- 1752 Okunma
- 39 Yorum
- 0 Beğeni
DELİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
O yok-bu yok. O yasak-bu yasak.
Öyle derler-böyle derler. O Olmalı-bu olmamalı.
Öyle kalmalı-böyle kalmamalı. Yasa, töre, yönetmelik.
Simit parası gündelik.
Cep delik, cepken delik. Mutlu etmeli, mutlu olmalı, mutlu kalmalı.
Hep bir şeyler yapmalı.
Bu şehirde yaşadığını bilmesem; yaşamak için deli olmalı.
Almalı,
Satmalı,
Kendinden katmalı.
Temkinli yatmalı.
Ne yaptımsa olmadı.
Olmadı…
Neden hep bir şeyler yapmalı?
Paradan, yardan, diyardan geçtim de;
Sensiz yaşamak için deli olmalı.
Deli olmalı.
Sensiz yaşamak için deli olmalı.
Gönlü aklına uymayan bir deliyim.
Ben zırdeliyim;
Bir gece olsun çağır geleyim.
Dişi akrep misali kollarına al beni de öyle öleyim.
Ölürken bir lahza sende güleyim.
Ey can, eller gibi sevemedim yüreklice.
Dur biraz; şöyle sindire sindire bakayım.
Otuz yıldan sonra ilk görüşümde seni; dinle de bir çift laf edeyim:
Tanıdım gözlerinin yeşilimden, sensin “O”.
Ey on beş yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez bağrımdaki ağrı.
Dinmez; gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu.
Dinmez ebedi özleyişin bestesidir bu.
Teyze oğlun mu yoksa “o” Deniz sürtüğü mü seni batağa attı?
Gül tenini hangi sümsük ihtiyarlar tattı?
Nasıl bıraktın Dil Tarih’i? Nasıl, niye paraya kul oldun?
Oysa ne tatlı sokulurdun insana. Ne güzeldin. Konuşurken kırılırdın nezaketten.
Sarı saçların tel tel boynumuza dolaşırdı biz gençlerin. Bütün erkekler sana aşıktı ve bizler seni sevmeyenden nefret ederdik.
Söylesem de seni çok çok sevdiğimi bir şey değişmezdi ki. Okuyacaktın sen, okuyacaktım ben. Adam olacaktık adam. Sen gittin ve ben idam oldum.
Oysa seni gördüğümde günüm aydın olurdu. Her an düşünürdüm ama söyleyemezdim. Soylu ve şanlı sevdalar yaşardık bizler eskiden. Sevgi de ne ki?
Kara sevdalıydım sana. Pul koleksiyonumdan bile çok severdim. Belki de kendim den bile çok severdim.
Rüyada bile titrerdim senle konuşurken. Mahcup bakışlarımı üzerine gölge edemezdim. Etmezdim.
Ey can sen hiç bilmedin, anlayamadın ama ben on beş yaşındayken seni dünyalar kadar sevdim.
Gidişinle öldüm de gelişinle dirilmedim. Sensiz geçen günlerim bir ölüm uykusu olmuştu bana.
Bilemedim seninde giderken öldüğünü.
Bana her gün bir yıl gibi geldi.
Senin senelerinle otuz beş tane 365 gün geçti. Seni göremedim. Haber alamadım. Tekrar öldüm, gene öldüm.
Şimdi tam karşımdasın.
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Nedir sende olup ta başkasında olmayan?
Nedir âşıklarını kahrettiren?
Evet, çok değişmişsin ama senin en güzel yerin; o yem yeşil gözlerin. Onlar halen parlıyor. Bir gözlerin kalmış senden.
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla.
Mahalleye gitsek eskisi gibi herkes aşkını tazeler mi?
Rabbimden birer parça olan o gözlerle en katı zulmünü de yapsan artık fark eder mi?
Tekrar tekrar vur şanlı silahınla ki; gönül mülkümüz düzelsin. İtiraf edeyim ki; sen öldürüyorken de vuruyorken de güzelsin.
Ey can; ey! Karanlıkta dahi gölgem gibi benden ayrılmayan. Ey sancım!. Otuz sene neredeydin?
Ben bakmaya kıyamazken ne hale getirmişler? Değdi mi kayıplarına? Yabancı dilin yaramadı mı sana?
Ey can; biraz yürekli olsam sana bunları söylemek isterdim. Seni dinlemek ve birlikte ağlamak isterdim. Fakat en az; Karşına çıkan erkekler kadar yüreksizim.
