Dağ Evi
Dağ Evi
Gök gürültüsüyle uyandı..Gecenin karanlığında şimşekler odayı güneş gibi aydınlattı..Uykulu gözlerle ayılmaya çalıştı kalbi son derece hızlı atmaktaydı, yatağında doğruldu odada yağmurun sesi duvarları delercesine duyuluyor,kalbine eşlik ediyordu.Oysa uykuya o kadar ihtiyacı varken doğanın azametinin sese yansıması olacak iş miydi..
Uzun ve yorucu yolculuktan sonra yılda birkaç gün kaçamak yaptığı dağ evi kucak açmıştı, yalnız kalmaya ihtiyaç duyduğu dönemdi, hayatın temposu birkaç yılını saniyeler gibi alıp götürmüş yapamadıklarını miras bırakmıştı..
Delicesine dostlarına kavuşma isteği uzun ve yorucu yolu çekmeye değerdi.Yatağından kalkıp yağmurun serenatlar bestelediği pencereye yaklaştı.O an içinin titrediğini hissetti.Dışarıda arka arkaya çakan şimşekler gökyüzünde dans eder gibi şekilleniyordu.Uzun süre boş gözlerle yağmurla şimşeklerin armonisini seyretti..Günün ağarmasına saatler vardı ve dönüp yatağına uzandı..
Uyandığında güneş kasvetli bulutları delip kirpiklerinden süzülüyordu..Çocuk edasıyla yatağından çıkıp kendini doğanın kollarına bıraktı..Özlediği mis gibi toprak kokusu artık damarlarda dolanıyordu..Sanki bütün acılar geride çok gerideydi..
Ta ki
doktorun eline tutuşturduğu belgeyi hatırlayana kadar.. Dünyası yıkılmıştı ..Hiç ihtimal vermediği çaresiz hastalık onu da mı yakalayacaktı?İsyan etmek çare miydi? Aylar geçse de kabullenmek çok zordu çok...Elbet herkes ölecekti,fakat çok erken dedi ..
Erken olan geç kalınan mı ? dolu yaşanılamayan mı? diye düşündü..Bunları kağıda dökerek anlatmalıydı..Zaten bunun için gelmemiş miydi o çok sevdiği dağ evine..Belirli süreçlerde gelip içini döktüğü doğası,evi değilmiydi?sadece onlar anlar onlar dinlerdi bıkmadan..
Doğa ağlamamış mıydı tüm gece acısına..yağmur penceresinde teselli olmamış mıydı..sabah güneş gözlerindeki yaşları kurutmak için kirpiklerinden süzülmemiş miydi.. artık gerçek dostlarının kucağında huzurla ruhunu teslim edebilirdi sevdiği dağ evinde...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.