- 1273 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgiliye Mektup
Sevgili,
Sana bu mektubu çok uzaklardan yazıyorum.Uzaklıktan bahsederken,bir gün yakınlığı anlatacağı hiç aklıma gelmezdi diye düşünerek.Çocuktum senden önce,bebektim...Her bebek gibi ilk ayakta duruşlarımda desteklerim oldu,olmasa da tutundum boyumun yettiği yerlere.Sonra,her bebek gibi olmadı tutunuşlarım büyüdüğümde.Tuttuğum her dal çatırdadı,kırıldı.Hem tutunmaya umudum kalmadı,hem de elimden tutmalara...Düşmekten ziyade tuttuğum dalın kırılmasından korkarak tutunmadım ve hep bencil oldum gözlerde,aslında hep karşımdakine ’sencildim’.
Beni anlamadılar sevgili,kimse beni anlamadı.Nadası bitmiş umut tarlalarım vardı ekilmeyi bekleyen ve el değmemiş tohumlar...Umutlarım oldu hep,enkazlardan dirilen.Okyanus yaptılar onlardan bana sonra elleriyle sandallar...Kendi umut denizimde ’batırılmama’umuduyla çektim kürekleri ufuk çizgisine doğru.Tam yaklaştığımda Güneş’e,verdiğim umutlardan bir çivi yaptılar kendi elleriyle bir de çekiç...Her seferinde hırçınca vurdular darbeyi,kendi denizlerimde boğuldum.Korkularım; yarım kalmalar yerine,yarım bırakmalardı yine.Evet onların gözüyle yine bencildim,yine ölümcül...Aslında bilmiyorlardı bu adam bir tek mert yüreğe ’evcil’.
Erkendi daha,gençtim...Gözden gönüle akan yaşlarla yaşlandım,aşka aşık bir yürekle aşk kazanında haşlandım ve gençliğimin son baharında gözlerin doğdu dört bin yandan,gerçek aşkla başkalaştım.Senden önce en ısıtıcı ve en ışıltılı olanın Güneş olduğunu düşünürdüm.Güneşin sadece doğudan doğma monotonluğunu ve yalnızca gündüzleri ısıtabildiğini,aydınlatabildiğini sende farkettim.
Sen,dört duvar karanlıklarıma bile usulca sızan ışık.Sen,gönül gözümdeki karları tek hamleyle eriten sıcaklık.Sen; doğudan,batıdan,kuzeyden ve güneyden doğan Güneş...
Ey Sevgili!
Ağzımdan çıkan ilk kelime ’anne’ydi,yumarken gözlerimi dünyaya son kelimem de sen ol, ahirim ol, sonsuzuma yerleş...
Selim Akgün