SEVDA YÜKLÜ YAĞMUR BULUTLARI.

• 2 Kasım 2010 Salı 00:45:59

Bir insan yaşamında kaç kez şansı yanında bulabilir?Aslında,özel yaşamımda olsun,iş yaşamımda olsun,katıldığım sosyal aktivitelerde olsun şansımın benimle birlikte olduğunu söylemem olanaklı değildir.Ama,şans ya bu bazan devlet kuşu ansızın insanın omuzlarına konuveriyor,haberiniz bile olmadan.Bundan kısa bir süre önce yaşamımda belki de ilk kez o devlet kuşunun omuzlarıma değil ama,başıma konduğuna tanık oldum.

Benim gibi yaşamı farklı alanlarda yaşamış,bilişim teknolojisi ile uzaktan yakından ilğisi olmayan biri için bunca yıllık yaşamının ’’AŞK’’ını,bilişim teknolojisinin katkılarıyla bulmuş olması ne hazin bir kara mizah örneğidir.

Bilgisayar’ı bilmem,kullanmasını hiç bilmediğim günler,güç bela açmışım,ekranında altında simgeler var,merak edip tıklıyorum.Ama,giriş için üye olmak gerekli,ücretsiz üye olabilirsiniz deniyor,deniyorum şansımı ve üye oluyorum.İki üç sima ilğimi çekiyor orada,ancak bir tanesi var ki;paylaştıklarıyla,yüzüyle,hele de insanın içine işleyen masum ve mahzun bakışlarıyla bir başka etkiledi beni.Hemen her gün bir kaçkez o siteye girip fotoğraf’larına bakmadan huzur bulamaz oldum,o mahzun bakışlı peri’nin.Ancak karşılıklı göz kırparak haberleşebiliyorduk.Bir zaman sonra bana yetmez oldu göz kırpmalar.Üyeliğimi yükselttim,o mahzun,o anlamlı,derin bakışlı göz’lerin sahibi ile tanışmalıydım.Bir ileti yazdım kendisine güç bela,yanıt verdiğini gördüğümde içim içime sığmadı,içimin boşaldığını hissettim,bir sigara yakıp bir de çay söyledim kahveden.Yeniden açtım bilgisayarımı,verdiği yanıt ve değme ressam’ların ancak belki çizebilecekleri güzellikteki fotoğrafı ekrandaydı Belkıs hanım’ın.Saat’lerce bakakaldım öylece.

iletisinde,adresinide vermiş,şimşekler çaktı birden beynimde,oradan ad’ını öğrendim.Adım adım yaklaşıyordum mahzun bakışlı prensesime.Sonrası da zaten kendiliğinden geldi.Bilinmeyen numaralardan telefon numarasını aldım.Ayaklarım yerden kesilmiş sanki bulutların üstünde yüzüyordum,yere inmem hayli bir zaman aldı,bir kaç gün cesaret edip arayamadım ama sonu yoktu bu korkaklığın.Bir akşam bütün cesaretimi toplayıp çevirdim numaraları birer birer,’’efendim’’ diyen bir ses karşımda,
- Belkıs hanımla görüşebilirmiyim ?
-Efendim
-Ben Ali,sizinle mesaj’laşmıştık
-Telefonumu nereden buldunuz ?
-Murad eden bulur Belkıs Hanım
Şimdi işim var,görüşemem...

Yine cesaretsizlik ve uzunca adete yıllar süren korkaklık döneminin ardından yeniden arama;

-Merhaba Belkıs hanım ben Ali
-Merhaba nasılsınız?
-Teşekkür ederim,siz nasılsınız ?
Gençlik yıllarımızda platonik,masum sevdalar yaşamışızdır her birimiz,ancak,elli’sine merdiven dayanmış bir yaş’ta henüz yüz’ü bile görülmemiş bir kadına ’’AŞIK’’ olmak nedir ? Nasıl yaşanır, saçlara ak’lar düştüğünde o soluksuz devdalar,aşık’ı nrelere götürür bileniniz var mı? Ben biliyorum;Sevda yüklü yağmur bulutlarının milyon yıl ötesine götürür,oradan ’’sevda’’nızın yardımı olmadan inemezsiniz yer yüzüne.

Şimdi,kara bulutlar var aramda kahverenği gözlü,algın bakışlı,Ahu’m ile.Omuzlarıma değil,başıma konduğunu sandığım devlet kuşunun yaratığı şansım meğer yirmi günlük bir rüya imiş...Uyanır gibi oluyorum rüyamdan, gerçekle yüleşmemek için hemen kapatıyorum gözlerimi.Uyanmak da sözgelimi,uykusuz geçen geceler,orta halli ülserime rağmen demli çay ve günde iki - üç paket sigara ile de geçmeyen,baş ağrıları ile boğuşulan gerğin günler.
Karşılıklı yapılan sinir savaşları,nereye kadar.Elbette kavuşana kadar.Kavuşana kadar.Kavuşana kadar...

Beni bu mutlu hüzünle buluşturan sevda bulutları:
Adeta tanrıya yakarırcasına diz çöksem önünüzde,el açsam size doğru yakarsam:beni,mah
zun bakışlı maralımla kavuşturun desem dileğimi yerine getirirmisiniz...?

Gök yüzünde mağrur dolaşan SEVDA YÜKLÜ YAĞMUR BULUTLARI,yer yüzüne yağdırdığınız,sevda yağmurlarının bir damlasınıda benim üzerime yağdırmazmısınız ? Sevda yağmurlarından bir damlasını benim ve iki dünya sevdam’ın başına yağdırırsanız bilesinizki yeriniz Cennet’tir.

Haydi bulutlar,bize bu iyiliği yapında insanlık Sevda görsün,siz de daha mutlu,daha mağrur,daha özgür dolaşın gök yüzünde...

Biz de sizin yüceliğinizi destanlaştıralım gelecek nesillere...