Sevgili Rosa·••
Merhaba Rosa;
Umarım iyisindir.
Bu günlerde 80’li yılların plak şarkılarını dinliyorum.
Bizim kadar geride kalmış ama bugün gibi yalnız,
Ama sade, ama yıpranmış;
Ve senin gibi hiç eskimeyen,
Geriye hatıralar kalmış…
…
Sen hep başkaydın Rosa.
Beni ona, şuna, buna rağmen;
Severdin çünkü.
Sevmenin de iniş çıkışları varmış.
Ne kadar da mutluyuz demeye,
Mutluyduk demekten daha fazla âşıktın.
Samimiydin bende,
Bende ayrı bir yürektin…
…
Biliyor musun Rosa;
Şimdilerde, ev yapımı şaraplar içiyorum pet şişelerde.
Eskiye, sana pet şişe kaldırıyorum.
Aldırmadan zamana, yalnızlığa, insanlara…
…
Sokağa çıkarken,
Tramvayda, otobüste, yolda içimi derin bir korku kaplıyor.
Her şeyin sadeleştiği an müthiş kâbuslar görüyorum.
…
Bugün eski evimize gittim.
Sürekli seni beklemekle geçen gecelerin birinde,
Kapımda, parmaklarımda kaybolan anahtar deliğinden sızan ışık
O unutulmuş kavgalar ve karanlıklarla beraber yok oluyordu…
Yaşamayı az bulduğumuz o dar vakitlerde,
Hayatın, zor telaşlarda bu kadar çabuk geçeceği,
Aklımıza gelmezdi hiç…
Şu küçük karanlık odayı, şu eski kırık dökük şeyleri,
Yan yana duran şu iki koltuğu, masanın bir köşesine atılmış mavi vazoyu,
O boş antrede yediğimiz son akşam yemeğini,
Ve bana almış olduğun siyah ceketi ömrümce unutamam…
…
Bak şurada duran senin resmin,
Bak şu beraber oyun oynadığımız oyuncak ayı,
Kenarı köşesi dağılmış şu şey senindi sanırım.
Görüyor musun?
Her şey ne kadar sessiz.
Şimdilerde sövesim geliyor her şeye yeniden.
Benim için artık yaşam, belkilerle dolu.
Bütün o anılar yüreğimin kıyısında duruyor şimdi.
…
Biliyor musun Rosa;
Bir zamanlar bu şehirde yalnızca ikimiz vardık.
Ve birde sokaklar dolusu yalnızlığı insanların…
Sanırım her şey geride kaldı.
Yarın gidiyorum…
…
Sorun şu ki Rosa;
Ben artık bu şehirde yaşamıyorum…
Ergin Borobey
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.