Bayan X
Bayan X yatağından yavaş yavaş doğruldu.
Bu sabahta canı çok yanıyordu. Yatağın ucuna oturdu bir süre. Hareketsiz öylece kala kaldı. Eliyle kalbini yokladı sonra. Kalbinde yine yüzlerce çivi saplıydı. “Sökmem lazım bu çivileri bugün. Ne pahasına olursa olsun!” dedi.
Elini kalbinden içeri soktu. Dikkatli ve ağır hareketlerle! En ufak dikkatsizlik geri dönüşü olmayan hasarlar bırakabilirdi.
Bir çivi, iki çivi derken neredeyse tamamını çıkarmıştı çivilerin. Yalnız her çıkardığı yerde bir yara kalmıştı çivilerden geriye. “Olsun!” dedi “Kalbimde boşluklarla yaşamaya da alışırım nasılsa.”
Yalnız bir çivi kalmıştı kalbine saplı. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın söküp atamıyordu onu.
Birkaç denemeden sonra sökemeyeceğini anlayınca vazgeçti.
Ellerine baktı! Elleri kanıyordu.
Banyoya yöneldi bir avuç dolusu kanla!
Ellerini yıkadıkça kan daha bir çoğalıyordu.
“Yüreğimin yarası bu! Ben nefes aldıkça kanayacak!”
Aynadaki yüzüne baktı sonra. Aynada onlarca yüz gördü kendine ait. Hiç birisi bir diğerine benzemiyordu. Gerçek yüzünü aradı. Hangisi onun gerçek yüzüydü?
“ Ne fark eder ki?” dedi. “Ha o, ha bu! Hiç birisi benim aradığım yüzüm değil ki! Ben yüzümü geçmişimde bıraktım. Oysa vakit gelecek. Geçmişle gelecek arasına sıkışıp kaldım.”
Banyodan çıkarken onlarca yüzünü de orda bıraktı.
Bir su damlası gördü saksıdaki çiçekte. Parmağını uzattı usulca.
Şimdi o minicik su damlası koca bir deniz olmuş içine çekiyordu bayan X’i.
Suda yüzeye çıkmak için çırpındıkça daha dibe batıyordu.
Sonunda kurtulamayacağını anladığında çırpınmaktan vazgeçti, kendini akıntıya bıraktı.
Ne kadar yol gitti bilmeden sürüklendi durdu akıntıyla.
En son bir kayaya çarpıp durdu.
Çarptığı kaya umduğundan daha çok acıttı canını. Artık acımaz dediği kalbi tekrar kanamaya başladı. İçi dışı kan doldu.
Bir süre o kayada oyalandı. Belki bir umut kurtulurum bu denizden diye.
Her gün kalbinde kalan o tek parça çivinin acısıyla kanadı durdu.
Umudunu yitirmeye başladığı bir anda anka kuşunu gördü. Kanadına tutundu "belki" ümidiyle.
Anka kuşunun görüntüsü güzel ama sesi çirkindi. Bıraktı kanadını yarı yolda dayanamam ben diye.
Bu kez düşüşü denize de değildi.
Bir bilinmeze düştü.
Karanlıktı artık her şey. Önce yüzümü, şimdi de gözlerimi yitirdim dedi.
Elleriyle kalbini yokladı. O halen kanasa da atmaya devam ediyordu.
Bayan X elleriyle ve kalbiyle bir ışık aradı.
Belki bulurum umudu!
Dar bir koridor da elleriyle duvarlara tutunarak ilerledi. Sonunda önüne bir kapı geldi. Tokmağını eliyle şöyle bir yokladı.
Tam açmak üzereyken kalbi “ Dur!” dedi. “ Ya bu kapının ardında ölüm varsa?”
Bayan X kararsız kaldı. Kapıyı açıp yeni bir maceraya başlamak mı, yoksa vazgeçip kendi zindanında kalmak mı?
Kalbini yokladı tekrar elleriyle.
Kalbi halen kanıyordu!
Kalbine seslendi; “ Sen delik deşiksin ama halen yaşamak için uğraşıyorsun. Oysa benim ne yüzüm var bakabildiğim, ne de gözlerim var görebildiğim. Sen istiyorsan kendi zindanında yaşa ama ben yüzümü ve gözlerimi bulmaya gidiyorum.”
“Ben olmadan sen bir hiçsin!” dedi kalp.
“ Sen varken hep böyle kanayacaksan, sen olmadan ölürüm daha iyi!” dedi bayan X.
Kapının tokmağını çevirdi yavaşça ve bir adım attı kalbi olmadan boşluğa!
YORUMLAR
bir adım ötesi var mı ki?
ne güzeldi sevgili yazarım ne güzel bu böyle...içim içim ben vardım sanki...
bu kalp kanadıkça hep daha çok yaşamak istiyor nedendir bir bilebilsek..
çok güzeldi ve güne düşecek gibi....düşsün diyorum inşaAllah....10 puan ile ayrılıyorum sayfandan....
sevgim ve duamla....
N. B. Ç.
Dualarım seninle.
Sevgilerimle...
Mehtap Yıldız
pespembecik olmuşum...(:
izin ver bari yüreğinden öpsün hüznüm...
sevgide dua da müşterek elbet.
düşünüdren edebi sanatı da içinde barındıran zengin bir çalışmaydı ...
kutladım...
N. B. Ç.
Sevgilerimle...
Bir çocuk arkadaşları ile geçinemezmiş. Bir gün babasına " baba ne yapmalıyım bu konuda "demiş.
Arkadaşlarını her incittiğinde bu tahtaya bir çivi çak demiş baba.
Olan öyle yapmaya başlamış.
Bir süre sonra pürüzsüz tahtanın yüzeyi çivilerle dolmuş.
Baba " Şimdi arkadaşlarına her iyi davranışta bir çiviyi sök" demiş.
Çocuk bir süre sonra bütün çivilerin söküldüğü tahtayı babasına gösterip " Baba; doğru dedin sen. Arkadaşlarımla ilişkilerim çok çok iyi. Her şey düzeldi eskisi gibi" demiş.
Baba" Pekiyi tahtadaki o delikler ne?
Tahta eski tahta mı? diye manidar bir soru sormuş.
Çok değerli paylaşımınızı okurken nedense bunu hatırladım.
Evet; pek çok hata yapar ve düzeltebiliriz. Gönül işleri de farksızdır.
Ama hiç bir şey eskisi gibi olmaz asla.
Sevgi selam ve saygılar.
Yazınızı kutlarım. Düşündürücü ve edebi.
N. B. Ç.
Sevgi ve saygılar benden...
N. B. Ç.
Sevgi ve saygılarımla...
Düşündürücü!
Böyle yazılar okumak beni mutlu ediyor.
Yazan kalemi kutlarım.
Selamlar.
ayhansarıkaya tarafından 11/9/2010 12:31:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
N. B. Ç.
Sevgi ve saygılarımla...
Bayan x içimizden biri
yazı felsefik ve derin anlamları olan bir yazı
kutlarım arkadaşım
N. B. Ç.
Sevgilerimle...