- 5430 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
AŞKSIN SEN !!!
Ben yalnızca bir kuyrukluyıldıza çarptığımı sanmıştım
Yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken
Yüreğim bir patlamayla aydınlanınca....
Ey Güzel İnsan!
Sessiz sevdaların bitiremediği, sözcüklerin ifade edemediği, bahar aylarının
varlığını kıskandığı...Seni yıldızlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici,çekici ve güzelsin.
Sen... Sen içimin ince büyük derin sızısı..! Seni Seviyorum...
"Seni seviyorum" derken eriyorum, her eriyişimde bir kez daha "seni seviyorum" diyorum.
Hepsi bu; "Seni seviyorum"...
Bugün mavi bulutları avucuna mutluluğu baş ucuna sevgimi de usulca kalbine koyuyorum. Güneş yalnızca sevgi için doğsun seni seviyorum..
Sabah seni izlemesi için bir melek yolladım peşinden ama düşündüğümden de erken döndü. Ne oldu dedim? "Bir melek asla başka bir meleği izleyemez" dedi Canım...
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen her yağmur damlasını tutmaya çalış;tutabildiklerin senin sevgin, tutamadıklarınsa; benim sana olan sevgimdir..
Nerden başlayıp nasıl anlatsam seni ?
Nasıl döksem kaleme,yüreğimdeki sevda kokan cümleleri ?
Bu defa hislerimden kaçmak yerine,hislerime tutsak olmak için savaşıyorum.
" yenilmek " olmayacak bu savaşta...
Her daim kazanıcam,her daim sana adım adım yaklaşıcam...
Öyle bir duyguki bana yaşattığın,kağıtlara sığdırmak zor.
Yalnızca gözlerimle gözlerine akıtabilirim içimdeki aşk nehrini...
Sedece ve sadece avuçlarımla avuçlarına bırakabilirim
yüreğimde kanat çırpan kelebekleri...
Senden önce sevmenin bu denli güçlü, bu denli ucu bucağı olmayan bir duygu olduğunu farketmemiştim. bedenimin,ruhumun her zerresine ,asırlık bir ömür hızıyla ilmek ilmek işleneceğini tahmin etmemiştim.
Şimdi yüzyıllık bir sevdanın yükü var minicik yüreğimde... Razıyım can bildiğim sevda dağının altında ezilmeye. Razıyım senden gelecek her cefaya her üzüntüye.
Bilesin ki güzel gözlü sevdiğim, sebebi sen olan her yaşanmışlık, zehir tadında da olsa en lezzetli aşk şarabının tadını bırakır ağlayan gönlüme...
Ben en olağan halimle yine seni düşünüyorum... Ve yine seni düşündüğüm için kendimi daha çok seviyorum...
Öncem SEN,Şimdim SEN,Sonram SEN Olmalısın...
Biliyorum,bu satırları okuduğunda, gözlerime ışıkları bırakan bakışların yine mutlu mutlu bakacak cümlelerime.
Sonra bu durum aklımıza geldiğinde susucaz... Diyemediklerim bir bir birikip içime
bir sonraki sayfanın beyazlığında kendini bulmaya çalışacak. Sen yolunu bulmaya çalışan cümlelerimi beklerken, ben seni sevmeye devam edeceğim... Ve seni sevdiğim için kendimi daha çok seveceğim...
Karlı bir çam ormanında nefes almak bahtiyarlığına benzer seni sevmek..
Yüzünü alıyorum elime yaşam budur ,Bir gülün akşamı da budur
Seninle doğmak yeryüzüne her sabah Ve silinmek seninle gökyüzünde..
Benim sevgim, zaman ve uzaklıkla sınırlı değildir.Zamanı kaldırınca aynı andayız.Uzaklığı kaldırınca aynı yerdeyiz.O zaman her an ve her yerde seninle birlikteyiz...
yusuf ile züleyha gibi efsane olalım;Divan edebiyatında birçok şairin mesnevilerine de konu olan bu aşk öyküsü Kur’an-ı Kerim’de "öykülerin en güzeli "diye isim bulmamış mıydı? yada bu gerçek aşk töngüsünde,daha nice efsane olmuş yüce aşklar yokmuydu sevgi yolunda !...;
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da,hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte,yani yürekte.. değilmiydi gerçek aşk..!!!
Sen ;Duru gönüllerin nilüferisin..Engin ovada sararan başak... Umut kaynağı, alınterisin... Gökte yıldızsın, uykularda düş... Yeşil ekinsin sarı başak... Mavi denizsin sise bürünmüş... Sevda sırrının düğümlerisin... Her güzelliğin canlı sergisi... Kalb yarasının emin sargısı... Benim dileğim, Hakk’ın vergisi.. Gönlümde saplı aşk hançerisin... Koyu gölgesin yaz sıcağında... Olgun meyvesin dal kucağında... Korsun, alevsin aşk ocağında...sennn; Benim gözlerim, ayağım, elim, herşeyim,en güzel hayalimsin...!
Ve SEN; Gülüşün,Hiç kimsede olmadığı kadar içten,hiç olmadığı kadar yumuşacık.Gülüşün, gözlerine yansıyan ışık.Gülüşün çocuk, haylaz, yaramaz,umursamaz.Ve bir o kadar uslu, söz dinleyen, huzur veren...Gülüşün damarlarıma işliyor, bağımlılık yaratıyor. Bir tutku, vazgeçmesi mümkün olmayan. Bir hayat senfonisi, her notasında aşkı saklayan.
