Facebook Dedikleri...
Bir zamanlar özlemek vardı, umut vardı, dostluk vardı. Çünkü bir yerden ve o yerin sakinlerinden ayrılmak özlemenin geliş vaktini hatırlatırdı insana. Kömürle elmas ayrışması gibi, gerçek dostluklarla riyakâr dostluklar işte o anlarda ayrışırdı. Gurbette sevdiklerinden bir haber, bir ses, iki satır mektup bekleyen gurbet kuşlarının ruh haline bürünürdü insan. “Eskilerden biri arar mı acep şu faniyi?” diye beklemeye başlardık ve gerçek dostlar ya birkaç satırlık bir mektupla ya da telefonun diğer ucundan gönderdiği yarı insani yarı elektronik bir ses tonuyla dostluğunu ilan eder ve bekleyişimiz kutsallaşırdı. Ama bunlar artık nostalji adını aldı. Bundan böyle herkesin yeri bilinir oldu (BİLİNMEZ OLAYDI!) Bilinmezken en azından tesellisi vardı ayrılığın, uzaklığın. Ama şimdi istediğin kişiye istediğin anda iletilerde bulunabilecek, hasb-i hal edebilecek şartlar mevcut iken insan zamandan tasarrufu keşfetti (Belki de iletişimden arttırdığı zamanın turşusunu kuracaktı muhabbet yoksunu!). İnsanlar hep bir kısaltma eğiliminde sanki; önceleri insanlar sevdikleri için kilometrelerce yol kat ederdi. Sonra uzun, anlamlı, buram buram sevgi, üfül üfül özlem kokan mektuplar gönderilmeye başlandı. Sonra telefon yaygınlaştı ve sesler ulaştı kulaktan kulağa, gönülden gönle. Sonra ekonomik diye telefon mesajlarına sarıldı insan. Son olarak tek çağrıyla iletişim teknolojisini geliştirerek hatırlanmanın lezzetini yudumladı insan. Ve artık çağrılara hasret kaldı kulaklarımız. Yerer ki bir çağrı gelsin, bayramımızdır o gün. Peki neden bu hale geldik? Ben yanıtlayayım isterseniz: Çünkü artık herkes kimin nerde olduğunu, ne ile uğraştığını, sanki yanındaymış gibi iyi biliyor. E peki insan yanındaki insanı özler mi? Haklısınız özlemez. Bu yüzden özlenmeye aday olan biri olarak, dostlukları bile sanallığa dönüşmüş şu hayal âlemi facebooktan çekilmeye karar vermiş bulunuyor. Buyurun meydan sizindir; canınız sıkılınca “Falanca’yı Dürt” butonuna tıklamanız yetecek dostluğunuzu güçlendirmek için(!) ya da herhangi bir fotoğrafın altına basit bir yorum düşmeniz kâfi gelecek dostluğunuzu ebedileştirmek için. Hadi size kolay gelsin. Facebook’ta görüşmemek dileğiyle… Elveda sahte dostlar… Merhaba hakiki dostlar, yeniden merhaba… Sizleri “FACEBOOKSUZ YAŞAYANLAR GURUBUNU BEĞEN” meye davet ediyorum. [Gördüğünüz gibi cümlelerimiz bile “FACEBOKLAŞMIS” (fesuphanAllah, tövbe neuzü billâh) ] Çagrıma uyanlar beri gelsin Kalın saglıcakla… Her sey olması gerektiginden daha iyi olur insallah… Gönlünüz ferah, güzelliklere muhabbetiniz baki olsun… İste gidiyorum…ahan da gittim…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.