- 1060 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FIRTINALI GECELERİN ARDINDAN
‘Yıllarca süren bir savaşın ardından hezimete uğramış bir ordu gibi gölgelidir gidişler’
Odam soğuk bu gece. Ne saatten haberdarım, ne takvimler ilerliyor.
Gün doğumlarıyla biten hasretin, gün batımlarıyla bir mahkûmu yargılarcasına acımasız
Ve bir o kadarda sessizce hükmediyor duvarlarıma.
Kaç kişinin dilinde ayrılığın hecesi, yoksa bugünde mi ayrılanların gecesi?
Kapalı perdeler ardında hiç depremler olduğunu hatırlıyor musunuz ürkek yüreğinizde?
Kaç kez istediniz, önceden hazırladığınız bavulunuzu alarak tuzaklarla dolu uzaklara koşmayı.
Zincirlenmiş ruhunuzu özgür kılmak uğruna kaç kez kör zindanlarda esaretin bedelini ödediniz?
Gemisinin burnunu açık denizlere dikmiş bir kaptan misali kaç kez ayrılabildik vazgeçilmez bir aşkın barınamadığımız kıyılarından.
Hiç düşündünüz mü?
En deli çağlarımızın kaçını fırtınalarla boğuşarak, kaçını süt liman sessizliğimizle karşıladık.
Aslında biz her zaman imkânsızlara oynadık.
Ay ışığının dans ettiği mehtaplı gecelerde bile aklımız hep bizi oradan oraya savuran fırtınalarda değimliydi? Dönüp ardımıza baktığımızda bizi kabullenmeyen acımasız kıyılardan uzaklaştığımızı fark ettik. Fakat aldığımız yaraları hiç hesap etmedik.
Ve şimal rüzgârları altında sığınacak yeni limanlar ararken; kendimizden çok şey verdik. Yinede fırtınalı gecelerin ardından güneşin geri geleceğini bu denizlerden öğrendik.
Umut ettik…
Hep bekledik…
MUSTAFA HEBİP
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.