Sana kalpten “ Güle güle Aşkım” diyorum. Hadi eğlenme burada daha fazla. Ağlamaklı gözlerim üzerine gölge edip kirlemesin.
Sen kendi çirkefinde ben de kendi çirkefimde yaşayalım. Hayallerde, rüyalarda yaşayalım. Ahrete kalsın bir şeyler. Halan daha, seven kalp için.
Mehtaplı yüzün Tanrıyı kıskandırır.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması zor, uzaklaşması güçtür.
Kalbin işidir gözlerle görülmez bu güzellik.
Ey can, bir zamanlar seni canlı kullardan ise kefenlere verir idim. Ne bileyim ki hem canlı kullara hem kefenlere vereceğim.
Bekleme; gelmeyeceğim.
Ne sen eski sen.
Ne ben eski ben.
Otuz yıl geçti de ne oldu? Yine giden sensin ve durduramayan ben. “Gitme dur” demek o gün kü kadar imkânsız. Uygun zaman yokmuş anladım.
Ya yaparsın ya yapamazsın.
Uygun zaman yokmuş anladım. Hiçbir şey gönlünce olamıyor.
“ Güle güle Hülya Hanım” diyebiliyorum sadece.
Dünyada hiç kimsesi olmayan 45 yaşında bir kadın. Bir başına ne yapacak bu zalim dünyada?
Ve ben ona bu gün de “gitme” diyemiyorum.
Hiçbir zaman benim olmayan ama hep benimle olanı bir defa daha kaybediyorum.
“O” bütün güveni ile bastığı yerde iz bırakırken ben çöküp çukur oluyorum.
Erkeklerden ve erkekliğimden utanıyorum.
Kadınlardan nemalanan ve en asil hisleri ile oynayan bütün erkeklerden tiksiniyorum.
Pek çok hatası olsa da o asil kadın hakkında olumsuz düşünemiyorum.
Telekız Hülya…
Ne kolaydı isminin önüne bir sıfat çıkartmak ya da almak.
Seni tanıyanlar Telekız Hülya diye kaydederdi. Oysa benim için Bu dünyada el sürülemeyecek kadar kıymeti nadide bir yaratık, ciğerparemdin. Ben olsam “Aşkım” yazardım şimdi bile.
Benimle hatır için bile yatabilirdin sen. Para ile garanti bir şeydi sana sahip olmam. Oysa tokalaşmak için bile elini uzattığında kendimi kıskanırdım. Utanırdım ölesiye. Güç olanı seçer ve gönlümü sustururdum. İyi de etmişim. Aşkların çabuk öldüğü bu dünyada seni içinde klonlamışım.
Gerçek sevgi aşkı uğruna, gerektiğinde sevdasından vazgeçebilmektir.
Kolay ve ticari olan, duygularda olsa adidir.
“ Camdan gel, balkondan kaç ama onursuz olmasın aşk”.
Onurlu aşk bunca basit mi?
Basit olan aşk ya da batağa düşen değil; bizim nefsanî azgınlıklarımız ve hırslarımız. Bunu da anladım.
Sana ölüm yazık olacak ey can. Çünkü ömrünü de gücünü de asalaklar tüketti. İsminin önünde Telekız yazan insanlar çok. Biliyorum tas tamam yalınız değilsin. Buna daha da çok üzülüyorum.
Kötülük yapan ne çok şerefsiz erkek müsveddesi varmış. Ne çok sırtlan semirmiş. Hiçbir erkek sizleri kurtaramaz. Kadınlar zaten kendi çivi. Düşman besleyen kahraman gibisiniz.
Kurban edilmişliğiniz çirkef hayatınızı aklamaz.
Ey can; bendeki seni görsen kahrolurdun.
Benim seni düşündükçe kahrolduğum gibi.
“Ölmeden bir daha uğra Ankara’ya” diyebilseydim.
“ Gözün karnı yoktur, doymaz” derler.
Ben seni değil; senin bu şehirde olduğunu bilmek istiyorum.
Sensiz yaşamak için deli olmalı bu şehirde.
Sana tek şey diyemedim,
Yokluğunda debelendim.
Böyle olur bilemedim.
Eller gibi sevemedim.
Sensiz yaşamak için deli olmalı bu Dünyada.
Ve ben; gönlü aklına uymayan deliyim.
Az düşünceye doymayan deliyim.
