- 591 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
RÛH ve TEZAT
RÛH ve TEZAT
İstem dışı bir "rûh" hareketidir "aşk" ve onun istem içi tezâhürü, "yokluk"... Hâlâ bir ete ve kemiğe bürünmüşlüğün deli gömleği saçması, "varlık sancısı"... Bükülememiş demirlerin ve de avuçta dağılamamış her bir taşın zihin boşluğundaki yeri, yok olamamanın dayanılmaz hafifliği...
Ve hâlâ, yürümenin yollara olan mecbûriyeti...
Tartının bir kefesinde yalnız bir oksijen zerresi, diğer kefesinde bütün bileşenleriyle rûh... Rûhun o zerre karşısında dâhi nispete gelmez hafifliği... Bir taraftan o zerrenin binlercesi ile yetmezliğin sınırlarını yaran, varlığın cisim hâli... Yaratılmışlığın evvelinde düşmanlığı ezelî iki hasımın, gölgesine mahkûm bir yaratılmışlığın bünyesindeki işbirliği...
Varlığından mahcûp bir mum alevinin duvarda hortlattığı gölgesinin hakîkati ne ise, varlığı karanlıkta gölgesinden daha koyu olan cismin kendisine göre; işte o olmalı hak ettiği pay hakîkatten, yok oluşun hortlattığı cismin kendisinin, neresinde taşıdığını dâhi çözemediği rûhuna nispetle...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.