YOK SAYILMA.

• 3 Kasım 2010 Çarşamba 10:51:41

YOK SAYILMAYI HAK ETMİYORLARMI?

İnsan dışında kalan tüm yaratıklar tabiat tablosunda tamamlayıcı bir figür olmaları hasebiyle tabii davranır, doğal yaşarlar.

İnsan da fiziki açıdan, tabiatın bir parçası olmakla beraber, ruhsal yetenek üstünlüğü ile tabiatüstü bir varlık olduğundan, tabiata anlam kazandıran temel unsur olup, ihtiyaç ve içgüdülere tabi olmasına rağmen, hiçbir iş ve ihtiyacının temininde doğal davranmayıp, ruhsal yapısındaki standart farkını tüm düşünce ve davranışları ile gözler önüne serer.

Benlik taşımasına rağmen, nefsi için değil nesli için yaşar.
İhtiyaçlarını tabii ortamlardan temin etmesine rağmen, (mecburi haller hariç) hava dışındaki hiçbir ihtiyacını tabii ortamdan temin ettiği hali ile tüketmez.

İsteyen, canlılarda ferdin hayatının devamı adına beslenme,
Nev-in bekası adına üreme,
Hayata tutunma adına, barınma ihtiyaçlarının temin şekline bakabilir.

Evet.
Beslenme!
Üreme!
Barınma!

Canlı hayatının olmazsa olmazı olan ortak üç temel işleve;
Dünya da yaşamak için yaratılmış olanlar ile,
Dünyada yaşatılmasına rağmen dünyadan daha mükemmel bir hayatı kazanma testine tabi tutulan insan ile sair canlılar arsındaki farkı görmeye çalışalım ve görmek istemeyenlere de görebilmeleri için kısa bir mukayese imkânı sunalım.

İnsandan önce yaratılmış olmalarına rağmen, yaratıldıkları günden beri, hala önlerine geleni buldukları hali ile tüketen sayısız canlı türleri ile;
En son var edilmiş olup, yaratıldığı günden varlığını devam ettireceği son güne kadar, beslenme kaynaklarından temin ettiği ihtiyaç maddelerini bulduğu şekli ile tüketmeyi kabullenmeyip akıl almaz bir mutfak kültürü geliştiren tek bir tür olan insan.

Mevsimlik takvimlere bağımlı, hiçbir ahlaki değer tanımayan, bilmeyen içgüdüsel ihtiyaç temini sonucu doğal ortamda tabii halde üreme ile;
İnsani onur ve değerlerin korunarak uğrunda canlar verilebilen, ömür boyu bağlılıklar ve tarih boyunca dillere destan olan nezih aşkların yaşanmasını sağlayan hissi ilgi ve cinsel ilişki sonucu çoğalma;

Bulduğu kovukta, girdiği oyukta, konduğu tünekte barınan ile;
Dur durak bilmeyen mimari ve yan dalları ile sınır tanımaz bir kültür oluşmasına yol açan barınma ihtiyacı;
Aynı amaca hizmet ediyor denilebirlimi?

Biyolojik açıdan bir birinden şekil dışında farkları olmayan canlıların, farklı fonksiyonları aralarındaki standart farkını gözler önüne sermiyormu?

Hele kendisine bilim adamı süsü verdiği halde bizzat kendilerinin de yaşamakta oldukları bu standart farklarını YOK SAYARAK; insanın evrim geçirmiş bir havan olduğunu iddia etmekle yetinmeyip;
İnsanlığa bir değer kazandıracak bir katkı sağlayacakmış gibi ispatlama mücadelesi verenler;
YOK SAYILMAYI HAK ETMİYORLARMI?