YORUMLAR
ABİ GEÇ BULDUM SENİ AMA ÇOK GEÇ SAYILMAZ ... EN AZINDAN OKUMAM İÇİN BİRİKMİŞ BİR SÜRÜ ESERİN VAR. EN AZINDAN ÇABUK BİTMEYECEK ANLIYACAĞIN.
SAYFA SAYFA OKUMAYA DEVAM İNŞALLAH.
SAYGILAR...
Engin Tatlıtürk
Sevgiler kardeşim.
Allah'a emanet ol.
Ey can; ey! Karanlıkta dahi gölgem gibi benden ayrılmayan. Ey sancım!. Otuz sene neredeydin?
Ben bakmaya kıyamazken ne hale getirmişler? Değdi mi kayıplarına? Yabancı dilin yaramadı mı sana?
Ey can; biraz yürekli olsam sana bunları söylemek isterdim. Seni dinlemek ve birlikte ağlamak isterdim. Fakat en az; Karşına çıkan erkekler kadar yüreksizim.
Sana kalpten “ Güle güle Aşkım” diyorum. Hadi eğlenme burada daha fazla. Ağlamaklı gözlerim üzerine gölge edip kirlemesin.
Sen kendi çirkefinde ben de kendi çirkefimde yaşayalım. Hayallerde, rüyalarda yaşayalım. Ahrete kalsın bir şeyler. Halan daha, seven kalp için
SAYGIDEĞER ABİM YİNE MUHTEŞEM YAZINI OKUDUM GEÇ KALDIĞIM İÇİN ÖZÜR DİLERİM BİLİYORSUNUZ GEÇ KALMIŞLIĞIMIN MAZERETLERİNİ YA BEN SADECE SİZE TEK KELİMEYLE MÜTHİŞSSİNİZ SİZİN KALEMİNİZE HAYRANIM SEVGİ VE SAYGILARIMLA ALLAHA EMANET OLASINIZ GÜNÜN YAZISI SEÇİLDİĞİ İÇİN EN AZ SİZİN KADAR MUTLUYUM SLM OLSUN SİZE
Engin Tatlıtürk
Teşekkür ederim.
Sevgi ve selamlar.
delice bir sevdaya,delice bir tutkuya delice yazılmış...
harikasınız hocam.
Engin Tatlıtürk
Vakit buldukça ve şiir bölümüne geçtikçe uğramadan edemiyorum.
Sayfama hoşluk ve şeref getirdiniz.
Teşekkür ederim.
Selamlar.
Engin Tatlıtürk
Teşekkür ederim.
Sevgi ve selamlar.
Engin Tatlıtürk
Çok teşekkür ederim.
Selam ve sevgiler.
'Hiçbir şey gönlünce olamıyor.'
-evet olamıyor
olamamanın dili geçmiş zamanı / hüzünlü bir mektup
saygımla
Engin Tatlıtürk
Teşekkürler efendim.
Saygı duydum.
Selam ve sevgiler.
Bir çırpıda zevkle okudum.Yazınız yerini bulmuş... Tebrik etmekte biraz geç kaldım, affola...
Sevgi ve saygı ile...
Engin Tatlıtürk
Şeref bahşettiniz.
Değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Saygı ve selamlar.
Engin Tatlıtürk
Teşekkür ederim.
Saygı ve selamlar.
Engin Tatlıtürk
Sayfama şeref verdiniz.
Teşekkür ederim.
Saygı ve selamlar.
Sana tek şey diyemedim,
Yokluğunda debelendim.
Böyle olur bilemedim.
Eller gibi sevemedim.
Sensiz yaşamak için deli olmalı bu Dünyada.
Ve ben; gönlü aklına uymayan deliyim.
Az düşünceye doymayan deliyim.
Süper birşeydi kutlarım sizi ve yüreğinizi Engin bey harika ne yazsam yavan kalır yanında dilim lal oldu.
Ne kadar güzel tesbitler kaleminiz var olsun kutlarım yüreğnizi.
Öyle derler böyle derler tuzu kurular yaşamayı kolay derler. Selamlar saygılar...
Engin Tatlıtürk
Allah'a emanet olun.
Saygı ve selamlar.
Engin Tatlıtürk
Sayfama ziyaretinizden onurlandım.
Saygı ve selamlar.
Engin bey, hiç eleştiri getirmeden, sadece "Geri Gelen Mektup" şiiri serpiştirlmişliği ile okuduğum bir yazı oldu.
Kutlu/yorum.
