Çocukken Ben...
Çocukken ben, acayip yaramazdım...
Kendimden büyükleri dövmek, kendimden küçüklere abilik etmek vazgeçilmez çocukluk kanunumdu. Ne haksızlığa, ne bekletilmeye, ne aç susuz yaşamaya, ne biraz sonra veririm sana’lara, ne de yasaklara gelirdim. Beni engellere savaş açardım hemen. Hemen o kişiyi düşlerimde, dinlediğim masallarda silerdim. Unutmazdım bana yapılanları, hoş görmezdim hayallerimi boğanları ve sevmezdim birileri beni kandırsın...
Çocukken ben kendimden büyük olaylar gördüm...
Kalem yerine, kurşun seslerinin dinmediği bir coğrafyada büyümek zorunda kaldım, ya da zorunda bırakıldım desem daha anlaşılır bir ifade olur. O günleri hatırladıkça, o nahoş havalar gözlerimin önünde bir film şeridi gibi geçtikçe; çocukluğuma zulüm edenleri şimdi kendi ellerimle yargılamak istiyorum. Ve şimdiki çocuklar dert görmesin diye, her çocuğa sevgiyle, her çocuğa baba şefkatinde, her çocuğa büyük bir adımla yaklaşıyorum. Ben tam tamına çocukluğumu yaşamadım, bari onları doyasıya yudumlasınlar körpecik yaşlarını diyorum kendi kendime çoğu zaman...
Çocukken ben, inanmak istediğim nice şaşkınlıklarla karşılaştım...
Gün oldu geceler boyu uykusuz kaldım. Gün oldu babamın korkusundan aç halimle daha akşam olmadan sabaha kadar yatağımda çaresiz uyuyormuşum gibi davrandım. Gün oldu özgürlüğe uçurduğum uçurtmalarımın hiçbiri sağlam dönmedi bana, her biri yaralı düştü elime. Gün oldu kalbimde suladığım çiçeklerim istememeye istememeye soldu. Gün oldu doğru dürüst bir elbisem olmadı, yama üstüne yamalarıyla idare ettim yıllarca. Gün oldu hiç beklemediğim bir anda köyümden oldum, tüm yaşadıklarım, bütün hatıralarım yandı. Gün oldu şehirlere ayak uydurmaktan baya zorlandım. Gün oldu kimsesizliğinin kimliksizliğini tattım...
Ve çocukken ben, hep kendi halimde kalmaya özen gösterirdim...
Oyun sonrası soluğu yalnızlıklarda alırdım. Oturduğum tepe üstünde göğün maviliğine, uçsuz bucaksız uzanan görüntülerin sonsuzluğuna kendimi kaptırırdım. Masumluğa leke gelmesin, küçüklüğüme günahlar bulaşmasın diye dua ederim Allah’a. Ve en garibi dünyanın sonu nedense ARABİSTAN olduğuna inanırdım... Yarınlarımı planlar dahilinde düşünmeye çalışırdım. Dala dala hayatı, insanları ve durmadan dönen dünyayı keşfetmeye koyulurdum saatlerce...
Çocukken ben, her hareketiyle insanlığa örnek bir kişilik olmayı arzulardım...
...................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
9 Kasım 2010,,,09.34
Mardin
YORUMLAR
Zor bir çocuklukmuş bu.Hayat herkese eşit davranmıyor maalesef.Bu hikaye de onun kanıtı.Güzel bir dille de yazmışsın...Sevgiyle kal.Eren