SANAListan

• 9 Ekim 2007 Salı 16:20:57

Bilim kurgu filmlerinde robotlarla arkadaş olma, metalleri insanlaştırma vardır,insan insanla değil robotlarla konuşur paylaşır duygu ve düşüncelerini Artık günümüzde buna benzer yaşamlar çoğalmaya başladı. İnsanlar, öylesine etrafı boş görür ki kendine yakın hissetme adına, konuşma, paylaşma ihtiyacını farklı kanallarla giderme yolunu tercih ederler.
Şimdi bilim kurgu olmasına gerek yok; zaten insanlar özellikle gençler sanal alemde çoktan tanışıp kendilerine bir dünya yaratmışlar. Ve bu dünyanın içinde ayrı bir dil ayrı bir inanış , ayrı bir yaşam-bakış var. Öyle ki gerçek ne , sanal ne? Somut ile soyut yaşamlar iç içe geçmiş.
Nedenlerdir sonucu doğuran, bunlar elbetteki sonuçlar.
Nedenlerin başı ise “ biz”e rağmen kurulu sistemin kendini yaşatmak adına kurduğu oyunlardır.
- Sevgi yoksunluğu, öylesine yaygın ki... Çevre sevgisiz insanlarla dolu . İnsanın garip bir doğası vardır biri negatiftir yaşadığı olumsuzluklardan dolayı, diğeri pozitiftir , “ bende olmayan ondada olmasın” oysa ki bende olan her güzellik maddi manevi ötekilerde- onlarda da olsun diye bakmak gerekmez mi?
-Yalnızlık
Gezegenimizde olan, sayısı bilinen, bilinmeyenleri de katarsak milyarlarca insan içinde, tek başına kalmaktır. Yalnızlık beyin yalnızlığıdır da aynı zamanda.
Konuşacak, paylaşacak konulardan yoksun olan insanlar size“ gönül doluluğu” vermez, tam tersi daha çok hissettirir yalnızlığınızı. Tanımadığınız bir tören alanında insanların içinde öylece kaldığınızı, ne tutunacak bir el, ne oturacak bir yer, düşecek alan bile bulamazsınız kendinize…
Böyle bir ruh halidir, insanları sanal arkadaşlıklara sürükleyen.
İnsan beyni öyle bilinmez oyunlar oynar ki kendine bunun farkında bile değildir yada kendini kandırma adına inandırıcılık katar ve inanır. Bu kendi putlarını yapıp ona tapınmak , inanmak gibidir,.
-Korku ve kaygılar;( düzen tarafından bize empoze edilmiş, bir çoğu boş olan)
cesaret bulamaz iletişim kurmaya, kendince gerekçeler üretir çekincelerine.
Ve hiç tanımadığına yönelir paylaşma adına ne olursa…korku , kaygı , bir kaçış belki de kim bilir ...
Sanal bir devir gerçekleşiyor , ütopyalar değişiyor SANALİSTAN doğuyor. Tam da burada insan olmak, insan kalmak, ( ve fakat) kendi içinde gerçekleştirdiği devrimi dışa da yansıtarak, bir dalga misali sarıp , değiştirip, dönüştürerek...

deren bulut