Müjde, Teslim ve Kurbiyet
Aylardan zilhicce, yılın son ayı. Hicri takvim, içinde bulunduğu yıla vedaya hazırlanıyor. Hazırlığının muştusu, bayrama gebe. Bu bayram Hz. İbrahim’e müjde, Hz. İsmail’e teslim olan bayram: Kurban Bayramı.
ALLAH’a yakınlaşmanın, kurbiyet sağlamanın yollarından biridir bu bayram. Kurban ile bir nebze ‘kurb’ oluruz Yaradana, biraz daha yakınlaşırız.
Biraz daha erken kalkarız bayramı karşılamak için; günün ilk ışıklarıyla beraber en güzel giysilerimizi giyerek adım atarız sokağa
Akın ederiz camilere, boş yer kalmayınca biraz daha sıklaştırırız safları. Biraz daha yakınlaşırız, ALLAH’a yaklaştığımız gibi biz kullar birbirimize. Dargınlıklarımızı, küslüklerimizi getirmeyiz camiye
Ayakların değdiği yere alnımızı secde ederek fırsat vermeyiz dışarıda peşimizi bırakmayan kibrimize.
Biraz daha iştirak ederiz tekbirlere; ‘ALLAHû Ekber ALLAHû Ekber, La İlahe İllALLAHû VALLAHû Ekber’ tespihatını kalbimizle söylemeye çalışırız.
Dualarımızı biraz daha uzun tutar, âminlerimizi daha gür bir seda ile söyleriz.
Bayramlaşmalarımızı bırakmayız geç vakitlere. Caminin çıkışında ellerimizi kenetler, kucaklaşırız. Büyüklerimizin ellerini öper alnımıza değdiririz öptüğümüz elleri. Çünkü büyüklere hürmetimizdir el öpmek.
Tekrar yöneliriz geldiğimiz istikamete. Evin kapısında bekleniriz. Yolumuz gözlenir daha önceki günlerde olmadığı kadar. Camide yaşadığımız genel bayramlaşma havasını aile ortamında yaşatırız bu sefer. Evin küçükleri biraz daha iştahlıdır bayramlaşmak için. Sonra eşler bayramlaşırlar birbirleriyle.
Donatılmış kahvaltı sofralarını pek göremeyiz Kurban Bayramında. Ufak atıştırmalarla bastırırız açlığımızı.
Günlük kullanılmayan kıyafetleri giyeriz üzerimize. İhtiyacımız olan malzemeleri alarak gideriz kesim meydanına: Bilenmiş bıçaklar, satırlar; leğenler vs…
Vacip olan bir ibadeti yerine getiririz. Akıtılan kanlarda vücut bulur ibadetimiz. Biraz daha duruluruz hırçınlıklarımızda ve biraz daha yoruluruz kurbandan akan kana gözyaşlarımızı akıtmaya çalışarak.
Boynunu bıçağa uzatmış Hz.İsmail gibi teslim olan kurbanlıkların etlerini dağıtırız yakınlarımıza, ihtiyacı olanlara. Birazını da kendimize ayırırız.
Ama ayırmamaya çalışırız gönüllerimizi kardeşlerimizden. Çünkü “Muhakkak ki müminler kardeştirler.”(Hucurat,10) ayetine nail olmak, bir müjdeye teslim olmaktır. Bu teslimiyetimizin kurbiyetimize ukba katmasını dualarımızda tekrarlıyoruz:
ALLAH’ım bizi Kevser suyundan içenlerden eyle!