- 3350 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YUNAN MİTOLOJİSİNDE İNSANIN YARATILIŞI
YUNAN MİTOLOJİSİNDE İNSANIN YARATILIŞI
İnsanoğlunun yaratılması konusunda değişik görüşler olmuştur. Bazıları insanı yaratma işini Titanlarla yapılan savaşta, Zeus’un yanında yer alan Prometheus’a ve kardeşi Epimetheus’a verdildiğini söylerler. Prometheus’un insanı maddeden yarattığı ya da başka bir deyişle yaptığı efsanesi İ.Ö. IV.yy. da ortaya çıkar. Bu efsane belki de tufandan sonra ki insanlık çağına aittir. Prometheus diğer bütün tanrılardan daha akıllıydı. Buna karşılık kardeşi Epimetheus akıl yönünden acizdi. Öyle ki insanları yaratmadan önce en değerli armağanları, hayvanlara vermişti. Kuvveti, cesareti, kurnazlığı, kürkleri, tüyleri, kanatları, hepsini dağıtmıştı. Sonra pişman oldu ve durumu Prometheus’a anlattı. Prometheus’da insanı diğer tüm yaratıklardan üstün kılmanın bir yolu olarak onlara, tanrılara benzeyen bir biçim verdi. Ayrıca, güneşe çıkarak aldığı ateşi de onlara sundu. İçinde halen, kendi ırkını yenen ve onları tahtından indiren Zeus’a karşı bir öfke besliyordu. Böylece insanı yaratarak ondan öcünü alacaktı. Çünkü insanlar sonradan tanrıları hiçe sayacak onların başına bela olacaktı.
Anatole France’nin anlattığı bir mitte ise;
Prometheus bir çok heykel yapmıştır. Yalnızca insanın değil, hayvanlarında heykelini yapmıştı. İnsanda görülen kusurların olmasının sebebi ise şundandır; Prometheus bir gün, yine kilden insana ait bir çok kafa, kol, bacak yapıyordu. Bunları birleştirerek raflara diziyordu. O sırada şarap tanrısı Dionysos geldi. Birlikte gezdiler, eğlendiler, şarap içtiler. Prometheus geri döndüğü zaman çok sarhoş olmuştu. Bu yüzden bazı küçük hatalar yaptı. Küçük bir gövdeye, büyük bir baş taktı. Büyük bir gövdeye ait olan uzun kolları ise küçük bir gövdeye taktı. Hayatta da büyük başların veya uyumsuz gövdelerin olmasının nedeni buymuş.
Bunun dışında Voltaire’nin felsefe sözlüğündeki insanın yaratılış kısmında bahsedilen bir mit ise şöyledir;
Zeus insanı yarattıktan sonra 25 yıl yaşamasını yeterli görüyordu. İnsan ise sızlanarak bunun yetersiz olduğunu söyledi. Zaten yarısının uykuyla geçeceğini, çocukluk dönemini de çıkarınca geriye pek bir şey kalmayacağını söyledi. Uzun ömürde dahil, tüm iyi özellikler diğer yaratılmışlara verilmişti. O an da insanın yanında altı hayvan bulunuyordu. Bunlar; tırtıl, kelebek, tavuskuşu, at, tilki ve maymun. İnsan bu yaratıkları göstererek Zeus’dan onların ömürlerinden kendi ömrüne eklemesini istedi. Zeus ise diğer hayvanlara haksızlık olacağını söyledi. Fakat insanın, hayatının belli dönemlerinde o hayvanlar gibi yaşamasını insana şart koşarak onun ömrünü uzattı. Bundandır ki yeni doğan bir insan önce tırtıl gibi yerde sürünür, emekler bu bebeklik dönemidir. Sonra kelebek gibi neşe içinde koşar bu çocukluktur. Gençliğinde ise; tavus kuşu gibi gururludur. 25-30 yaşlarına doğru ev bark sahibi olunca at gibi hayatın yükünü çeker. Kırkından sonra insan olgunlaşır, tilki gibi kurnaz olur. Elli yaşından itibaren de maymun gibi çirkinleşir.
Başka bir anlatıma göre ise; insanı tanrılar yaratmıştır. Önce altın soy meydana gelmiştir. Yaşamlarını tanrılar gibi geçirmişler. Ondan sonra gümüş soy yaratılmıştır. Bu soyun insanları daha akılsızdı. Bundan sonra da pirinç soy gelmiştir. Bu soy durmadan birbirleri ile savaşırlardı. Bu soyu tanrısal kahramanlar soyu izledi. Bunlar birçok efsaneye konu oldular. Beşinci soy ise; bu gün de yaşayanların çağıdır.