4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1978
Okunma
Duygularımızı sadece içimizde, kendi kendimize yaşamamız için değildir. Sevgimizi yeterince gösteremedikten, içimizdeki yoğun duyguları o güzelliği paylaşamadıktan sonra ne anlamı kalır ki…
Hiç düşündünüz mü bilmem; sevginizi nasıl gösterdiğinizi, karşınızdaki kişinin gözlerinde nasıl pırıltılar yarattığınızı. Kalbinizin sınırlarını zorlayan, tüm ruhunuza hatta bedeninize egemen olan bu güzel duyguyu hissettirebilmek de en az içinizde hissettiğiniz kadar coşkulu olmalı. Sizden taşıp sevdiğinize akmalı. Sevginizi itina ile paketlemeli, en güzel süslerle süsleyip öylesine albeniyle sunmalıyız. Çünkü sevilen her insan böylesi özeni hak eder.
Duygularınız içinizde birer çağlayan misali coşup taşarken, dudaklarınızdan çıkacak sevgi sözcükleri sevdiğinizin yüreğinden en derinlere inebilmeli, onu pembe bulutlarla gezdirip, mavi derinliklerde yüzdürmeli, hatta kor ateşte eriyebilmeli. O güzelim yoğun duygularınızı paketlerken kaplayacağımız kağıt yerine gözlerinizdeki ışıltıları, paketin üzerindeki rengarek süsler yerine yüzünüzdeki en tatlı tebessümü ekleyin.
Duygularımız sadece içimizde, kendi kendimize yaşamamız için değildir. Sevgimizi yeterince gösteremedikten, içimizdeki yoğun güzelliği paylaşamadıktan sonra ne anlamı kalır ki…
Bazen hiçbir sebep yokken vereceğimiz küçücük bir hediye, bir demet kır çiçeği, kısacık bir mesaj, anlamlı bir yazı duygularımıza öyle güzel anlam katar ki. Doğum günleri sevgililer günü, tanışma günleri günü gibi sıradanlaşmış ve beklenti içine girilmiş günlerde değil; içinizden geldiği herhangi bir anda verilen en güzel hediyenizi. Ona özel olduğunu hissettirin, her saniye düşünülmeye değer olduğunu. Şöyle bir düşünün şimdi; kaç kez başardınız bunu ya da kaç kişi size bu güzelliği yaşatabildi? Sayısı ne kadar az değil mi? O halde hemen başlamak için ne bekliyorsunuz; ’keşke’lerinizin sayısı azalacak bu ufacık hamlelerle ha gayret.
Süprizler yapın durduk yerde, sebepsiz şaşırtın, şımartın elinizden geldiğince. İnanın ki sevilen her insan, şımartılmayı hak eder. Yeter ki sessiz kalmayın, içinizde yaşamayın en derin duygularınızı. Paylaşın sözcüklere bindirip sevginizi gönderin sevdiğinize. Bir kere değil her zaman yapın bunu. Korkmayın, gün gelirde karşılığını bulamazsanız bile en azından’keşke’leriniz olmayacak hayatınız da bunlara dair. Yıllar geçip de eskiler özlem duyduğunuz da, utangaçlığınıza, sıkılganlığınıza kızgınlık duymuyacaksınız. Denedim elimden geleni yaptım diyeceksiniz cesurca.
Kıymetiniz mi bilinmedi… olsun . Gün gelecek sizinde kıymetinizi anlayacak birileri çıkacaktır karşınıza. Siz yeter ki pes etmeyin. Sevgiyi her daim yaşatın gönlünüzde. Çünkü insan sevdikçe büyür , sevdikçe olgunlaşır, sevdikçe ve paylaştıkça hayatın zorluklarına daha kolay katlanır. Sevgi kalbiniz de açan en nadide çiçektir, sakın onu soldurmayın, yaşatın ömrünüz boyunca. Aktarın sevdiklerinize, içinizdeki güzelliği paylaşın onlarla. Elinize geçen fırsatları iyi değerlendirerek asla ertelemeyin duygularınızı, yarına bırakmadan içinizden geldiği an yaşayın anı anda yaşayın. Yarın aynı şansı yakalayıp yakalayamayacağımızın garantisi yok çünkü. Zaman su misali akıp geçiyor parmaklarınızın arasından, tutmaya çalışmak nafile. Önemli olan elinizin altındayken fark edebilmek ya da başka bir deyişle
“YAŞARKEN YAŞIYORUM VE MUTLUYUM” diyebilmek.
Bunun için sevgiyi ve sevginizi göstermenin önemi öylesine büyük ki…çünkü hepimiz ancak çok sevdiğimizde, sevgimizi, sınırsız paylaştığımızda hayatın güzelliklerini, detaylardaki gizemi fark edebiliyoruz. Haksız mıyım?
Hepiniz sevgiyle kalın.