BİR BAYRAM VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
İki ay on gün vardı aralarında.Bir kesim Ramazan bayramı derken diğer bir kesim Şeker bayramı derdi ona.Yaşandı ve bitmişti.Pek çok, yepyeni ümitlerle arkasından gelecek olan beklendi. Ne var ki daha önce öpülmüş olan nice eller artık yoktu...
En kalabalık caddelerde bile görülen, kamyonlar içerisinde adeta sıkıştırılmış , meydanları doldurmuş kurbanlıklar olabildiğince fazla.Kimisi ömürlerinin son demlerinin olduğunu bilircesine hırçın, asabi...Kimileri mahzun prensesler gibi mahzun...Hele ki kimileri de var ki gelinler gibi süslenmiş.Bunlar daha çok küçük başlarda.Anlıyorsunuz ki, Kurban Bayramıdır.Kıvrım kıvrım boynuzlarının arasından dolanmış kurdelalar, karagözlerinin etrafına çekilmiş rimeller gibi...Bele düğümlenmiş kırmızı kuşak , o saflığın, temizliğin sembolü olmuş onlarda da.Ve sırtının tam ortasında kınalanmış...Belli ki hayatı müşterek paylaşmaya hazırlanana sunulacak...Boynuzlarının tam arasında alnının tam orta yerinde parıldayan bir cisim...Belli ki ışıl ışıl bir yaşamın ilk emaresi gibi yerini almış.
Sabaha dek yastık arkalarında mı yoksa yastık baş uçlarında mı saklandığını veya gardrobun en ıssız köşesinde mi bulunduğunu sadece kendimizin bildiği giysilerde naftalin koksa da özel günlerde yine de özel olan giysileri hatırlatır olmuş bayramlar...Garip telaşlar sokaklarda ve bazı evlerde.
Bayramları bayram kılan özellikler kimilerimizce yitirilse de, sadece tatil gibi anlaşılsa da en duyarsız olanımız bile bayram olduğunun farkında.Ve birbirlerinin bayramlarını kutlamaktalar.Belki de onlar, arefe gününden başlayan mezarlık ziyaretlerinden anlıyorlar bayram olduğunu...Ve sanki bayrama has bir şeymiş gibi bayram alışveriş ve giysilerinin şekli değişiyor.
Her ne kadar bayramlar artık bir tatil kavramına dönüştürülse de, sadece günün önem ve anlamına binaen yapılan göstermelik sunumlar, ve hatta ziyaretler yapılsa da yine de bir başka bayram anlayışı...Hak için kurban, küp için kavurma olsa da boncuk gözlüler...Yine de bayram bayram gibi yaşanıyor ve hissediliyor.Tüm yozlaştırılmalara rağmen .Keşke amacına uygun olarak idrak edilseydi ve nelerin ne ölçüde değiştiği görülebilseydi.Güzel ülkemin güzel yüzlü insanlarında...Herkes hiç beklentisiz, umarsız sorabilseydi birbirlerinin hatırlarını.Kucaklayabilselerdi birbirlerini.Eksiklerini tamamlayabilselerdi.Tokun açtan haberi olabilseydi.Bu bayram bizim kendimize gelmemize vesile olabilseydi.
Ve;
Çay karası gözlüler birbirlerinden uzakta olmasalardı...Birlikte yaşayabilselerdi bayram sevincini ve o bayramların hiç bitmemesi için ellerini açabilselerdi...Ve yaşamın her günü bayram olabilseydi, bayram bayram olma özelliğini yitirir miydi ki?Aynı hava teneffüs edil seydi ciğerlere.Ve sımsıkı sarılıp, ta kulak uçlarının altından kalbe uzanan şah damarına birleştirilseydi dudaklar ve orada hissedilebilseydi kalbin atışları, o sıcaklık duyulsaydı, teninin kokusu doya doya çekilseydi içeriye ve bayram tadında ki bu hazzı yaşamak için illaki bayramlar beklenmeseydi ne olurdu sanki.
Bahane de olsa bayramlarda el öpme; hemen arkasından ikinci bir el öpüşünün " bu da gelinin yerine" demek yerine el öpüşler vekaleten olmasa ne olurdu sanki.Ve o vekalet sevgili yerine, sevgilinin aslı yanında olsa ne olurdu sanki...Ama biliyordu ki o;
Olmayanı var saymak, yanında bilmek, yanındaymış gibi hissetmek ve yaşamı da ona göre şekillendirebilmek de bir hüner.Sağlıklı olduğunu bilmek, ve gönlünce yaşadığını hissedilmek yeterli onun için...Olmasa da yanında...Umutlar ve beklentiler bir başka bayrama.Bayramların bayram gibi kutlandıkları başka bayramlara...
Kavgasız, gürültüsüz, tüm dünya halklarının kardeşliği anlayışında, birlik beraberlik olgusunda, kin ve nefretten uzak, sevgilerle kutlanacak nice bayramlarda buluşabilmek ümidiyle...
Aydın
Ist. 18 Kasım 2010
YORUMLAR
evett hep keşkeler var hayatımızda bazen içini sızlatsada bu keşkelere kaderin kısmetin önüne geçilemiyor neylersin. Güzel bir bayramıda daha geride bıraktık ,birdaha yaşarmıyız ,yaşamazmıyız bilemiyoruz.yanaklara kondurulan busenin zamanı mekanı olmamalı elbette de,ama imkansızlıklarda varsa elden ne gelirki ama ne mutluku siz onu en güzel şekilde yaşatıyorsunuz ruhunuzda .hayatt bu bellimi olur hayat süprizlerle dolu :)sevgili caner bey ben aldım sazı elime :)çok manidardı kutlarım sizi çok güzeldi hissettirdi hatta duygulandırdı beni sevgilerimi bıraktım sayfanıza ,saygılar...