- 1342 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgili Şiir
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sevgili Şiir
-Şiir; söyleyemeyeni satır aralarına gizleyip oku, anla diyebilme becerisidir.-
Elimize kalemi aldığımızda ya da bilgisayar başına oturup klavyenin tuşlarına basmaya başladığımıza aklımıza, dilimizin ucuna gelen söz kümeleri ile cebelleşir bazılarına yenilir kah yazı kah şiir olarak gün ışığına açarız gönül mahzeninin bir kaç oda kapısını.
Kapılardan geçeriz; kapıları açar kapıları kapatırız ve o kapıların ardında bıraktıklarımıza keşkeler, hatıralar ve tükenen umutlar ekleriz. Sonra toplarız bunları dökeriz harf harf içimizin zehri gibi şiire ya da yazıya.
Kelimeler bazen umutsuzdur bazen mutsuz bazen uykusuz bazen de huysuzdur. Didinir durur, didikler içimizdeki kabuk bağlasın diye beklediğimiz yaraları. Aslında yazabilen şanslıdır yazdıkça dinginleşir, rahatlar ve ruhunu dinlendirir. Yeni sözlere söz keser yüreğinde.
Ya yazamayanlar, kelimelere yüreğinin acısını, umutsuzluğunu yükleyemeyenler onlarda gözleriyle konuşur yüz çizgileri ve titrek elleriyle konuşur; konuşur da sessizdir çaresizdir ve kuraktır kelimeleri. Ve anlamak istemeyen ya da isteyene anlatabilir mi acaba derdini diye düşünür ve yeniden sarılırım söz yumağına çözmek için içimde biriken düğümleri.
Çok zaman kelimelerimiz yavan ve yayan kalır, tükenir takati tökezler imgenin dört nala koşan atları. Ama olsun yine de düşe kalka yürürüz söz yamaçlarında güneşi yakalamak için. Yılları eksiltir, gülüşlerimizi eskitiriz; kısalttıkça mesafeleri menzilimiz uzaklaştırır belki ama yine de kurumasın isteriz söz pınarlarımız susamışlığımız dinmedikçe.
Biliyorum ki şükretmemiz lazım şiirlerle konuşabiliyoruz ve yüreğimizin korkusunu çiçeklerin kokusunu kelimelere yükleyebiliyoruz diye. O kokular kıskandırıyor mudur acaba bir gülü, bir leylağı ya da sümbülü; konuşabilseler söyleseler ya da şiir yazarlardı belki bizden çok daha güzelini. Mesela gülün kokusu bülbüle olan sevdasını söyleyemediği için kelimeleri yürek ateşinde yakmasından olabilir mi?
Kim bilebilir.
Ya da değil midir?
Şiir söz kesesini açtığımızda kendisi için cömertçe harcayan sevgili.
Şiir umut yükümü yüksünmeden yüklenen yaren.
Şiir duygularımızı alıp söz saksısında yediveren çiçeğe çeviren.
Şiir söyleyemeyeni satır aralarına gizleyip oku anla diyebilme becerisi.
Ve şiir nar-ı bülbülün kokusunda gül kokusu duyabilmek değil midir?
Fergül
25.10.2010
YORUMLAR
Şiir duygularımızı alıp söz saksısında yediveren çiçeğe çeviren.
Şiir söyleyemeyeni satır aralarına gizleyip oku anla diyebilme becerisi.
Fergül
Kutlarım şiirini yüreğini. Çok haklısınız şiir saksıdaki yedi veren çiçeğidir. her renk açar heryere kokusunu saçar. Sevgiler selamlar...
Çok zaman kelimelerimiz yavan ve yayan kalır, tükenir takati tökezler imgenin dört nala koşan atları. Ama olsun yine de düşe kalka yürürüz söz yamaçlarında güneşi yakalamak için. Yılları eksiltir, gülüşlerimizi eskitiriz; kısalttıkça mesafeleri menzilimiz uzaklaştırır belki ama yine de kurumasın isteriz söz pınarlarımız susamışlığımız dinmedikçe.
-----------------------------------------------
Sanatlı ve çok güzel bir yazı okudum.
Güne gelmeyi fazlasıyla hak etmiş.
Kutlarım.
Saygılar.
"Şiir söyleyemeyeni satır aralarına gizleyip oku anla diyebilme becerisi."
Duygusal zekadan çok, duy(g)umsal bir akıl dizegsi ile yazılmış; çok özel ve güzel bir yazı okudum.
Hakettiği yer gelmesini ve yazanını kutluyorum.
Esenlikle.
Göktürkmen tarafından 11/7/2010 3:55:41 PM zamanında düzenlenmiştir.