Sevmeyi bilen gülüşün, sevdikçe sevdiren gülüşün...Özlemin en koyusu senin gülüşüne konaklanmış. O gülüşü görmeden yaşamak öyle zor ki... Sınırsız okyanusların, en mavi denizlerin beyaz yelkenlisi... Umudun ta kendisi...
Menzili olmayan bir uçuş, sonsuzlukta kayboluş...Güven veren gülüşün, cesaret veren... Hayatın bütün kaypaklığına, ikiyüzlülüğüne ve acımasızlığına direnme gücü veren.
Yaşama sevincini her gördüğümde yeniden yüreğime yerleştiren gülüşün...
Sen güldükçe gülüyor çevremde kim varsa, ne varsa.Sen güldükçe ışıl ışıl yanıyor yıldızlar, her birine senin adını verdiğim yıldızlar.Şimdi sadece senin gülüşünle anıyorum onları.
Gülüşün, ayazı ısıtan bahar, sarı sıcağı serinleten rüzgar.
Alabileceğim en değerli armağan gülüşün, içinde her sevinci barındıran bir hazine.
En beklenmeyen sürpriz, hep beklenen mutluluk.
Gülüşün kötüye karşı en soylu başkaldırış. İyinin en kadim dostu.
Mücadele eden, yenilmeyen ve aşkın zaferini ilan eden...
Sevdiklerine alçakgönüllü, zarar vereceklere kalkan.
Soran sorgulayan ama asla yargılamayan gülüşün...
Bedenimi saran ateş, içimdeki ürperiş, ellerimdeki titreyiş gülüşün.
Tükenmeyecek heyecan, sonu gelmeyecek " öykü ", anlatılmaz bir duygu seli...
Seni anlatan en iyi tarif gülüşün, içinde ne varsa dışına yansıtan.
Saklamayı bilen ama gizemden hoşlanmayan. Baktıkça, ’İyi ki yaşıyorum’ dedirten...
Var oluşuma anlam katan gülüşün...
Baktıkça Tanrıya şükrettiren ve ’Hayatımdan hiç çıkmasın’ diye dua ettiren gülüşün. Damla damla yağan yağmur, yanımdan hiç ayırmayacağım uğur...
Gecenin dinginliği, gündüzün hareketi.
Renklerin en güzeli, çiçeklerin en tazesi...ve bu sevdanın sebebi... SEN.....
Ki, Aşk. Kendini değil de bir başkasını bu kadar düşünmek, onun için her şeyi yapabilecek duruma gelmek, uğruna ölmek, öldürmek... Doğa üzerinde yaşayan her canlının doğal dürtüsü olan "yaşamda kalma savaşı", neden aşk söz konusu olunca silinir gider ve insan neden aşağılanmaya, acı çekmeye böylesine karşı konulmaz bir biçimde kapılır. Bilim adamları, aşkın bir hormonal değişim ya da bir kimya oyunu olduğunu söyleye dursa da aşk aslında simyadır. İnsanı altına çevirme sanatıdır. Aşkla başlar yaşam ve aşk, olanın üzerine bir yağmur gibi iner, gözler sadece güzel olanı görür. Andre Maurois buna "aşkın kristalizasyon etkisi" demiştir. Görülen her şey pembedir. Kan basıncı artar, hafif bir esriklik bedeni sarar. Bu yüzden şarap aşkın içkisidir, ister kırmızı, ister pembe olsun. Kan rengi ile anlatılır aşk, her ne kadar pembe ile tasvir olsa da. Kan, yaşamın dirimidir, devamıdır. Bedenin her yerini kaplar. Aşk Hastalığı derler adına.. Yemekten, içmekten kesilir insan. Ayrılığın rengi sarıya dönüşür tenin rengi, cevap alınmazsa. Ama bir de karşılıklıysa ten güzelleşir, renklenir. Bahar gelir yüreğin odalarına. Aşık İnsanlarının güzelleşmesi boşuna değildir. Aşıklar kalple anlatır aşkı. Çünkü aşkın sesini duyuran tek organdır kalp. Ritmi hızlanır, yüreğin sesinin duyulacağından korkulur.Kitapların kapağına aslında koca bir kırmızı kalp resmi çizmeli ve içine de şöyle yazılmalı..."Sen, Ben ve Aşk.."
Bazen dayanmaktır sevmek; hayat nerden vurursa vursun ayakta durabilmek...Bazen yaşamaktır sevmek; soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek...Bazen ağırdır sevmek sevdiğine layık olabilmek...ve Bazen hayattır sevmek; birini çok uzaktayken bile yüreğinde taşıyabilmek,ve sonsuza dek sevmek...Herşey seninle başlar..! Hayatta ya tozu dumana katarsın, yada tozu dumanı yutarsın.Bir sonu olmalı tükenir her özlem,Sen erimeyen kar tanesi sen,dünyamı aydınlatan sen,Masalların prensi sen,Vazgeçtikce büyüyen,vazgeçilmeyen,Aşksın aşksın SEN..!!!
Öykü gülen güven !!!
YORUMLAR
Bazen ağırdır sevmek sevdiğine layık olabilmek...ve Bazen hayattır sevmek; birini çok uzaktayken bile yüreğinde taşıyabilmek,ve sonsuza dek sevmek...Herşey seninle başlar..!
öyle kolay yaşanılmaz aşk hele de kolay dile gelmez kelimelere sığmaz.sen anlatmanın güzel bir yolunu bulmuşsun.bu tutkunun aşkın eksik bir yanı yokmu.