- 523 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖYLE BİR HUKUK OLMALI Kİ/ K U R T U L U Ş
*Özgürlüğü maksimumlaştıracak düzenlemelerle hukuku insanlığın hizmetine verip, onu devrimci bir niteliğe büründürmek gerek.
*Özgürlük ve eşitlik anlayışı hukuksal düzenlemelerde dominat rol üstlenmelidir.
*Haksızlıklar karşısında dilini ısırarak susmayı öğreten bir hukuk kendi hakkını bile koruyamaz.
*Kendine çekilmiş aydınlık düşüncelerin, özgürlük hukukunun kanatlarıyla havalanması sağlanmalıdır.
*Karanlıkta örülen örümcek ağları onları ürkütememelidir.
*Mutlaklaştırılarak dayatılan her şeye karşı çıkan olmalıdır hukuk.
*Her türlü dayatmaya karşı, yağmuru hisseden sıcak tarla otları gibi başının dik durması gerekir hukukun.
*İhtiraslı yeteneksizlerin, yeteneksizliğini hukuksuzlukla gidereceklerini öngören bilinçli bir aklı olmalıdır.
*Kin ve öfke barajı kalpler, bütün kapaklarını ağzına kadar açtığında bile, aklın ve vicdanının sözünden çıkmayacak kadar soğukkanlı olmasını bilmelidir.
*Önyargılardan arındırılmış bağımsız bir vicdana sahip hukukçular yetiştirilmelidir.
*Keskinleşmiş önyargılar, kanlı kasap bıçağını hatırlatırlar. Bu nedenle eleştirilerin vicdanını taammüden öldüren kişi hukukçu olamaz.
*Vicdanında gökkuşağı açan hukukçuların ancak, hukuku ileriye götürebileceği bilinmelidir.
*Aklı ve vicdanı sürekli nöbetçi olan yürekli bir kişinin, dünyada açlık, yoksulluk ve haksızlıklar varken, içindeki sorumluluk duygusu ve duyarlı yüreğiyle içten bir gülücük olmasa da kahkaha atması olanak dışı olduğu kadar, özgür ve eşit bir dünyanın adil hukuku da böyle bir durumda sorumluluğu kendinde bilmelidir.
*İyi, doğru ve güzel ne varsa hukukun koruması altına alınmalıdır.
*Hukuk sözlüklerinde hak, adalet, eşitlik, özgürlük, dürüstlük, doğruluk, insan hakkı ve bağımsızlık en çok kullanılan kelimeler olmalıdır.
*Bellekleri işgal etmiş dedikoduların emrindeki cahillerin kışkırtmasına yenik düşmemelidir.
*Halkın vazgeçilemez haklarını, bireysel vazgeçilebilir haklardan sayamamalı hiç kimse.
*Bulutların arkasına saklanmış bir güneş nasıl insanların içini ısıtmaz ve yollarını aydınlatamazsa; hak, özgürlük ve eşitlik söz konusu olduğunda mevzuatın arkasına saklanmış isteksiz bir hukukunda adalet dağıtamayacağı unutulmamalıdır.
*Mazlumların ve mağdurların, imdat çağrışımlı tiz sesini dahi duyabilmelidir hukuk, çok uzaklarda olsalar da.
*Öyle ki hukuk, ömrün sislerini dağıtan sabah güneşi gibi doğmalı ülkemin aydınlık yarınlarına.
*İtaat körlüğüne asla prim vermemelidir.
*Hayal kurmakla yetinip, hayallerini yüreğinde taşıyan, hayattan kopuk bir hukuk değil, hayallerini hayata sunan ve onlara hayat hakkı tanıyan, ayakları yere basan bir hukuk istenmelidir..
*İşte böyle bir özgürlük hukukunu, ufuk çizgisinde net görünen bir uzak yol gemisi gibi görüyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.