- 1094 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
HER ŞEY DÜŞÜNCEDEN DOĞAR!
Ne saçlarını karıştıran rüzgâr, ne trafiğin gürültüsü, ne de başının üstünden çığlıklar atarak uçan martılar. Hiç biri umuru değildi. O sadece okuyordu.
…/…
Bir süredir hayatında doğru gitmeyen bir şeyler vardı. Bu kadar çok yanlışın üst üste gelmesine kendisi de inanamıyordu. Sanki bir başkasının hayatını izler gibi izliyordu, olan şeyleri. Sürekli kaybediyordu. Her alanda, her konuda kayıplar yaşıyordu.
Hiç durmadan bir şeyler arızalanıyor, tamirleri için para yetiştiremiyordu.
Sudan bir sebep yüzünden oğluyla tartışmışlar, oğlu kapıyı çarpıp gitmiş ve o günden beri de aramıyordu.
En sevdiği elbisesini ütülerken yakmış, aile yadigârı vazoyu kırmıştı.
En sonunda, saçma sapan bir nedenle, O da “ Hoşça kal “ demişti.
Bu olaydan birkaç saat sonra da beli tutulmuş, iki büklüm kalakalmıştı.
Oysa hayatında yepyeni bir sayfa açmıştı. Tam her şey güzel olacak derken yaşadığı olumsuzluklar onu dibe vurma noktasına getirmişti.
Pes etmek üzereydi ki; yıllardır görmediği sınıf arkadaşı ile karşılaştı. Bir yerde oturup kahve içmeye karar verdiler. Oradan, buradan konuşurlarken, arkadaşı, sesindeki mutsuz tınıyı fark etti ve “ Neyin var senin? “ dedi. Gözyaşları içinde, son günlerde, olanları anlattı. O anlatırken arkadaşının dudaklarında bir gülümseme belirdi. Anlattıklarını dinledikçe, gülümseme genişliyordu. Sonunda, gülümseme, kahkahaya dönüştü. Şaşkın gözlerle, gülmekte olan arkadaşına baktı, kaldı.
Arkadaşı: “ Dur, hemen kızma. Sana gülmüyorum.” dedi. Bir süre sonra, her ikisi de sakinleştiklerinde, sözlerine devam etti: “ Bak anlatayım. Bundan bir süre önce, seninle aynı durumdaydım. Hayatımın en mükemmel anında bir sürü olumsuzluklar yaşamaya başlamıştım. Ruh durumum da seninkinden farksızdı. Bir arkadaşım, bir kitap tavsiye etti. Hiçbir şey demiyorum, sadece o kitabı oku, dedi. Okudum.
Ve anladım ki; bütün olaylara sebep olan benmişim. Ben ve korkularım. Ben ve düşüncelerim.
O kadar uzun yıllar olumsuzluklar yaşamıştım ki artık hayat şeklim ve felsefem bu olmuştu: Ben kaybeden, beceriksiz, güzellikler yaşayamayan, sevemeyen bir insanım. Layık olduğum hayat bu. Neye sahip olursam; kaybederim. Kimi seversem; terk edilirim. Ve benzeri bir yığın düşünce, korku. Oysa her şey düşünceden doğuyormuş. O kitabı okuyunca anladım.
O günden sonra, bütün olumsuz düşüncelerimi, kalıplarımı, yargılarımı değiştirdim. Elbette zaman aldı. Ama başardım. Hayatımda her şey güzelleşmeye başladı.
O kitabı okumalısın.”
Arkadaşının tavsiye ettiği kitabı aldı. Okudukça, düşünsel yanlışlarını fark etmeye başladı. Satırların arasında, kendisini görmeye başladı. Uzun yıllardır edindiği, oluşturduğu kalıpları yıkmasının zor olacağını biliyordu. Arkadaşı gibi zaman alacaktı. Ama yapacaktı.
Kitabın sonuna yaklaşmıştı. O gün, evde duramayacağını hissetti. Kitabı da yanına alarak, evden çıktı. Yolun karşısına geçip, deniz kenarında bir banka oturdu. Okumaya başladı.
…/…
Kitabın son sayfasını çevirdi. Bitmişti. Kapattı, ellerini birleştirdi, üstünde. Görmeyen gözlerle denize baktı. Başını kaldırdı. Ulaşamayacağı uzaklıkta ki bulutları inceledi. Yüksek sesle:
“ Değişeceğim “ dedi.
