İlişkilerin sorunu: ‘UYUM’
‘Uyum’ kelimesi demiştik. Uyumdan bahsetmiştik. Gelin biraz içine girelim o zaman bu kavramın. Önce ufak bir sözlük tanımı yapalım ve daha sonra örneklemelerimizle çeşitlendirelim.
uyum; bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk. bir cismin görüntüsünü tam ağtabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat. bir sözcükte ünlülerin ya da ünsüzlerin birbirlerini etkileyerek benzeşmeleri.
İngilizcesi harmony, Fransızcası l’harmonie, İtalyancası armonia, kaba bir dil diye söylenilen Almancası harmonie… Aslında Türkçesi de ‘harman’ olsa ne güzel olur gibi geliyor insana. Tabi ‘’çok harmanım, fenayım abi…’’ gibisinden bir kullanım içermemesi şartıyla.
Kelimenin kendi içinde bile, hangi dilde olursa olsun, oluşurken kulağa hoş gelen bir akustiği, nağmesi, zarifliği nasıl da belli değil mi?
*************
‘’Yaşlanıyorum. Farkındayım. Ölür gibi yaşamıyorum ama, aksine doğar gibi herşey… O olsun istiyorum yanımda, ama hep o olsun istiyorum. İçeriden müzik gelsin, tek çatal olsun masada, üç beş atıştırmalık da, ve ananemler gibi ’bir’ olsun yastığımız..sonra mı? Sonrası ben önden giderim o arkadan gelir ne de olsa gurbet elde zorlanmasın isterim. Ben işte bu yüzden onunla yaşlanmayı daha çok severim.’’ Diyen bir insanın hayatını sürdürüp de son noktayı koymak istediği kişi ile arasında derin bir bağ olması gerekmez mi? Aşk mı? Hani aşkın ömrü bilmem kaç yıldı! Peki saygı olabilir mi? Olurda bir ara saygı elden kaçıverdi, bitimi veriyor ilişki hemen. Aile, çoluk çocuk, eş dost filan bunlar mı etken? Yok artık! Bir şey olmalı iki kişiyi ‘o olmazsa olmaz’ dedirten, ay’ın yarısı yokken ‘diğer yarısı orada nasıl olsa’ düşüncesi uyandıran.
’Uyum’ kelimesi çok doğru oluyor ve sanırım bizi bağlayanda, ilişkilerde olması, daha doğrusu da aranması gereken şey ’uyum’ kavramı olmalı. Tamam birbirine yakışıyor olabilirsiniz, o çok yakışıklıdır, sen de çok güzel ve çoğu zaman olduğu gibi güzelliklerin büyüsü sarabilir çevrenizi. Ama neden (özelliklede erkekler) isyan edip duruyorlar sürekli ‘’abi bu kızın yanında ne işi var bu adamın! Ne buluyor o adamda, ben dururken burada…’’ Kusura bakmada arkadaşım senin uyumsuzluk halin ne kadar yakışıklı ne kadar çekici de olsan tüm görsel öğelerine baskın çıkıyor sonunda. O arkadaşın uyumlu dünyası, zaman geçirdiği sürece aynı esprilere gülüyorlar, aynı romanın aynı satırına takılıyorlar, gözleri hafif kısık gülüyorlar veyahut yolda aynı adımları atıyorlar.
Yanımda Angelina Jolie’nin olmasını hiç beklemedim yıllarca (bunun Brad Pitt olmayışımla alakasını boşverin şimdi!), sadece ‘uyuşalım’ diyordum, derinliklerini tatmadan önce kelimenin. İtiraf: birazda yakışalım diyordum.
*************
Mutluluktan daha önemli bir şey varsa eğer; o da mutlu ölebilmektir herhalde. Herhalde diyorum çünkü daha önce bir yaşamışlığım yok... Ama daha önce tatmışlığım var mutsuzluğu, şimdi biliyorum, anlıyorum, sımsıkı yaşıyorum mutluluğu.
‘’Bazen sen bile inanamazsın ya olup bitene; inanamamazlık galip geliyor sürekli... Ve bir mağlubiyet ancak bu kadar mutluluk verici olabilir.’’ İşte tam da burada gömülüdür ilişkinin uyum’cu dükkanı. Birazcık zahmete katlanıp, anahtarı bulup o dükkanı açmak senin elindedir.
Doğuşan IŞIK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.