- 1016 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Büyümek
"keşke hep çocuk kalsaydım da dizlerimdeki yarayı en büyük acı sansaydım "
Herkes büyür!
Kimisi bulutların yumuşaklığında büyür ve buna kafa yormaya fırsat bulacak kadar mutlu büyür. En büyük derdi bulutlar maviyken mi güzeldir? Yoksa beyaz olsa daha mı iyi olur?
Herkes bir gün büyür, ama büyür! Büyürken BÜYÜR aslında…
Kimisi, her yanını kanata kanata büyür. Her yanında yaralar, bereler, izler kalır…
Bu kimilerinin kanadı yoktur diğerleri gibi. Çok kanamaktan kanatlanamaz, bulutlarda yürüyemez, dans edemez kimileri.
Zordur büyümek! Kendi içinde yalnızdır da. Sizin gibi kendi yalnızlığında kaybolanlar eşlik eder bazen siz büyürken. Geçtiğiniz o çetrefilli yolda, yanınıza dahil olur. Kimseyi beklemezken, kimseyi özlemezken hem de…
Daha önce bu yoldan geçenler, sizin söylemek istediklerinizi, önceliğin verdiği ayrıcalıkla çoktan söylemiştir. Nasıl da aynı, nasıl da tam aradığınız kelimeler. Okurken titrer içiniz. ‘İşte buydu söylemek istediğim’ diye geçirirsiniz içinizden. Geçmişin şairi birden sizin ruhunuzda gezinir.
‘Çocuk Olsam Yeniden… Bir tek Düştüğüm İçin Acısa İçim, Ve Kalbim; Çok Koştuğum Zaman Çarpsa Sadece …’
Herkes büyür! Herkes bir gün büyür…
Herkes boyun eğer (mecburi sebeplerden), razı olur bedenin ve ruhun boyut değiştirmesine. Zaten başka çareside yoktur! Dünya dönüyorsa eğer –ki dönsün, insan da dönüp durur kendi çevresinde. Ama Dünya büyümez, insan büyür. Dünya döner, insanlar dönmez bazen. Gidenler gelmez bazen, çıktığı kalplere! Ama yine de bir gün herkes büyür! Acıya acıya ve istemeyerek. Ama büyür!
Aslında büyürken her şey büyür. İnsan kendisiyle birlikte çok şeyi büyütür. Acıyı büyütür, öfkeyi büyütür, hüznü büyütür. Biz büyürüz, duygularımız büyür. Ama ne tuhaf ki; biz büyüdüğümüzde Dünya küçük gelmeye başlar gözümüze. Gökyüzü o kadar da büyük gelmez, denizler sandığın kadar engin değildir, yıldızlar fazla karmaşık ve çok da uzak değildir sanki. Hepsi küçük gelir artık bakış açına, görüş alanına dar gelir. Sığamayız içlerine, dolamayız ama hep taşarız. Ve neden sonra sevgilerinde sandığınız kadar, hatta sandığınızdan da küçük olduğunu görürsünüz, hayıflanırsınız. Büyüttüğünüz sevgilerin bir gün küçük, küçücük olduğunu anlarsınız.
Yeterince büyüyüp, büyümekten artık vazgeçtiğinizde, hızla küçülmeye başlar her şey. Bu çelişkiden çok yorulursunuz. Küçülen gururlardan, onurlardan, insanlardan tiksinirsiniz, mideniz bulanır. Olduğunuz yerde (keşke) kalabilmeyi dilersiniz. Büyümekten/küçülmekten azat olmak istersiniz. Ama bu baş kaldırışınız boşunadır. Çırpındığınızla kalırsınız. Hatta çırpındıkça batarsınız. Ne kadar istemeseniz de, büyümekten ve bazen küçülmekten(!) kendinizi kurtaramazsınız. İnsanca yaşamaktır aslında tek istediğiniz. Büyümesin insanlar böbürleneceklerse, kibirlenmesin ukalaca ve küçülmesin insanlar onursuzca, azalmasın…
Şaşırdığınızda, kocaman kocaman büyüyen gözlerinizin eşliğinde, olan biteni izlemekten başka ‘iyimser ‘bir (his) seçeneğiniz kalmadığında, ne kadar incinseniz de, daha iyi bir fikriniz (büyümekten, hep büyümekten başka) olmadığı için bu duruma hemen adapte olur ve kabullenirsiniz içler acısı boyun eğişinizin rehavetini…
Herkes büyür!
Bir gün herkes büyür. Güzel olan yüreğimizdeki küçük çocuğu incitmeden, onunla beraber büyüyüp, ama onun şekerlerine hiç dokunmadan, onun çocuk kalmasına ve büyümemesine izin verip, bir daha küçülmemektir aslolan…
fulya/22kasım2010
YORUMLAR
Büyümek olgunlaşmaktır,hoşgörüdür,hayatı hergün biraz daha tanımaktır(şaşırırcasına)Hergün yeni birşey öğrenmektir,her hatadan ders almak,her yanlışta doğruyu bulmak,her güzellikte başka güzellik görmek,her acıda ,her sancıda şükretmektir büyümek.Sen büyürken akıp giden zamana bakmak,çocuklarını,torunlarını görmek şerefine nail olmaktır.Farkı görmek demektir büyümek.Keşkelerimiz hiç bitmez zaten.Keşke hep çocuk kalsaydımlar,keşke 10 yıl öncesine geri dönebilseydimler.Dileğim keşke'lerle dolu bir yaşamdansa iyi'ki lerle dolu bir yaşam olmasıdır.
İyi akşamlar. İzniniz olursa bu yazınızı ergenlik çağındaki öğrencilerimle paylaşmak isterim. Onların büyüme sancılarına iyi gelecektir.
Fulya CODAL
Yazınıza sizin kaleminizden bir yorum "Daha önce bu yoldan geçenler, sizin söylemek istediklerinizi, önceliğin verdiği ayrıcalıkla çoktan söylemiştir. Nasıl da aynı, nasıl da tam aradığınız kelimeler. Okurken titrer içiniz. ‘İşte buydu söylemek istediğim’ "
Düşündüğüm ama yazıya dökemediğim duygularla ve düşüncelerle böyle güzel, böyle iç acıtıcı şekilde karşılaşmak beni çok sarstı. İnsanoğlunun büyüdükçe küçülen dünyası gerçeğini incinerek ve sarsılarak okudum. Paylaşımınız için teşekkür ederiz.
Keşke hiç büyümesek, hep çocuk kalsak...
Fulya CODAL
saygımla...