Hz. Muhammed (s.a.v.)

• 3 Kasım 2010 Çarşamba 12:03:39

Aylak zamanın takvimlere hediye ettiği en değerli gece Mevlid-i Nebevi ile dünyayı teşrifleri olan yüce Allah’ın en sevdiği kulu ve insanlığın ilhamına muhtaç kaldığı Hz. Muhammed (s.a.v)’in doğumu olarak bilinen Kutlu Doğum Haftası, peygamberi anmamız için anların en değerlisidir. Ma’siyet’in kendinden köşe bucak uzak durduğu; ismetin daimi konuk olduğu huyların en mükemmeline sahip Hz. Peygamber’imizin yaşamı sözlere uğrak her cümlenin tarif etmekte eksik kalacağı güzelliklerle doludur. Yaşamından kıssaların verileceği her cümle, yine biliriz ki onun özelliğini ve güzelliğini zikretmekte aciz kalacaktır. Yaşadığı zaman dahilinde duaların duacı kaldığı, kendinden beri bıraktığı için zamanın dahi kendini astığı Hz. Muhammed, tebliğ vasfının gereğini en elzem şekilde yerine getirmiş ve rab’binin kendisie vahiy ettiği buyrukları insanlığa ulaştırmıştır. Tüm güzel sıfatların birleştiği tek nokta Hz. Peygamber idi. Dost-düşman her insanın kendisinden razı olduğu, yer-gök istisnasız tüm canlıların kendisine secdettiği beşer o idi. O, affı bol olan Rauf’un kitabına övgülerle-metihlerle konuk ettiği sıdık ve emin olandı.
Her bir cümlenin, eksiltip yoran her bir firak kaçışın dahi usanmadan peşinden koştuğu insanların ve insanlığın en büyük temsili Hz. Peygam’berin vefatı da sözlere hayli konuk olmuştur. Anlatmakta yetersiz sözler, vefatıyla sularında boğulan gözlere vesile olmuştur. Toprağın buruk sevinç yaşadığı, ölümün onun mübarek bedenine soğuğu zerketmesi ile kendinen utandığı ve ölümün ona vardı diye kendi leşine lanet yağdırdığı kainatın efendisinin vefatı cihanın ağlamasına; dünyanın başının dönmesine sebep olmuştur. Rab’bine yolcu Muhammed Mustafa her beşerin geride bir şey bırakmadan göçmesinin aksine bıraktığı maneviyatıyla içimizi takvayla doldurmuş, anlamları anlamlandıran anlam olan Allah’ı bilip semaya varan her duamızda kendisine hamd etmemize sebep olarak varmıştır huzruna rab’binin…
Bu hususta nur simasından tebessümün eksilmediği Paygamber’imize kutlu doğum haftasında dualar etmek, onun değerlerini barındıran yazıtlar okumak elzem olur. En cesur şekilde savaşlarda ön safhalarda yer almasına rağmen yine de merhametini ve yumuşak kalpliliğini edasından eksiltmeyen Muhammed Mustafa’nın davranışlarını bolca anımsayıp bunları kendi tavırlarımıza katmak da kutlu doğum haftasında fiili güzelliklerdendir. Beşer için bu gecenin güzelliği, onu anımsatacak herşeye tefekkür edip kalben konuk etmektir. Kendisine indirilen kutsal kitabı okumak, melekleri onun sohbetine buyur etmek de bu geceye has güzelliklerdendir.
Hasılı huzra varan her güzellik için şükürleri Allah’a, salavat-ı şerif’in ravzasına ulaştığı bizler, hasretleri gönlümüze alıştırmalı ve mutlak suretle peygamber yaşıyormuşçasına davranışlarımıza onun vasıflarına riayet edecek şekilde yön vermeliyiz. Bu vesileyle kutlanmasında derinsel manaların barındığı yüce insanın kutlu doğum haftası zirken olduğu gibi fiilen de konuk olmalı yüreklerimize. Tüm güzelliklerin miladı 571 senesinin insanlık kervanındaki en değerli maneviyatı, onu daimi olarak anmak ve ilhamını davranışlarımızdan eksiltmemektir…