Engin Tatlıtürk
Hüseyin Nihal Atsız hayranıyın.
Lisede şiirlerini ezbere okurdum.
Şimdilerde yarısını umuttum ya da şaşırıyorum.
Niyazi Yıldırım gencosmanoğu.
Arif ozan ve Karakoçlar.
Necip fazıl ve diğerleri.
Sevgileri var her birinin.
Hiç unutulmayacaklar. Şiirleri kısmen unutulsa da.
------------------------
İsim belirtmedim yazıda ama yorumlarda alıntı olanlara alıntı diye belirttim.
Onları herkes tanıyor zaten.
Tanımayan da tanıtırız.
Sayfama şeref verdiniz.
Geri gelen mektuptan parçalar çarpmasa gözünüze; belkide zaping yapardınız:)))
Sevgi ve selamlar kardeşim.
Göktürkmen
Saygıyla.
Engin bey,sizin yazılarınızı okumak beni mutlu ediyor.
Tebrikler.
Selamlar.
İyi pazarlar.
Engin Tatlıtürk
Saygı, sevgi ve selamlar.
bu neydi böyle ya...
insan ne yazasın üstüne onuda bilmiyor...yıllar içinde ne çok derinlerde ne çok derince boğulmuşsun değerli abim...
tam otuz yıl...tam bir ömür bu...
hayat bu işte. en gerçek olan bu filmin senaryosunu yazmak bize düşmüyor ve bol geliyor üzerimize bu giysi aslında...
oynadıkça bu oynun her karesinde dökülüyor libaslarımız üzerimizden ve yapayalnız anadan doğmuş gibi örtüsüz kalıyoruz bu yel değirmeninde darmadağınca...
hayat bu işte....soğuk hep soğuk...
kutlarım kıymetli abim.... yazıyı olması gereken yerde görmek mutlu etti beni...
saygı ve duamla....
Engin Tatlıtürk
Ziyaret ve değerli satırların şeref verdi.
Allah'a emanet ol.
Engin Tatlıtürk
Sayfamda görmekten mutlu oldum.
Saygı ve selamlar.
Engin Tatlıtürk
Emin olun ben de size dostum.
Şeref verdiniz Kardeşim.
Sevgi ve selamlar.
Yüreği sağlam dostum, kalemi engin dostum, dili tatlı dostum.
Her şey yerli yerinde.
Kusursuz bir anlatı.
Kutlarım.
Engin Tatlıtürk
Netice bu.
Dilim tatlı olsa da kalemim sert demek ki.
Daha öğrenecek ne çok şeyim var burada.
Güzel öğretilerinize saygı duyuyorum.
Sayfama ziyaretini ve nazik yorumunuz için çok çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgiler.
Şiir mi ? Evet... Nesir mi ? Evet...Çok mu güzel ? Evet... İçerik harika mı ? Evet... O zaman Engin Tatlıtürk'ündür bu yazı ... EVET...
Selam ve tebriklerimle üstat...
Engin Tatlıtürk
Özletiyorsunuz.
Sayfama ziyaretizden de şeref duydum.
Sevgi ve selamlar.
Mehtaplı yüzün Tanrıyı kıskandırır.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması zor, uzaklaşması güçtür.
Kalbin işidir gözlerle görülmez bu güzellik.
harika bir anlatimdi.özlem hasret,kin nefret yani hayata dair her$ey burda i$lenmi$..in$allah hakkinizda vehakkimizda vede hakalrinda hayirlisini versin yüe yarada´nimiz..insanin kaninda var delilik..yoksam hayat cekilmez beee..kafamiza huni takmiyoz ama,hal vede hareketler ele veriyor insani..saygim ve sonsuz selamlarimlaa..yazan elleriniz dert görmesin..yüreginize saglik..
Engin Tatlıtürk
Sayfama şeref verdiniz.
Teşekkür ederim.
Not. O dörtlük Hüseyin Nihal Atsız'dan alıntıdır.
Saygılar.
Engin Tatlıtürk
Yazar dertsiz yazamaz ki.
Allah Kuvvet versin de dert dert üzerine gelsin ne yazar?
:)) Defter kapamayı bilsek de bizde klanları kapatamıyoruz.
Herkeste var kapanmış gibi duran hesaplar.
Teşekkür ve sevgiler.
Tek kelimeyle mükemmeldi. Güne gelmesine çok sevindim. Tebrik ederim. Başarılarınızın devamını dilerim. Saygılarımla..
