- 1985 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
ÇANAKKALE, CENNET ANA, DUA ORDUSU
Halil GÜLŞEN
Yıl 1915… Birinci Cihan Harbi yılları… Yedi düvel, Devlet-i Aliyeyi dört bir yandan kuşatmış. Kafkasya’dan Sina Çölü’ne, Balkanlardan Karadeniz Kıyılarına kadar her yerde kahraman Mehmetçik ateşle imtihanda.
O dönemde vilayet olan Silifke’de, Cennet Ana adında dul bir kadın, yedi oğlunu da peygamber ocağına yollamıştır. Biri Kafkasya Cephesi’nde, biri Gazze Cephesi’nde, beş oğlu da Çanakkale’de vazifelidir. Bahtiyar Türk anası, oğullarının yokluğunu hissettirmez. Yeri gelir tarlasını sürer sabanla, yeri gelir odun taşır sırtında… Namerde muhtaç etmez hanesini. Dedim ya, anadır O. Hanenin reisidir, Beş gelinine ve dokuz torununa bakmaktadır. Oğullarını düşündükçe biraz hislenir, fakat hiç ağlamamıştır gittiklerinde. Vatan hizmetine gönderdiği evlatlarından ikisi henüz çocuk denecek yaşta, daha bıyıkları terlememiş ikiz kardeşlerdir. Kader ikizleri ayırmıştır; biri Sina çölünde, Gazze’de kavrulurken, diğeri kim bilir Kafkasya Cephesi’nde ne haldedir?
Cennet Ana asla karalar bağlamaz, mağrurdur her zaman. Zira vatan hizmeti, anaya hizmetten önce gelmektedir O’na göre… Cuma akşamları gelinlerini etrafına toplamakta, Kuran okumakta ve ordumuzun muzaffer olması için Allah’a yakarmaktadır. Yıllar, aylar, günler birbirini kovalar. Kaç ramazan, kaç bayram tükenir zamanla. Cennet Ana hep zafer kazanılacak, oğullarım dönecek, gelinlerimin yüzü gülecek diye bekler.
Silifke Mutasarrıflığına ulaşan bir mecmuada, Çanakkale’de Yedi Düvelin bozguna uğratıldığı yazmaktadır. Yurdun her yerinde olduğu gibi, burada da sevinç sedaları, tekbir sesleri her yeri çınlatmaktadır. Mecmuada, Silifke eşrafından şehit listesi de yayınlanmıştır. Ancak Cennet Ananın oğullarının ismi yoktur listede. Cennet Ana, üç ayda bir gelen mecmuayı daha sıkı takip etmeye başlar.
Çanakkale Zaferi’nden tam bir yıl sonra gelen bir mecmuada epeyce uzun bir şehit listesi vardır. Cennet Ana bakar, bakar… Bir anda dünya başına yıkılır, beş oğlunun da isimleri ardı ardına sıralanmıştır. Cennet Ana, vilayet konağının önündeki çam ağacını kucaklar; dişleri kenetlenir, gözleri uzaklara dalar… Fakat ne figan eder, ne de ağlar! Ellerini semaya diker, duaya başlar:
“ Ya Rabbi, oğullarımı peygamber katına yükselttiğin için sana hamdı senalar olsun!”
Diğer iki oğlundan ise hala haber yoktur! Onları da şehit sayar, defneder yüreğine. O günden sonra, Cennet Ana bayraklaşır yörede; sembol olur. Artık sadece yedi şehidin değil, tüm şehitlerin anasıdır O.
Onları anlatmaya kelimeler yetmez. Bu necip milletin binlerce, milyonlarca “Cennet Anası” vardır; isimleri bilinmedik, feryatları duyulmadık…
Onlar, ordumuza duaları ile güç katan “Dua Ordusunun” isimsiz neferleridir. Kazanılan zaferlerin hepsinde onların imzası vardır.