aşıkken, kana kana, kanaya kanaya...
Küçücük bir kızken insan babasına aşık olur. İyi bir babanın şefkatiyle verdiği güven küçük kızın kalbine saplanan ilk oktur. Bu yüzden, “ben büyüyünce babamla evleneceğim” diyen de çok olur. O yaşlarda aşk nedir bilinmez… Babanın sevgisi insanı aldatır, kızlar hep biricik kalacağına inanır. Koca olan erkek eşini bir baba gibi koruyup sevemez, kendi baba olana kadar bu nasıl bir sevgidir bilemez! Mükemmel erkeklerin kızları evlilikte mutsuz olur, babaları bunun baş sorumlusudur.çünkü harandırlar.Mutlu bir evlilik için; gerçek aşk, gerçek sevgi ,gerçek bağlılık ve sorumluluk gerekir,hayranlık yetmez oysa.
İlkokulda masum aşk başlar. Sınıfın tombişi, belki de çillisi minik kızın gözdesidir. Deftere, kitaba kalpler çizilip, her sabah okula “aşık oldum” diye hoplayarak gidilir. Çocukluk aşkı bir başkadır, hiç kirlenmez çünkü o yaşta aşk nedir halen bilinmez. Bu en güzel hatıra hayat boyu itinayla saklanır, hatta ilerde insan çocuklarına anlatır...
Genç kızken tatlı kalp çarpıntıları olur, aşk yavaş yavaş anlamını bulur. Kafalar derslerden çok “Nasıl daha güzel olsam”a yorulur. Lise aşkı can acıtır, çünkü pek çoğu karşılıksızdır. Yaş icabı mantık aşka yakışmaz, aşksız bir hayata inanılmaz...
Sonraki yıllarda yürek ve ruh yaşla birlikte büyür. Kadın için aşk artık hem gerekli hem de gerçek olur. Kendi kıymetinin farkına varıp, seçici davransa da kırılmalar gelir yine onu bulur, aşkın öteki yüzü genç kadını ordan oraya savurur. Yine de aşk güzeldir; kadın pes etmez, aşkın kredisini erkekler tükete tükete bitiremez...
En özel aşk güzel zamanında kandırır, çoğunun sonunda düğün yapılır. Alyanslı aşk sevgiyle sulanıp, saygıyla korunmak ister, hele dürüstlük varsa içinde çok uzun yıllar sürer. Sevdalının yanında hayat daha kolay sırtlanır, zorluklar beraber olunca kolaycana aşılır...işte bu aşk ebedidir...
Aşk ilgi, aşk sabır, aşk anlayış ve aşk emek ister. İçinde arkadaşlık varsa, dayanacak bir omuz, paylaşılacak bir yastıksa her şeye rağmen yaşamaya ve yaşatmaya değer. Aşkın sorumluluğu ağırdır, kadınını taşıyabilecek kompleksiz adam ister..; sevgi ve saygıyı doğallıkla içinde taşıyan pozitif kişilere hadi gel demek lazım..beklemiş. Herşeye rağmen birbirlerine destek verip yuvalarına sevgi yatırımı yapanlar kazanır ancak..Biri diğerini olduğu gibi kabul edip, değiştirmeye çalışmaz,Çözümlerini kendi içlerinde arayıp bulduklarından ilişkileri hiç kirletmedikleri sürece sevgileri hep ilk günkü kadar taze kalır.
Evliliğin gerektirdiği sorumluluklardan, paylaşımlardan kaçan, evliliği detay gibi görüp kendi bağımsızlıkları peşinde koşan ve garip bir şekilde bunun mücadelesini veren görüntüde hayat arkadaşlarının dublörlük yaptığı iletişim arızalı bu ilişki karmaşası sevgi ve ilgi yokluğu içinde kıvranan, anlaşılamamaktan, takdir görmemekten ve yorgunluktan şikayet eden bedbaht insanlar, gün geçtikçe sevgiyi yokeder hale getirir..Halbuki hayat arkadaşı tutunabileceğiniz, güvenebileceğiniz, çok sevip hep korumak isteyeceğiniz insan değil midir? Evi, yatağı, yemeği AŞKI paylaştığınızdır
Can dostudur, sevgilidir. Omzuna dayanabileceğiniz, üşüdüğünüzde ısınmak için sokulabileceğiniz, korktuğunuzda koru beni diyebileceğiniz, hastalandığınızda size bakacak, başarınıza alkış tutacak, gözünüzün yaşını silecek ve sizi kalbinin en derininden sevebilecek biridir. Onunla çocuğunuz olsun istersiniz çünkü o seçtiğinizdir, sizi seçendir..Sevgisiz evlilklerdeki en büyük darbeyi tabi ki çocuklar alır. Çünkü anne babaları ileride başkalarını hayatlarına soksa da, onlar anne babalarını seçip değiştiremezler. Güç kavgaları asık suratlı, sinirli anne babaların arasında büyüme mücadelesi veren küçük kalpleri kırar. İç dünyalarında suçu kendilerine atarlar, anlayamazlar olup bitenleri. Hayatlarının en güzel çağı çocuklukları belki de hatırlamak istemeyecekleri hatıralar yüzünden hiç hak etmedikleri şekilde sarsılır, hayat kumbaralarında bu kavgalar birikir ve onların tertemiz dünyalarını kirletir. Onları çok isteyerek dünyaya getiren kadın ve erkek ise çocuk büyütmeyi, giydirip, yedirmekten ibaret sanır. Bilmez ki çocuk huzur ister, güven ister, mutlu anne-baba ve sevgi dolu bir aile ister...huzur...
Umarım insanlar evlenirken mutluluğa baş koymanın anlamının iki hayatı bir yapmaktan geçtiğini fark eder ve bunun sorumluluğunu almaya hazır olarak evlenirler; umarım nikah masasına oturmadan tüm bencilliklerini silkeleyip, egolarını temizlerler çünkü attıkları imzayla sadece hayat arkadaşı olmuyor, ilerideki çocuklarının da iyiliğini sağlama sözünü veriyorlar. Her açıdan sağlıklı çocuklar yetiştirebilmek sağlam bir aile olabilmekle mümkün oluyor,gerçek sevgiyle...
İçinde gerçek sevgi, içinde empati, şefkat , takdir ve güven olan; sürprizler ve gerçek iltifatlarla süslü, saygın bir evlilik; gözünün içine bakarak konuşmak isteyeceğiniz, birgün görmeseniz özleyeceğiniz, sizin için tek ve size özel eşler dilerim hepinize..Hayat paylaştıkça, hayat ürettikçe, hayat sevdikçe ve sevildikçe güzel,çok güzel olur...
Aşkların en güzelini yaşayıp, yaşatmanız dileğiyle...
öykü gülen güven...