Engin Tatlıtürk
Çok teşekkür ederim.
Sevgiler.
Gönlü aklına uymayan deliler diyarıdır bazen yaşam...
Yazılarınız dolu dolu....
kutluyorum...
Engin Tatlıtürk
Haklısınız.
Saygı ve sevgiler.
Yıllar ne kadar da gecerse geçsin bizi can evimizden vuranları silip gecemiyor değil mi?
Tebrikler.
Engin Tatlıtürk
Ziyaretinizden şeref duydum.
Teşekkürler.
İlk başlarda "paradan puldan yardan geçerim de...Sensiz yaşamak için deli olmak lazım" deyince, manzumnun sonunda bir sürpriz bekledim. Ne bileyim eski bi sevdadan başka bir şey. Çünkü madem "yar" dediği biri var insanın, neden başka bir sevdaya seslenir ki...Bu gözden kaçmış bir ayrıntı her halde.
Ama sözlere gelince...Gerçekten çok orjinal. Ve tam Engin Bey'ce..
Bir de anlamı ve tadı ikinci okuyuşta daha net alınabilecek bir yazı...Herkese tavsiye ederim.
Saygılar.
Engin Tatlıtürk
"Ana gibi yar olmaz" denir. Yar bir candan arkadaş da olabilir. Bir göz aşinası veya hayran da olabilir. Yararlanılan ve çok güvenilen biri de olabilir.
Ama sevgili tas tamam aşık olunan kişidir. Yazıda ki "Yar" ile sevgili bu açılardan farklı anlamlardadır. İnce bir nüans farkı da olsa farklıdır.
Ayrıca bir gönüle birden fazla da sevgi girebilir. Birisi için diğerinden vaz geçmek de mümkündür. Bir sevdayı yaşarken diğerini anmak da mümkündür.
Her hal insanlar için değil mi?
Tavsiyeniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Sayfama ziyaretinizden şeref duydum.
Sevgi ve selamlar.
Gerçek sevgi aşkı uğruna, gerektiğinde sevdasından vazgeçebilmektir.
Kolay ve ticari olan, duygularda olsa adidir.
“ Camdan gel, balkondan kaç ama onursuz olmasın aşk”.
Onurlu aşk bunca basit mi?
Basit olan aşk ya da batağa düşen değil; bizim nefsanî azgınlıklarımız ve hırslarımız. Bunu da anladım.
Anlayana çok anlamlı sözler var yazının içinde. Gerçek sevgi aşkı uğruna, gerektiğinde sevdasından vazgeçebilmektir.
kutluyorum Engin Bey.
saygımla...
Engin Tatlıtürk
Sayfama şeref verdiniz.
Saygı ve selamlar.
Teşekkür ederim efendim.
Sensiz yaşamak için deli olmalı bu Dünyada.
Ve ben; gönlü aklına uymayan deliyim.
Az düşünceye doymayan deliyim
Çok güzeldi Engin Bey. Alkışlı/yorum. Saygılarımla değerli yazar
Engin Tatlıtürk
Teşekkür ederim.
Yazıda benim de en beğendiğim yere takılmışsınız.
Saygılar ve sevgiler.
Sadece seslerini duyarak akan çağlayanlardan düşen suları özlemek eskiye dair bir ıslanmışlık,o çağlayanda bir sırılsılam yıkanmışlık, bir damla uğruna bir defa yanmışlık..
Ancak bu sesleri yüreklerinin tellerinde bulabilenler için değil mi?
Her yağmur...
Her damla ..
Her isimde bir mana...
Her rüzgarda yıkılan kuş yuvalarına ağlamak...
Her gün aklının içindeki resimleri,isimleri, görüntüleri kemiren ayrılık...
Ne kadar siterdim vurdumduymaz olmayı...
Kıskanarak baktım bazen o hal üzre olanlara...
Vurdum...Duydum diyor Engin Tatlıtürk...
Vurdum...taaiçimde duydum acısını...
Keşkeleri asıp gönül serenderime..
Kurutp atamadım..
Unutup atamadım aklımdan.
Bir kere sen..
Bin kere ben
Yanmış dağlanmış kalbimiz..
Oyyy ...oy!!
Bu kadar hissetmemeli insan..
Bu kadar çaktırmamalı içinden akan serin ve acılı acılarını...
Bu tarz acılar bir müzmin hastalık gibi..
Ses ver de gönlüm sesinle deva bulsun anammm oy !
