- 1055 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
MED / CEZİR ANLARIMIZ
Hani bazı anlarımız vardır. Kendimiz bile ne hissettiğimizi, ne düşündüğümüzü çözemeyiz.
Med ve cezir anlarımız.
…/…
Kendimizle konuşuruz, içimizden. Doluya koyarız; almaz, boşa koyarız; dolmaz. Çıkışı, çözümü bulamayız. Yanlış olduğumuzun bilincindeyizdir. Ama böyle hallerde, yanlış olduğumuzu bilmek, bize yetmez. Yaşadığımız, bize yaşatılandır önemli olan.
Öfke? : I ıh.
Kırgınlık? : Hayır.
Hazmedememek? : Bu da değil.
Daha öte bir duygu. Çok daha adı konamaz bir şey.
Neden? : Olabilir.
Nasıl? : Mümkün.
Bana mı? : Uygun.
Bir kere daha mı? : İşte bu!
Hayat; geçtiği süreç içinde, hepimizi, farklı farklı incitir.
İncitir, yaralar, örseler.
Her birimize göre değişkenlik gösteren bir durumdur. Aklımız. Evet, aklımız her zaman hakimdir. Ama öyle bir an gelir ki; akıl devreden çıkar.
Kendimize en çok güvendiğimiz zamanda başımıza gelir. Kendimizden çok karşımızdakine en güvendiğimiz anda.
Bir şeyler yaşarız birileriyle. Yaşadığımız şey karşısında ki duygularımızı anlatırız.
Bir daha yaşarız. İlk seferde bitmesini, anlamasını, kabullenmesini beklemek gibi bir gaflete düşmeyiz. Bir daha anlatırız.
Sonra kişi der ki: “Seni anladım.”
Seni anladım. Ne demektir? Yaptığım, söylediğim şey karşısında hissettiklerini, beklentilerini, sana göre nasıl olması gerektiğini anladım.
Bu noktada yol ikiye ayrılır:
1- Seni anladım: Bir daha böyle bir şey olmayacak. Olsa bile senin istediğin şekilde olacak.
2- Seni anladım: Seni anladım ama senin istediğin şekilde davranmam mümkün değil. Özür dilerim, bunu yapamam. Benden bekleme.
İkinci seçenekte yapacak bir şey yoktur. Dürüstçe bir yaklaşımdır. Kişinin tercihidir. Nasıl bir “Ben” varsa “O” da olacaktır. Teşekkür edersin. Hayatta başarılar dilersin. Biter.
Sorunu yaratan; birinci seçenektir. Güven devreye girer. Anladı ve beni incitmeyecek. En azından bu konu ile değil.
Ondan sonra ne özür vardır ne de af.
Ne özür kar eder, ne de af devreye girer.
Seni anladım denen şeyin tekrarında bir tek duygu devreye girer:
Ben onun hayatında yokum!
…/…
Med ve cezir anlarımız vardır.
Bir yanımız: “Dur, bekle! Önce bir sakinleş, konuş, öğren. Sonra kararını verirsin” der.
Diğer yanımız: “Neyi bekleyeceksin ya? Neyi konuşacaksın? Konuş, konuş nereye kadar? Olmuyor işte, anla: Yoksun! Bu kadar basit” der.
Yanlış devreye girer…
Diğer yanımız kazanır.
…/…
Ondan sonrası sadece cezir’dir.
…/…
Dokunmayın…
Cezir’lerdeyim…
Eser Akpınar
06.11.2010
İzmir.
Seslendiren: Erman Öcal. Çok değerli, çok özel bir dostsun. Teşekkür yetmez, biliyorum. Ama...Teşekkür ediyorum.
YORUMLAR
Bilgi, birikim ve aktarım.
Zaman zaman bir şeyler karalarız içimizden geldiği gibi. Çoğu zaman bunlar öylesine karalamalardır. Karşımızdakine bir şeyler anlatabilmemiz için ve bizim yazdıklarımızdan kendince bir şeyler bulabilmesi için önce hayat içinde ve yaşayarak, okuyarak beynimizin bir köşesinde biriktirdiklerimiz girer devreye. Bazılarının biriktirdikleri öylesine sıradan şeylerdir, bazıları da sizin gibi anlayarak ve karşısındakilere bir şeyler vererek aktarır beynindekileri...
Temennide bulunmayacağım. Bir geçiş dönemidir med- cezirler de. Sadece güneş doğana kadar süren kısa bir an.
Yüreğinize sağlık.
Sevgi ve saygılarımla...
Eser Akpınar
med...
ve..
cezirrrrrrrrrr
harikaaaaa
ama isterdim ki güzel arkadaşımın kendi hissedişi kendi sesi ile olsun...
sevgimle..
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Sevgili dost.
Dün okuyup, yorum yapmadan çıkmıştım.Tekrar sindirerek okuyup, doğru algılayabilmek için.
İçinde çok çözümler üretilmiş, cümlelere iki ayrı anlam yüklenmiş.
Doğru tespitler, seçenekler size bırakılmış cevaplar.
Güçlü kalem kendini belli ediyor, tebrikler arkadaşım, süper bir yazı, sevgi ve selamlar.
Eser Akpınar
ahh okadar dogruki bu anlarımız med cezir gibidir gelgitlerimiz.kutlarım seslendirmeyle ayrı bir güzellik katmış selam ve sevgilerimle ...
Eser Akpınar
donanım.....mesaj......öğreti...hepsi bu sayfada....takılınca tutkun olur....saygılar eser hanım...
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Düşündüren sorgulayan felsefik bir yazıydı canım. Tebrik ediyorum. Sevgilerimle
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Psikolojik doktora gitmeme gerek yok.
Yazılarınızı okumam bana yetiyor.
Tşkler Eser hanım. Öğütleriniz altın değerinde.
İyi pazarlar.