Fidyas'a Mektuplar-1
Çocukluğumuz, ah o çocukluğumuz yok muydu Fidyas.Hani ilk mektepte çizdiğin kızların kazaklarını pembeye boyarmışsın.Çingene pembesine.Sonra eflatun renklerini çok kullanırmışsın.Kızlar pembe kazaklı,çiçekler eflatun renginde olurmuş hep.Şimdi neden o renklerden kaçıyorsun Fidyas?Yoksaa korkuyor musun?
Biriktirdiğin yalnızlıkları çoban kavalıyla emziriyormuşsun Fidyas.Seni hiç kimseye benzetemiyorum. Bir tek uzaklara benziyorsun, çok uzaklara Fidyas.Her gece çözmek için kördüğümlerini hafakanlar bıçaklarmış seni de yine de çözülmezmiş avuçların ta ki şafak sökene kadar.Şafak vakti üzerine bir ikindi serinliği düşer ay perçemlerini tararken,yaralarını sararken uykunun kollarına uzanırmışsın Fidyas.
Onu diyordum Fidyas.Başağrılarıma iyi gelen Yıldız çiçeğidir.Diğer bir adın da Dalya çiçeği diyorlar Fidyas.Unutma beni,pembe krizantem benim çiçeklerimdir.Hislerime dokunurlar,sırlarıma dokunurlar,düşlerime dokunurlar. Ah Fidyas, dağları mavi,sabrı kepez,çiçekleri mor Fidyas.Çocukluğun neşe içinde geçmiş.Şimdi asık surat oldum diyorsun.Büyüyorsun Fidyas.Olgunlaşıyorsun.Acı çekerek olgunlaşıyoruz Fidyas bilmiyor musun?
Düş artık kitapların yakasından Fidyas.Gittikçe yalnızlaştırdı okumak seni.Okuduğun kahramanlar yok çevrende görmüyor musun?Sevdiğin yazarların ya bir kasaba istasyonunda ya da bir kulübede yalnızlık ve sefalet içinde ölmüşler Fidyas.
Ama yazarlar içinde Tolstoy’u ayrı bir yere koymuşsun Fidyas.Onun mistik yanını Dostoyevski’nin ahlakçılığını öve öve bitirememişsin.Raskolnikov mahkemesini vicdanında kurmuş ,sonra cezasını çekerek azaplarından kurtulmuştur.İnsanlar cezalarını isteseler de istemeseler de çekerler Fidyas.Vicdanımın verdiği azaptan çok korkuyorum demişsin Fidyas.Cehennemdeki azabın böyle bir şey olduğuna inanıyormuşsun.. Ne de çok ortak yanımız varmış.
Dostum!Biliyorum herkes dünyaya erken gelmekten şikayet ederken sen geç geldiğinden yakınıyorsun.Kadim zamanların hikayesini,edebiyatını,sanatını,tabiatını ruhunla örtüştürüyosun.Mistizm ,doğa ,yalnızlık ve hep hüzün! ve içinde sakladığın pembe ve mor!Sus Fidyas sus...
Şimdi şehirlere kirli yağmurlar yağıyor Fidyas.Ağızlarında galiz küfürlerle caddeleri kirleten kalabalıklarda seni duyamıyorum.Kem gözlerinde ateş taşıyan insanlar, ah o maskeleri altında korkunç ruhlarla dolaşan insanlar hemen yargılanmalı Fidyas.Mesela şu kibirli dul,ağır cezada yargılanmalı.
Maskeli yüzler çok tehlikelidir Fidyas.Ay ışığının yakıştığı,eşyanın gürültüsünden uzak yüzler de vardır.O yüzleri sen de tanırsın Fidyas.Onlar çekip giderken aynalarda ,camlarda kalıyor resimleri.Ben görüyorum Fidyas.