Bugün bir kez daha düşüneceğim seni şöyle dolu dolu. Yalnız bir duvar kokusuna sığınıp seni çizeceğim gözlerime bol umutlu. Belki boş bir televizyon dolabı seçip, bakakalırım gözlerim sana dalıp giderken. Belki de sen uyuyakalmışsındır yine tatlı tatlı erkenden…
Ben sana bir şarkı daha ithaf edeceğim. Üç dizelik şiirleri döşeyeceğim seninle. Kokunu havaya savurup bekleyeceğim. Zerreleri yakalayacağım sesimle.
Temiz cümleler kurup kapalı anlamlar yarattım sana. Ki anlayacağından eminim gezinirken sokaklarımda. Bir gün daha geçti bak böyle; baktım ki özlemişim seni yine…
Yazdıkça yaklaşıyor hafta sonları… Yazdıkça sabırsızlanıyor aklımın kolonları… Yaşandıkça tükenen dedikleri her şeye inat; her gün daha da üretiyorum ya seni, her gün daha da büyütüyorum ya… Yeni bakışlarını fark etmek, yeni gülüşlerini keşfetmek, sana dair sende gizlenen ne varsa kendime gizlemek; ihtiyaç duymuyor hiç duvarlarım boyanmaya…
Eksik kalmış ne varsa tamamlamak isterdim içinde, kırık kalan ne varsa onarmak… Gürültülü yüzlerin soğuğunu silmek isterdim gözlerinden. Ve bitsin isterdim susuzluğun bir tüy üflercesine ellerinden..
Bak bugün bir mektup daha birikti bunun üstüne.Belki bin mektup daha birikecek bu gidişle…