Umudunu kaybetmiş olanın başka kaybedecek bir şeyi yoktur. -- boise kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte ışığı ve de gelecek treni görür.-- j. harris
matilgan
matilgan
@matilgan

Keşke inanabilsek; keşkeee...

14 Ekim 2007 Pazar
Yorum

Keşke inanabilsek; keşkeee...

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

993

Okunma

Keşke inanabilsek; keşkeee...

Rahmetli Mahsuni, daha 1970’li yılların başında “Amerika katil, katil” diye türküler yazıp, haykırmış da, duyan olmamış. Bırakın duymayı, kulak vermeyi; bir de üstüne üstlük ozanı mahkemelerde süründürüp, içeri atmışlar.
Üstelik o türkünün yazılmasından birkaç yıl önce, tüm üniversite gençliği ve işçiler sokaklara dökülüp 6. Filo’nun Türkiye’ye gelmesini protesto edip, ölümler pahasına Amerikan tehdidini halka duyurmaya çalışmışlar.
Tüm bunlar olurken, devleti yönetenler “dost ve müttefik ülke Amerika” nutukları atmış, Amerika’ya karşı her yazılan çizilene, söylenene, protestoya karşı en sert önlemleri alıp, Amerikan emperyalizminin vahşiliğine dikkat çeken insanları vatan haini ilan etmiştir.
Devlet bunu yaparken, aynı zihniyetteki sivil siyasi güçler de, Amerikan karşıtı yazı yazan, afiş-pankart asan, gösteri yapan gençlere saldırmış, katliama varan bir Amerikan yandaşlığı sergilemiştir.
Özellikle Sovyetler Birliği’nin de dağılmasıyla, Dünyada tek süper güç kalan Amerika, işgallerini, sömürülerini, vahşi saldırılarını pervasızca artırmış; ne uluslar arası antlaşmalar, ne sözleşmeler, ne yasalar, ne de insani kurallara hiç değer vermemiştir. Varsa, yoksa Amerika’nın egemenliği, hegemonyası, çıkarları, üstünlüğü olmuştur.
Kanı, canı, özgürlüğü pahasına on yıllar önce, Amerika’nın bu caniliğine karşı çıkanlara karşı; anti-ulusal tavır sergileyenler, bugün göstermelik diklenmeler içindeler.
Bakın Başbakan ne diyor:
"On binlerce kilometreden çıkıp, Irak’ı vururken, kimse kimseden izin almadı. Birilerinin kalkıp da bize Kuzey Irak’la alakalı veya buraya yapılacak bir operasyonla ilgili akıl vermesine ihtiyacımız yok."
Ve bir başka cümlesinde de Amerika dışındaki batı ülkelerine de göndermeler yapıyor: "Batının hala ’PKK’yı terör örgütü ilan ediyorum ama...’ ifadesini lanetliyorum, kınıyorum"
Keşke bu sözlere inanabilsek… Keşke bu sözlerin gereği yapılabilse…
Askerlerin başına çuval geçirildiğinde de 1-2 gün böyle laflar edilmişti… Ama ardından yine “dost ve müttefik ülke Amerika ile, karşılıklı çıkarlarımız” cümlesi hâkim oldu, ilişkilere…
Ve yine Mahsuni’nin “Katil Amerika” diye türkülerle halkı uyarmaya çalıştığı; gençlerin ve vatanseverlerin gösterilerle anti-emperyalist duruş sergiledikleri günlerde; gençlere saldıranlar da sanki bugünlerde Amerika’nın işgalci, saldırgan bir devlet olduğunu fark etmiş gibi tavırlar içindeler. İşçi Partisi’yle kol kola anti-Amerikancı mitinglere katılıyorlar… Keşke bunlara da inanabilsek. Keşke bu duruşlar da samimi ve kalıcı olsa… Keşkeeeee…
“Söz konusu vatan olunca , her şeyin teferruat” olduğu bilincini daha ne zaman kavrayacağız?
18 Şubat 1952’den bu yana NATO üyesiyiz. Hiçbir zaman NATO’nun bizim gibi ülkeleri koruyacağı, yardımcı olacağı düşüncesinde olmadım ve olamam da… Herkes iyi bilir ki; NATO, Amerika’nın çıkarlarını korumak için kurulmuş bir askeri örgüttür. Türkiye olarak Kore’de, Bosna’da, Afganistan’da, Lübnan’da NATO adına şehitler verdik; büyük kayıplara uğradık. 25 yıldır Türkiye’de 10 binlerce insan yaşamını yitirirken; NATO kılını kıpırdattı mı? Kıpırdatmaz, çünkü o, sadece Amerikan çıkarlarını gözetir.
Bakın, ABD’nin NATO Kuvvetler Komutanı General Bantz John Craddock ne diyor :
’’Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine sınır ötesi operasyonunu durdurmak için yapacağımız fazla bir şey yok !..’’
Devam ediyor :
’’Değerli bir NATO ülkesi olan Türkiye’nin Güneydoğu sınırlarında bir sorun vardır. Türkiye’nin PKK ile problemi artık sır değildir. Irak’ın kuzeyini kullanan teröristler, sınırı geçerek Türkiye’ye saldırmaktadırlar. Bütün sorun da budur...’’
Peki ne yaptı NATO 25 yıldır?.. Ya da ne yapıyor şimdi; ne yapmayı düşünüyor? Hiçbir şey… Yapmadı, yapmaz. O, sadece, Amerika’nın çıkarları için Irak’ta yapar, Kore’de yapar, Vietnam’da yapar… Yarın da İran’da, Suriye’de, Türkiye’de yapar.
Amerika’ya, NATO’ya güvenenler; varlığı, geleceği, güvenliği için bunlardan medet umanlar; hep hüsrana uğramıştır. Bunu görmeyen ya da gördüğü halde gereğini yapmayan uluslar da sömürge olmaya, köle olmaya ve yok olmaya mahkûmdur…

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Keşke inanabilsek; keşkeee... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Keşke inanabilsek; keşkeee... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Keşke inanabilsek; keşkeee... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
OLCAY
OLCAY, @olcay
15.10.2007 11:33:57
Ülkemizin büyük sınavlardan geçtiği bu yıllarda gerçekleri ne güzel özetlemişsiniz.
Keşke farkında olabilseydik 70'lerdeki mücadelelerin.
kaleminize sağlık...sevgiyle kalın
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.