Ben ölürüm kaç kat kefene sarsalar da cesedimi..
Sen buralarda olacasın diye kaybetmem asla ümidimi..
Ahh hele gel..
Mezar üste..
Ayakların vursun başım üste...
Gel de..
Görek bi..
Sonra mezarda rahat ölek caaannn.
Kutlarım ..bana bu duygular düştü senin gönül heybenden..
Harika yazıyorsun..
Aman devam et..
Yazdıkça..merdiven gibi...Çıkacaksın
Oralardan hava durumunu bize anlatırsın artıkın...)))
Sevgi ve saygı ile...
Valla Tekrar tebrik ederim
Engin Tatlıtürk
İnşallah o güzel cümlelerin bir kısmına bile layık olurum.
Benim yerim dostlarımın yanıdır. Sizi bırakıp bir yerlere gidemem artık.
En güzele ve en özele birlikte yürüyüşümüz sürecektir.
GÜNÜN ELEŞTİRİSİ
Bana şeref bahşettiniz.
Saygı ve sevgiler.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması zor, uzaklaşması güçtür.
Kalbin işidir gözlerle görülmez bu güzellik.
Demek ki kalbe yer eden bir güzellik yillar sonrada ayni sekilde güzel kaliyor sartlar ne olursa olsun.
Yaklasilmis erisilmis olsa belkide o güzellikten eser kalmayacakti.
Gönül deli de olsa akil sasmiyor
Hayatta her istedigimizi yapamayiz.
Yapmamaliyiz da.
Cok yönlü yine bu yaziniz degerli dost
Yüreginize saglik
Sonsuz saygimla
Engin Tatlıtürk
her zaman ilkeli.
Değerli bir kalemin çok değerli yorumları.
Sağolunuz.
Varolunuz.
Saygılar.
Engin Tatlıtürk
Sevgiler.
sevgili kalem.....tahtlar yapılıyorda.....bahtlar yapılmıyor....istemesende biçilmiş hayatın labirentlerindesin....ya mutluluk sefahat ya yoksulluk sefalet....her kes doğduğu gibi saf ve temiz büyüse ve öylece ölse.....yine beyin jimnastiği yaptırdın.....içimize çöreklenen ve kireç tutumuş duyguları çözdün.....muhteşemdi.....sevgiler
Engin Tatlıtürk
Ziyartinizle şeref verdiniz.
Şaiir ve yazar dostum.
Birini ya seversiniz, ya seversiniz. O'nu severken, çerçevesi size ait kalıpların içine yerleştirerek severseniz, "O'nu seviyorum" diyemezsiniz, dememelisiniz. Sevgi konusunda en büyük yanlışı burada yapıyoruz galiba. O bizim uygun gördüğümüz, istediğimiz çerçevenin dışına çıktığında " Bak, olmadı şimdi. Ben seni böyleyken sevemem " diyoruz. Oysa her ne olursa olsun, ne yaşarsa-yaşanırsa yaşansın, özünde sevebilmişsek kişiyi, o'nun "o " olmaktan uzaklaşmadığını görebilirsek; gerçek sevgiden bahsedebiliriz.
Söylemlerimizde " Beden bir zarftır. Asıl olan ruhtur" demiyor muyuz? Yalan mı söylüyoruz?
İnsanın hayatında çok şey değişebilir. Ama öz değişmez. Yoksa gözler nasıl yemyeşil kalırdı?
Çok beğendim, çok. Yüreğinize sağlık.
Sandık açıldı galiba Engin Bey? Selam ve saygıyla.
Engin Tatlıtürk
Sayfama şeref verdiniz.
Fırsatlar gerçekten uygunsuz zamanlarda geliyor. O zamanda fırsat olmaktan çıkıyor.
Fırsat bekleyen derviş alamadan gebermiş.
Selamlar.
Eser Akpınar
Engin Bey inanılmaz güzellikte bir yazıydı. Nasıl başladım nasıl bitirdim bilmiyorum ama ben de bıraktığı kalıcı bir eser niteliğinde olduğuydu. Tebrik ediyor 10 puanımı bırakıyorum. Saygılarımla.
Engin Tatlıtürk
Öylesine bir maziye dönüştü.
Haytımdan gerçek bir kesitti. Ne yazık ki.
Saygılar.
Engin Tatlıtürk
Aslında öyledir de.
Sayfama şeref verdiniz.
Yorumunuza teşekkürler.