Neden Ben Olmayayım
Şans oyunlarıyla ilgili bir haber okumuştum, ilginç gelmişti.
“Çarşamba günkü çekiliş öncesinde Brown, “2, 11, 23, 28, 35 ve 39” rakamlarının çıkacağını bilmişti. Brown şöyle açıkladı: “Çekiliş öncesinde 24 kişilik bir panel oluşturduk. Her katılımcıdan, her rakam çekilişi için birer öngörüde bulunmasını istedim. Sonra her çekiliş için yazılan rakamları toplayıp 24’e böldüm.” Ancak ne matematikçiler, ne de izleyiciler ikna oldu.” (Kaynak: Milliyet)
Çok uzun zamandır şans oyunu oynamadım. Eskiden heyecan olsun diye oynardım ve şanslıydım da. Ne zaman oynasam ufak çapta da olsa kazanırdım. İnsanlardaki bitmek tükenmek bilmeyen para hırsını fark ettiğim an şans oyunlarını bıraktım.
Onlar gibi olmaktan korktum…
Babam hiç oynamazdı hala da oynamaz. Nedenini bilmiyorum… Konuyla ilgili yorum da yapmaz oynamaz da. O benim kahramanım. Onun yapmadığı şeyleri yapmamaya özen gösteriyorum. Çünkü biliyorum ki anne ve babam bişeylerden uzak duruyorsa mutlaka geçerli nedenleri vardır.
Kazandığımız ’iyi’ ya da ’kötü’ tüm alışkanlıklarımız bize hep çocukluktan kalma.
Aile içinde hiç şans oyunu oynanmasına rağmen okulda öğretmenlerimiz hepimizden para toplayıp Yılbaşı Bileti aldırırdı. Biletin numarasını da herkes bilirdi…
Çocukluk işte… Bir Allah kulu da çıkıp bu yapılanın çok saçma gereksiz ve kötü birşey olduğunu söylemezdi. Aklımız ermezdi o kadarına.
Şans oyunu oynayana lafım yok tabi ama bunu iyi bişeymiş gibi başkalarına aşılamaya çalışmaya da kimsenin hakkı yok. Öğretmen bile olsa… Kaldı ki öğretmen; eğitici bir kimliğe sahip...
Üzülerek görüyorum ki günümüzde artık kumar gittikçe yaygınlaşıyor ve meşrulaştırılıyor hatta özendiriliyor. Yurdum insanı kumara pek bi meraklı. Açlık sınırında yaşadığımız güzel ülkemde yurdum insanı tek çıkış yolu olarak görüyor kumarı.
Tehlikeli bir illet. Cazip de görünüyor. Bedavadan para sahibi olmak… Cümle içinde de güzel duruyor. Çalışmadan yorulmadan kolay para kazanmak herkesin hayalini süslüyor.
İnsan ister istemez, ‘Nasıl olsa birine çıkacak. O neden ben olmayayım diye’ düşünebiliyor.
:) Biz masumuz aslında. Hep içimizde ki iyi ve kötü yüzünden oluyor.
Yazıyı tam bağlıyordum ki aklıma geldi. Haber programlarının kapanışında, ‘Şansınız bol olsun’ diye abuk bir cümle kuruluyordu.
Şekilde görüldüğü üzere zeka kıvılcımları saçıyoruz dört bir yana.
:))))))) Yeniyıl da geliyor. E artık şansınız bol olsun diyeyim…
:) İyi bayramlar…
YORUMLAR
Hanımefendi ,resimdeki biletin kazanma şansı kendi numarası kadardır herhalde :))
O değil de,
Umut fakirin ekmeği...
O değil de,
Dün çekiliş vardı ya sahi...fakir bi baksın müsadenizle ...bi daha gelmezsem sayfanıza malı götürdüm demektir.
Tebrik eder saygılar sunarım efendim.
Esma KAHRAMAN
:)))) Sevgiler Sayın Yazarım.
Asgari ücret alıyorsam,
eşim çalışmıyorsa,
maaşın yarısı kiraya giderken,diğer yarısı mutfağa giremeden eriyorsa,
varoşların seli ve çamuruyla boğuşuyorsam
uzak bir ihtimal de olsa birkaç günlüğüne umutlanmanın ve yine o birkaç gün içerisinde
ufacık hayaller kurmanın başka bir yolu var mı?..
Tamam şefim,tamam.
Sinemaya,tiyatroya,maça filan gidemiyoruz zaten.Toto-moto da oynamayız artık.
Bırak bizi kurtlar yesin.Bize yakışır.
Sevgiler Sayın Yazarım.
Esma KAHRAMAN
:))))))))))))))) Uydu mu bilmiyorum ama bu geldi.
:)))) Sevgiler Sayın Yazarım.
Alın terinin zevki bambaşka....Off Off..
Bayramdan bayrama işporta tezgahlarında yardım ettiğim günler aklıma geldi...Bu alın terinde,hep terlemiyorsun ama:))
Kumarla ancak..:)))...Sustum....
Mazhar'ı çağıracaklar...Bir de psikolog çekemem gece gece:))
(Faydalı bir yazıydı ablacım..Gittikçe pragmatik çizelgeniz yükseliyor...Saygılar bizden..Rabbıma emanetsiniz...)
Esma KAHRAMAN
Mazhar'da harbiden hiç çekilmez şimdi.
:)) Sevgiler Sayın Yazarım.