- 606 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Öğütüm Sistemi
“ Öğütüm” Sistemi
"Eğitim sistemi değişsin. Böyle eğitim sistemi mi olur? Bu sistemle hiçbir yere varamayız" Sık sık duyarız bu sözleri; her an herkesin dilindedir. Dilindedir dilinde olmasına da kimseden çözüme dair bir fikir çıkmaz. Sürekli devam eder eleştiriler.
Ülkemizde, "eğitim sorunları" deyince akla gelen ilk sorunlar ÖSS ve YÖK’tür. Genç nüfusun fazla olduğu ülkemizde, genç nüfusa yetecek kadar iş ve okul, maalesef, yok. Bu yüzden birçok kişi işsiz birçok kişi de "okulsuz" kalmaktadır. Her ne kadar eleştirilse de, bu sebeple bir seçim bir eleme şarttır. Ama bu elemenin, günümüzde olduğu gibi olmaması gerektiği konusunda herkes hemfikir. Buna rağmen bu sınavın ve sistemin yerine getirilebilecek akli çözümler üretilmemektedir. Karanlığa küfretmek mum yakmaktan daha kolay olduğu için herkes küfretmeyi seçiyor.
Şimdi sokağa çıkıp yaşları 14–20 arasında değişen yüz kişilik bir gruba eğitim sistemimizin en büyük sorunu ne diye sorsanız alacağınız cevapların en az 60’ı "ÖSS” olacaktır. Aslında var olan sorunları çözmek için en dibe inmek gerekir. Deyim yerindeyse "eğitim sisteminin iskeletine" kadar inilmeli. Çünkü yanlışlıklar en başta başlamaktadır.
İlk yanlışlık mevcut eğitim sisteminin eğitimi algılayışıdır. Bu yanlış algılayışa bir de "eğitimin yanlış yönetimi" eklenince olan öğrencilere oluyor. Peki, eğitim sistemi eğitimi nasıl algılıyor? Bu konuya Mustafa İslamoğlu’nun bir konuşmasından yararlanarak cevap vermek istiyorum; Ülkemizdeki eğitim sistemi zihniyeti eğitimi, millete bağlı değil, devleti yönetenlerin isteklerine bağlı olarak algılamakta ve eğitim sistemi buna göre şekil almaktadır. Bu yüzden eğitim sistemi vatandaşın isteklerine cevap vermek yerine yöneticilerin isteklerine cevap vermektedir. Ancak eğitimde olagelen bu durum olması gereken değildir. "DEVLET EĞİTİMDE YÖNETİCİ DEĞİL HİZMETÇİ OLMALIDIR." Aksi takdirde yapılan iş, eğitim değil "ÖĞÜTÜM" olur ve "öğütüm sisteminden" geçen öğrenciler eğitilmek yerine öğütülürler! Devletin yönetici değil hizmetçi olması demek; devletin, eğitimi ve milleti yönetmesi yerine milletin hizmetçisi olup, eğitimi vatandaşın isteklerine göre şekillendirmesi demektir. Eğer devlet eğitimde yönetici olursa, devleti yönetenler değiştikçe -gayet doğal olarak- eğitim sistemi de devleti yönetenlerin fikirlerine, isteklerine, ideolojilerine bağlı olarak değişir. İşte ana hatlarıyla İSLAMOĞLU’nun fikirleri ile benim yorumum böyle. Eğitim sisteminde bir iyileşmeden bahsediliyorsa öncelikle bu kavramlar düzeltilmelidir.
Eğitimin asıl amacı kişilerin şahsiyetlerini geliştirmektir. Ancak eğitimde öyle bir noktaya geldik ki, eğitim sistemimiz ve dolayısıyla sınavlar öğrencilerin şahsiyetlerini geliştirmek şöyle dursun, var olan şahsiyetlerini de öldürüyor. Bize de ölen şahsiyetlerin ardından ağıt yakmak, ağlamak, iş işten geçince kendi kendimize dövünüp bağırmak bir bardak da soğuk su içmek kalıyor.
Eğitim sistemini iyileştirmek adına bize düşen görev, sorunlarımızı, isteklerimizi ve düşündüklerimizi kendi aramızda dillendirmekten vazgeçip, yüksek sesle açıklamaktadır. Öğütülmemek için eğitilmek şart