- 579 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DEVLET VE BİZ
Her şeyden önce şu gerçeği bütün açıklık ve anlaşılırlığı ile peşinen söylemeliyiz:
Devlet, fertler ve milletler için çok büyük bir şans, çok sağlam bir dayanak, çok çok önemli bir bir varlıktır. Devletsiz bir toplumun geleceği karanlık, gücü zayıf, etkisi sıfırdır. Devlet olmadan insanın mutlu olması, toplumun toplumsal bağlarını koruması, zayıfın hakkını alması, güçlünün adil olması, zamanın insan ve toplum yararına değerlendirilmesi mümkün olmaz.
Dünyada hiçbir güç, olay veya olgu devletin yerini tutamamış, devlet olmadan toplumlar da olmamış, devletsizlik bu dünyada görülen en büyük devası olmayan dert olarak kalmıştır. Nice büyük ve kalabalık topluluklar devletsiz oldukları veya kendilerini ayakta tutacak teşkilatlı bir güç demek olan devletten mahrum kaldıkları için yok olup gitmişlerdir.
Dünyada bugün ne kadar hatırı sayılır topluluk veya millet varsa bilin ki o millet ve toplulukları ayakta tutan güçlü, hatırı sayılır büyük bir devlet de vardır. Devletleri milletlerin kurduğu ne kadar doğruysa, milletleri de devletlerin koruduğu, mutlu, huzurlu ve refah içinde yaşayan bir duruma kavuşturdukları da o kadar doğru, o kadar gerçektir.
Biz millet olarak devlet-millet anlayışı içinde yaşayageldik. Ne zaman büyük ve güçlü bir devletimiz olmuşsa o kadar büyük bir millet olmuşuz, ne zaman millet olarak birlik ve beraberliğimizi korumuş, çalışmadan yılmamış, Hakk’a ve adalete koşmuşsak o zaman da büyük bir devlet kurmuşuzdur.
Devletimizin gücünün zayıfladığı zamanlar; millet bağlarımızın zayıfladığı, iç veya dış şer güçlerin tahriki veya tazyikiyle dağılma veya çözülme sürecine girdiğimiz dönemler olmuş, millet olarak bizi ayakta tutan milli değerler dejenere olmaya yüz tuttuğunda da devletimiz zayıflamaya, gücünden kaybetmeye başlamıştır. Bizde devlet ve millet sürekli birbirini besleyen,birbirine dayanak ve destek olan çok önemli iki faktördür. Tarih, devletimizin gücünün zayıfladığında milletimizin güçsüz düştüğüne, milletimizin güçsüz kaldığında ise devletimizin zayıfladığına şahittir.
Türk milleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti bizim en son ve en önemli bir şansımızdır. Büyük Atatürk’ümüzün önderliğinde yedisinden yetmişine bütün bir Türk milletinin katıldığı bir milli kurtuluş savaşından ve milli bir mücadeleden sonra kuvayı milliye ruhuyla kurulmuş bu devlete canımız gibi kanımız gibi sahip çıkmalı, onu her ne pahasına olursa olsun kıyamete kadar korumalıyız. Onu ekmek gibi, su gibi, hayat gibi kıymetli bilmeli ve kıymetini koruyabilmesi için bize düşen bütün görevleri çekinmeden yerine getirmeliyiz. İçte bir kısım hain ile dıştaki düşmanlarımızın oyunlarına gelmemeli, dünya tarihinde altın harflerle adımızın yazıldığı dönemlerin altın gibi kıymetli devletimiz sayesinde olduğunu hiç ama hiç unutmamalıyız.
Devlet için vergimizi vermeli, askerlik görevini çok ama çok önemsemeli, devleti yükseltmeye, devleti güçlendirmeye çalışmanın hattı zatında kendimizi güçlendirmek, milletimizi kuvvetli kılmak, haysiyet ve onurumuzu ayakta tutmak demek olduğunu hiç aklımızdan çıkarmamalıyız.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile varız. Türkiye dışında yaşayan Türkler Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile varlar. Ne kadar varımız varsa, hepsi de varlığını, huzurunu, diriliğini ve dinçliğini bu devlete borçludur.
Devletsizlik sadece zahmet, acı, ızdırap, dağınıklık, yokluk, birbirine düşme, çekişme, zayıflama, güçlü devletlerin dümen suyuna girme veya onların saldırılarıyla tarihin çöp sepetinde çürümeye terkedilme getirir.
Bu gerçek hiç unutulmamalıdır!..
Durdu ŞAHİN
YORUMLAR
16 imparatorluk,120'in üzerinde devlet kurmuş bir milletin evlatlarıyız.Hiç bir dönemde milletimiz devletsiz kalmamıştır.
Yazınızı dikkatli okuyan bir T.C. vatandaşı devletin ne kadar öneme haiz olduğunu idrak eder.
Kalemizin gücü ,üslubunuzun akıcılıgı ve şairaneliği nesire de yansımış
Tebrik,takdir ve selamlarımla...