- 1121 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ARAYIŞ
Gecenin karanlığında adımı söyleyen nefesin kulaklarımı üşütüyor, gözlerimi açıyorum... yoksun.
Kalkıyorum, sanki evde biri var da uyandıracakmışım endişesiyle sessizce giyiniyorum ve kapıyı yavaşça kapatıp iniyorum merdivenlerden. Sahi anahtarı aldım mı? Neyse çok da önemli değil zaten.
Denizden geliyor sesin ... Gel artık, diyen özlemli sesin. Sazlıkların arasındaki yoldan ilerlerken hafif bir ürperti sardı ruhumu. Daha geçen yaz, el ele dönerdik birlikte bu yoldan da önce kim duş yapacak, çayı kim koyacak diye takılırdık birbirimize. Şimdilerde yokluklara savruldu gönlüm.
Sahil ne güzel, kimsesizlik sarmış her yeri. Sadece sana ve bana ait anıların varlığı göz önünde. Kulaklarımda dalganın çağıran sesi. Kumsalda bir o yana bir bu yana gidiyorum, ayak izlerini ararcasına.
Oturdum... Kum soğuk, oysa benim yüreğim yanıyor, dağlanan özlemle bu yürek nasıl serinler ki...
Döndüm, kıyıdan evimize baktım... Ardımdan el sallayanım yok...Denizse hafiften dalga sesleriyle sahile vuran dalgalarla gizli bir alfabenin diliyle yüreğime sesleniyor... Gitsem mi ki?
Hatırlıyorum da bu sahilde bir gün güneşlenirken yan taraftaki kişiyi kıskanmıştın benden de çekip geri gitmiştin o gün girmeden denize. Oysa ne kadar anlamsızdı bu kıskançlıklar. Adım adının yanına bu kadar yakışırken, elim senden başkasının sıcaklığını bilmezken nedendi ki bu delice kıskançlık?
Sahilde böyle ayaklarımı dalgalara doğru uzatıp otururken ben, geliversen arkadan... kapasan gözlerimi... kimim ben, desen o beni deli eden kokunla... Ben tanımaz gibi yapıp delirtsem seni, sonra tutup ellerini sarılsam beline, dalsak birlikte denize...Yoksun ama.
Birden dayanamadım, kalktım... Döndüm arkama, düşü gerçek yaparcasına ve denizin derinlerine bıraktığın anılara sarılmak, onları alıp odama götürüp baş köşeye koymak için yürüdüm denize doğru. Soğuk, beynimden/ yüreğimden teğet geçti ve yaşamak arzumu aldı götürdü. Bekle, sonsuzluğadır gelişim... Bekle ve kokunu kimseye teneffüs ettirme.
SERAP HOCA
2.11.2010