MECBURUM
Mecburum evet mecburum benim bakmak zorunda olduğum iki çocuğum var onlar için mecburum dayanmak zorundayım.Sadece kendim için yaşayamam sadece kendimi düşünerek hayatıma dair kararlar alamam.
Zor değil mi Namık bunca sene geçti aradan ilk defa şimdi mi düşünüyorsun şimdi mi değerlendirebiliyorsun durumunu. Hadi ne duruyorsun bak aynaya çekinme evet bak işte tam orada hani karşında duran saçları genç yaşta kırlaşmış sen.Kırlaşmış mı ? Evet kabullenmeliyim bu saçların her bir teli bana ait isyan etmek neye yarar eskisi kadar gür değiller galiba. Ne yapıyorum ben bu aynada eski beni mi arıyorum.Ya gözlerimin altındaki bu mor halkalar içime atıp düğümlediğim sessiz haykırışlarım değil mi.Hayır Namık bırak artık bakma aynaya bakma ve görme yada dur bak ama gören gözlerle değil.Bak ama görme.Kandır kendini avut bu 35 yaşındaki ihtiyarı.
Peki ne oldu bana ne oldu da bugün bunları düşünüyorum.Bugünün diğerlerinden farkı ne.Her zaman ki gibi uyandım he zaman ne yapıyorsam onu yaptım.Ama bugün içimde bir isyan var.Bağırmak istiyorum avazım çıktığı kadar delice bağırmak. Yumruklarımı sıkmışım tırnaklarım etime girmiş daha yeni fark ediyorum. Acaba ne kadar zamandır bu haldeyim.Bu acıyı hissedemedim çünkü biliyorum daha büyüğü var içimde.Allahım galiba biliyorum evet bu acının bu isyanın nedenini biliyorum.Dün bir arkadaşımız işten ayrıldı.Yaşanan onca haksızlığı dile getirdi ne hissediyorsa ne düşünüyorsa kelimelere döktü ve biliyorum dökemediklerini de gözleriyle anlattı ve ayrıldı.Onu hala karşımda görür gibiyim.Çok heyecanlıydı yüzü kıpkırmızıydı sanki tenindeki her bir hücre isyan ediyordu.Namık abi dedi.Ben istifa ettim.Sonrasında ise ne konuştuysa bana anlattı o kadar ateşli anlatıyordu ki sanki karşısında ben yoktum onun karşısında o an 30 dakika önce konuştuğu amiri vardı.Caydırmaya çalıştım daha gençsin dedim abini dinle vazgeç git özür dile konuşurken kendinde olmadığını söyle.Bana baktı şimdi gözlerinin ateşi sönmüştü başka bir anlam vardı gözlerinde, vakurdu, başı dikti.Namık abi dedi benim ağzımdan söz geri dönüşü olmamak üzere bir kere çıkar, konuşmak kolaydır asıl zor olan söylediklerimizin arkasında durabilmektir.O an ona söylediklerimden utandım.Bu delikanlı cesur muydu ona cesur diyebilir miydim.Zengin bir ailenin tek oğluydu bu işten bu kadar kolay vazgeçtiğine göre ailesine mi güveniyordu yoksa her ne durumda olusa olsun yine de bu şekilde davranacak kadar idealist miydi.Acaba benim durumumda olsa benim gibi iki çocuğun geleceğini omuzlarında taşıyor olsa böyle davranır mıydı?Sen cesur musun Ahmet yoksa babanın mal varlığımı seni böyle dik yapan eğmeyen.Ben cesur değilim Ahmet ben yaşanan onca haksızlığa rağmen işi bırakamıyorum.Çocuklarım var Ahmet mecburum onlar benim fidanlarım ellerimle suluyorum ben onları, toprakları benim toprağım.Onlar için mecburum.Ne kadar isterdim istifa etmeyi ne kadar isterdim başı önüne eğik çalışan bunca kişi arasından kurtulup başımı dikleştirmeyi hayata gören gözlerle bakmaya karakterimi yeniden bulmayı.Sus Namık kendine gel içindeki bu isyana bir dur de artık.Sus Namık.Hadi hazırlan işe gitmen lazım.Evden ayrılmadan önce çocuklarına bak unutma senin yorgunluğun fiziksel değil senin ruhun yorgun ona güç verecek olan çocukların.Onlara bak onların senin sayende kuracakları iyi geleceği hayal et ve çık evden.Sen yoksun artık onlar var.
Mecbursun Namık senin iki çocuğun var…