Çantasından kalemini ve küçük not defterini çıkarttı. Aklından geçenleri yazdı. Kâğıdı kitabın kapağının içine koyarken kendi ismini ve aldığı tarihi yazıp, yazmadığını kontrol etti. Yazmıştı. Gülümseyerek kitabı bankın üzerine bıraktı. Kalktı. Evine doğru yürümeye başladı.
…/…
İbrahim ellerine baktı. Kirden kapkara olmuşlardı. Kendisi bile tiksindi, ellerinin görüntüsünden. Deniz suyuyla, biraz da olsa, temizleyebileceğini düşündü. Topladığı çöpleri taşıdığı arabasını çekerek sahile yöneldi. Bankta bir kadın oturuyordu. Başını kaldırmış, bulutlara bakıyordu. Deli mi acaba? diye düşündü. O sırada kadının kalktığını gördü. Kalkarken, banka bir şey bıraktığını fark etti. Biraz oyalandı, uzaklaşması için. Sonra banka yaklaştı ve bir kitap gördü. Kitabın kapağını açtı. İlk sayfasında yazan ismi okudu. Altında tarih ve bulundukları şehrin ismi yazıyordu. Sonra bir kâğıt fark etti.
“ Bu kitap, benim hayatımda, pek çok şeyi değiştirdi. Hayatımdan önce, düşüncelerimi ve bakış açımı değiştirdi. Bu kadar yıl yaşadıktan sonra öğrendim ki; hayatımda olan ve beni mutsuz eden her şeyin sebebi benmişim. Geçmiş yıllarım için yapabileceğim bir şey yok. Ama gelecek için yapabileceğim çok şey var. İnanıyorum.
Sizden ricam; kitabı okuyun. Bitirdikten sonra isminizi ve günün tarihini içine yazın. Bir yere bırakın. Bırakın ki; bir başkasının hayatını da değiştirebilsin. Sevgilerimle.”
İbrahim, kitabı bankın üstüne bıraktı. Koşarak gitti, deniz suyuyla ellerini yıkadı. Çöp arabasını oturduğu banka iyice yaklaştırdı. Kitabın ilk sayfasını açtı ve okumaya başladı:
HER ŞEY DÜŞÜNCEDEN DOĞAR!
Eser Akpınar
10.11.2010
İzmir
Devam edecek…
YORUMLAR
Çok güzel bir mesaj. Günün seçkisi olmasını çok isterim. Çünkü bu mesaja ihtiyacı olan çok kişinin olduğuna inanıyorum.
Eser Akpınar
Tek kelimeleyle harikaydı. Sabahtan bu yana okuyacağım fakat yazını sindire okuyabilmek için eve dönmeyi bekledim. Beklediğime de değdi açıkçası. Zaman zaman hepimiz bu ruh haline sahip oluyoruz. Şu var ki benim uyguladığım bir yöntemdir. Sorunları dinlemeyi yada anlatmayı çok sevmem. Anlatıldığında dinlerim ve kendimce yardımcı olmaya çalışırım. Bazen de öyle zamanlar olur ki bir sorun karşısında yıkar vururum kendimi. Sonra bir bakarım sorun olarak nitelediğim şeylerin hiç önemi yokmuş. Kesinlikle düşüncenin şekliyle alakalı. Olumlu düşünmek olumlu hale getiriyor. olaylara olumsuz bakmayı hiç sevmem. Bolu' da sahjil yok ama belli olmaz belki şehrin bir yerinde bir bankta o kitabı bulmayı istiyorum. Güne gelecek bir yazı ve gelmelide zaten. Sevgilerimle canım benim.
Eser Akpınar
En içten teşekkürlerimle. Sevgiler, selamlar.
haklısın arkadaşım her şey düşüncelerimizle başlıyor..
onun hep pozitif düşünüp pozitif olaylara çağrışım yapmamız gerekiyor ama galiba
buna kendimizi çok inandıramıyoruz..
sevginle paylaşım için teşekkür ediyorum.
Eser Akpınar
Denemek ve yaşamak lazım.
Teşekkür ediyorum. Sevgilerimle.
Yazı mükemmel.
10 numara.
Finalde İbrahim kitabı fırlatıp gidecek diye ummuştum.
Genelde öyle olur da.
Tebrikler.
Eser Akpınar
Çok teşekkür ediyorum. Değer katıyorsunuz, her zaman. Selam ve saygıyla.
