Huzur Güneşinin Isıttığı Anlar
Bulutların güzelliği mavi sulara yansıdığında, iki denizin kol kola girdiği anda bir tatlı yolculuktur başlayan dudakların kıvrımında. An güzellik solumaya başlar bir anda...
Bu girizgâhın ardınca açılır cümle kapılar huzur adına. Bir sıcaklık kaplar gönülleri çay demini aldığında. Bu yolculuğun başlangıcı da nihayeti de öyle allı pullu anlı şanlı değildir. Bir mütevazı huzur çağıdır avdet edilen. Dem huzur ve sükûn demidir. Gösterişin, tantananın, debdebenin yeri yoktur. Olabildiğince sükûnet olabildiğince suhulet…
Çay denilen perinin buğusu hâkimdir güzergâha ve bir onun hükmü geçer. Dilsiz fermandır, buğu buğu ;yudum yudum hükümran olan. Vakit naz ve niyaz vaktidir biraz.
Aylı demlere mehtap denilir. Çaylı demler bir afitabın gamzesine düşülen tarih olur. Gönüller mesttir,insanlar sermest. Hazanı bahar eyler ateş türküsüyle. Gümüş bir tepside, billûr tenlilerin fener alayı başlar. Semaverde enin demlikte sükûnettir mevsim.
Cümle mevsim, enin ve sükûnet mevsimine tâbi olur. El alır periler su güzelinden. Kâh lâle sümbül açar bahçelerde kâh ağaçlar soyunur. Her ne olursa olsun gönül huzura yol bulur. Karanfil ıtırlı gül damlası anlar başlar. Arınılır bil cümle huzur bozucu kazuratlardan.
Gökte ayın yaya dönmesi ile demlikte suyun çaya dönmesi arasındaki uyum nice güzelliklere vesile olur. Narin ellerde parıldar nazeninler.Semaver inler,demlik iç geçirir.
Çayın rengindeki albeni , gamzenin gizemiyle harmanlanınca göz ve damak tarifsiz bir güzelliğe demirler. Gönül tarifsiz bir haz alır.
Güzelliğin sükûnetle uyumudur çaylı demler. Bu demde, billûr tenli su mercana ve yakuta döner,ay bu güzelliğe şahitlik eder. Mehtapla afitab gönül bahçesine boy verir. Şeker, bir şeker dudaklının cisminde erir.
Dem, çay demidir artık. Alabildiğine sükûnet ,alabildiğine suhulet. Buğu buğu güzellik alır başını gider. Huzur güneşinin ısıttığı misilsiz anın başlangıcıdır zaman… Tarifsiz bir güzelliğe merhaba der dudaklar…
Ankara,01.11.2010 İ.K
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.