- 579 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İnancın Mantığı!
İNANCIN MANTIĞI!
Allah’a ve Ahret gününe inandığı halde,
Dünya işleri adına,
Allah’a karşı vazife ve sorumluluklarını yerine getirmeyenler,
Kazanacaklarını zan ettikler dünya mücadelesi sonucu neyi kaybettiklerini görünce sanıyorum çok pişman olacak,
çok üzülecekler.
Bu büyük pişmanlığı yaşamadan.
Dünya sıkıntıları ile mukayese kabul etmeyen ahiret azabını tatmadan,
Son dinin temsilcisi,
İnsanlığın iftihar tablosu,
Hz. Muhammed Mustafa (asv.)’min
“ŞERRUN NEDAMETİ YEVMEL KIYAME”(pişmanlığın kötüsü telafisi mümkün olmayan ahiret günü içine düşülen pişmanlıktır.) ikazına kulak vermeli değimli?
Allah’a ve Ahirete inanan bir insanın!
Hayat mücadelesinin yanı sıra,
Hayata anlam kazandıran,
Yaşamı yaşanmaya değer kılan ve inandığı gibi yaşama dikkat ve hassasiyeti göstermesi gerekmezmi?
İnandığı gibi yaşamak,
Veya imkânlar dâhilinde yaşamaya çalışmak,
İnanan insanın,
İnancının mantığı olsa gerek.
Not:
Makale yazmak sadece günübirlik, değişken siyasal ekonomik ve benzeri konular üzerinde yazıp çizmek değil,
İnsanı ve insanlığı her zaman ve her an ilgilendiren hayati konular olmalıdır.
Düşünürler insanlığın gerçek gündeminden uzaklaştıkları için insanlıktan da uzaklaştıklarını fark ettikleri gün gerçek makaleler yazılacak ve gerçek gündem hayata hakim olacak, Hayat kaos olmaktan çıkıp yaşanmaya değer anlamlı bir mücadele olacaktır.
YORUMLAR
Makale ile ilgili düştüğünüz not dikkatimi çekti. İspatlanması gereken somut bilgilerin paylaşımı olduğu için bahis mevzuu ettiğiniz konular için yazı türü olarak Deneme ve ya Fıkra (Karadeniz fıkralarını kasdetmiyorum elbet) türlerini kullanmamız gerekiyor. Bu konularda yazan bir çok arkadaşımız var. Sanırım sizi de bu türlerde okumaya başlayacağız artık. Selamlar...
Necdet EREM
Tarz ve üslubumun farklılığının farkındayım.
Günümüz insanının öneminin yeterince farkında olmadığı konuları gündeme taşıyıp, his ve duyguların, veriliş sebebi, kullanım tekniği, doğru hedefleri, hataların riskleri, mutluluğun yolları, sanıyorum her insanın ülke meselelerinden daha özel ve daha çok ilgi duyması gereken konulardır. Dikkat ederseniz, hiç hastalık hariç hiçbir insan kendi derdini çekmiyor. İstisnasız herkes en yakınlarından başlamak üzere yakınlık derecesine göre gönlüne girmelerine müsaade ettiği insanlardan çekiyor.
Sadece bu basit örnek bile bize sevgi denen duygunun, merhamet denen ilginin, şefkat denen tutkunun hatalı kullanıldığında hayatı zindan edecek riskler taşıdığını göstermeye yeter sanıyorum.
Kimseden daha fazla akıllı olduğum kanaatinde değilim.
Fakat hayatı ve yaşananları, his ve duyguların veriliş sebeplerini kullanıldığı alanları dikkatle incelediğimde İnsanlığın büyük bir çıkmazda olduğunu üzülerek görüyorum.
Kırmadan dökmeden, şartlı bakışların mahkumu olmadan, manaları kelime kalabalığına boğmadan net mesajlar vermeye dikkatleri çekmeye çalışıyorum.
Yaptığım ve yapmak istediğim başka bir şey yok.
Arada bir de Sizinin gibi değerli Dostların iltifatları yazma zevkimize katkı sağlıyor.
Saygılar.
Necdet EREM
asran
Erkek bakış açısıyla net şekilde olayların işlenişine ciddi ihtiyaç var elbette. Bugünümüzün geleceğe kalacak belgeleri olacak bunlar. Aynı titizlikle çalışmalarımıza devam etmeliyiz kanaatindeyim bende. Hayat kurgulanmayacak kadar hakikatli yürüyor üzerimize ayakta durmak lazım. Sevgi ve saygımla...