Ölüm
Kalkmak istemiyorum. Öylece yatağımda bir ömür geçirebilirim. Üzerimde kış uykusundan yeni uyanmış boz ayının uyuşukluğu var. Dün’üm, esnemekten gözlerimden akan yaşlar gibi zihnimden akıyor, bir sağıma, bir soluma döndükten sonra anca kalkabildim, yatağımın köşesinde ayılmak için kısa bir vakit geçirdim ve lavaboya doğru yol aldım. Yüzümü yıkarken içeriden minik kardeşimin huzursuzluk dolu inleyişini duymağa başladım, uyanmış olmalı. Henüz on üç aylık olmasına rağmen kendinden emin bir halde bağırıyor veya ağlıyor.
Annem kahvaltıyı hazırlamış, her sabah yaptığı gibi bir dakika bile geciktirmez, titizlikte ve dakiklikte üzerine kimseyi tanımam. Ben kahvaltı masasına otururken oda kucağında küçük kardeşim Merve ile çıka geldi yatak odasından, şefkat akan suratı ile ;
- ‘Günaydın oğlum’ dedi
- ‘Günaydın anneciğim’ arkasından babam çıktı uykunun verdiği sersemliği henüz üzerinden atamamış dev bir kum torbası edası ile kendini masanın başında ki sandalyeye attı.
Bu gün Pazar bütün aile efradı evdeyiz, babamın genelde uzanarak yada oturduğu yerden uyuklayarak, benim odamda düşünerek, annemin ise her gün olduğu gibi Merve ile ilgilendiği Pazarlardan bir Pazar. Kahvaltımız bittikten sonra ben odama çekildim üç gündür bir türlü kafamı toparlayıpta bitiremediğim Andre Gıde’in ‘Dar Kapı’ adlı kısacık kitabını elime aldım. Sayfaları boş bakışlarla baştan sona sondan başa süzdükten sonra kaldığım yerden devam etmeğe başladım.
‘’ dayanılmaz bir kaygı, birkaç gün sonra Juliette’e yazmaya zorladı beni. Ona Fongueusemare’a yaptığım ziyaretten ve Alissa’nın solgunluğunun ve zayıflığının beni nasıl korkuttuğundan bahsettim. Ona dikkat etmesini, Alissa’nın kendisinden bekleyemeyeceğim haberlerini bana iletmesini rica ettim.
Bir aydan kısa bir süre sonra şu mektubu aldım:
Sevgili Jerome
Sana çok üzücü bir haber vereceğim: zavallı Alissa’mız artık yok… Yazık! Mektubunda söz ettiğin endişelerinde haklıymışsın. Birkaç aydan beri, belirli bir hastalığı olmaksızın zayıflayıp duruyordu,’’
Bir anda kitabı kapadım. Kitabı açtığım ilk satırlarda ölüm haberi almam canımı sıkmıştı. Yatağıma doğru hafifçe süzüldüm, gözlerimi kapadım…
Gözlerimi açtım masanın üzerinde duran küçük alarmli saati görünçe çok şaşırdım yaklaşık iki buçuk saat uyumuşum. Ayağa kalktım, salona geldiğimde babam bir köşede kestiriyor annem ise Merve ile ilgileniyordu. Geriye odama dönmeğe karar vermiştim ki bir anda ev hafiften sallanmağa başladı bir iki saniye süren şaşkınlığımız anında sarsıntı şiddetini artırmış ve babamda uyanmıştı. Ne yapacağımı şaşırmıştım annem bağırıyor babam annemi benim yanıma getirmiş ikimizi birden kapıya doğru sürüklemeğe çalışıyor. kapı açılmıyor, camlar, vitrinler, dolaplar büyük bir gürültü ile dökülüyor, yıkılıyor, babam kapıyı zorlamağa devam ediyor, kapı hala açılmıyor, portmanto üzerimize yıkılıyor ve hemen ardından bütün sesleri bastıran dev bir gürültü,
ve,
sesler,
görültüler,
kokular,
diniyor.