Bu kitabı arkadaşım bana armağan olarak, okumaya başlamadan iki yıl önce göndermiş, bir türlü okumak isteği duymamış, kütüphanem de "belki bir gün okurum" diyerek bırakmıştım. İki yıl sonra olaylar üst üste gelmeye ve beni tam anlamı ile sıkıntıya sokmaya başlamış, kütüphanemde de okumak ve kafamı dağıtmak için hiç bir kitabım kalmamıştı. Bir gece yine uyku tutmamış bir vaziyette kitaplarımı karıştırırken, bu kitabı okumadığımı farkettim ve elime aldım. Gecenin üçü olmuştu ve ben ilk sayfasından son sayfasına kadar sabah saat yediye kadar soluksuz okumuştum. Uyku uyumak istemedim. Tatil günü olduğu için eşofmanlarımı giyip hemen kapıdan dışarı çıktım ve ayaklarım beni deniz kenarındaki çay bahçesine taşıdı. Günün yirmi dört saati açık olan Yalı kahvesine gidip bir masaya oturdum. Ondan önce simitçi dükkânına uğramış bir simit almıştım. Hemen bir fincan da çay söyledim.
Benim yapmam gereken düşünce yapımı değiştirmekti. Çünkü ben düşüncelerim ile tüm olumsuzlukları kendim davet ediyor. Akşam ne düşünüyorsam sabah onunla karşılaşıyordum. Şimdi önümde atlatmam gereken üç günüm vardı. Bu üç günü en iyi şekilde atlatabilmem için düşüncelerimi değiştirip ona göre davranmak zorundaydım Ve o gün bunu denemeye karar verdim. İnanın bana düşüncelerim ve bakış açım değiştikten sonra üç günü korktuğum gibi geçirmeyip, hiç tahmin etmediğim güzellikleri yaşamaya başladım. O gün bu gündür olumsuz bir şey aklıma geldiği anda, onu olumluya çevirmek için düşüncelerimi değiştiriyorum ve kazanıyorum.
Yine bizi düşünmeye iten bir yazı idi. Sevgiler yüreğinize
Eser Akpınar
Hayatı ayna olarak kabul ediyorsak. Yansıttığımız şeyleri yaşadığımıza inanıyorsak. Bu noktaya gelmemiz çok da zor olmamalı.
Güzel bir tesadüf; sizin de düşünmek için deniz kenarını seçmeniz.
Teşekkür ediyorum. En içten sevgilerimle.
Eser Akpınar
Eskilerin bir sözü vardır sevgili Eser, ağlamak ağlama getirir, bir olaya ya da bir kişiye aşırı üzülmek, üzüntü getirir diye.
Demek doğruymuş.
Haklısınız, denemesi bedava, olumlu düşünelim ki, güzellikler olsun hayatımızda.
Teşekkürler bu güzel paylaşım için, selam ve sevgiler.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Sevgiler yüreğinize.
Egitim görmemis ya da yeterince egitim almamis bir insana dünyanin en önemli kitabini bile tavsiye etsen kar etmez.
Korkular ya da herseye olumsuz bakmak hep bilgisizlikten.
Bilgisiz insan ürkektir, en kücük problemde bile dünya yikildi gibi bir karamsarliga kapilabilir.
Yazik böyle insanlara.
Düsündüren bir yaziydi.
Yüreginize saglik sevgili Eser Hanim
Sevgilerimle
Eser Akpınar
Eğitimle çok alakalı olduğunu sanmıyorum. Daha çok hayata bakış açısı ile ilintili, bence.
Teşekkür ediyorum. Sevgiler yüreğinize.
"Negatif olma" ve " Pozitif olma" durumu anlattıklarınız... Evet ben çok inanıyorum, ufacık bir soruna olumsuz bakınca, o ufacık sorun büyüyor büyüyor dağlar kadar oluyor karşımızda. Bir türlü çözüm bulamıyoruz, gecelerce üzülüyoruz.Belki göz yaşı döküyoruz.Dünyamızı karartıyoruz...Aradan zaman geçince geriye dönüp baktığımız da aslında sorunun ne kadar küçük olduğunu görüyoruz. "Neden bu kadar üzüldüm ki" diye de hayıflanıyoruz...
Ölümden gayrısına çözüm yok, her derdin bir çaresi var. Önemli olan her zaman olumluyu düşünmek...
Sabah ben de sahile ineceğim banklara bakacağım.Belki kitabı okuma sırası bana gelmiştir...
Kaleminize sağlık Eser arkadaşım.Sevgilerimle...
Eser Akpınar
Dilerim bir gün ihtiyacımız olan kitabı bir yerlerde buluruz, hepimiz.
Teşekkürlerimle. Sevgiler.