Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
koçal
koçal

Gece Dolaşan Adam

Yorum

Gece Dolaşan Adam

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

668

Okunma

Gece Dolaşan Adam

Bu şehri herkes uykudayken seviyorum. Çünkü sana rastlama ihtimalim olmuyor. Çıkıp dolaşıyorum. Kimselere bir şey söylemiyorum. Sokaklar boş ve sessiz. Yolumun üzerinde çoğu zaman çöplere minnet eden kediler oluyor. Kendimi onlara yakın hissediyorum. Onlar bile şaşıyor bana. Kısa bir bakış atıp, sonra kaldıkları yerden yiyecek eşelemeye devam ediyorlar.
Köprüden yürüyerek geçiyorum. Hani herkes uykuda ya! Polislerde uyumuş. Şimdi Yıldız’dan Beşiktaş’a doğru iniyorum. Yanımda olduğunu kuruyorum. Elimdeki sıcaklığını duyuyorum. Sarılmalarını özlüyorum.
Öyle umutsuzum. Sonra fark ediyorum, büyümüşüm. Sesim kalınlaşmış, sakalım çıkmış, dahası erkek olmuşum. Evet, bir gecede büyümüşüm!
Yürüyorum. Şehir beni içine çekiyor. Hiç görmediğim sokaklar görüyorum. Herkes uykuda. Sadece bir kaç evin ışığı hala açık. Öğrenciler diyorum, sınava çalışıyorlardır diye kuruyorum. Kayboluyorum.
Sokağın dibinde pembe bir ışık görüyorum. Bilmem ne oteliymiş. Giriyorum. Bir oda diyorum danışmaya, ‘hay hay beyim,’ diyor. ‘Beş numara,’ diyor. Kapıyı açar açmaz burnuma ter ve rutubet kokusu geliyor. Aldırmıyorum. Pencereden sokağa bakınıyorum az önce oradan gelmemiş gibi. Sokak sessiz. Sokak yalnız. Sokak ben.
On dakika sonra kapım çalınıyor. Bir kadın. ‘Beni içeri almayacak mısın yakışıklı?’ diyor. Ben yakışıklı değilim diyorum. Ben adamda değilim zaten. Kadının üzerinde beyaz bir gecelik var. Geceliğini çıkarıyor. Kadın çıplak. Bir hareketle onu yatağa doğru fırlatıyorum. Edepsizce basıyor kahkahayı. Sonra hayvanlaşıyorum. Üzerinde tepiniyorum. Gözyaşım terime karışıyor. Kadının memeleri uzadıkça uzuyor. Memelerinin üstüne oturup boğaza kadar kayıyorum. Ben indikten sonra şişiyorlar. Kadının memeleri bir balon oluyor. Pencere camından uçup gidiyor. Terim odanın ter kokusuna ekleniyor. Midem bulanıyor. Odaya, otele, danışmaya ana avrat dümdüz gidiyorum. Kusuyorum. Oda kusmuk doluyor. Camdan, kapıdan çıkıp bütün oteli kaplıyor.
Sonra gün ağarıyor. Şehir uyanıyor. Sen uyanıyorsun. Odanın içine sabahın ilk ışıkları vuruyor. Beyaz pijamalarının içerisinde seni kuruyorum. Ne güzel olurdun sabahları.

Kasım 2010
Mehmet Koçal

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gece dolaşan adam Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gece dolaşan adam yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gece Dolaşan Adam yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL