- 926 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KADINLARIMIZ
Ne yaman bir çelişki yaşanmakta Anadolu coğrafyasında. Yoksulluk, kirli elleriyle gizlemeye çalışırken yüzünü, korkulara gebe kadınlarımızın sessiz çığlıkları yankılanır kulaklarımızda. Ne kadar güçlü görünmeye çalışsalar da hep bir korku vardır tertemiz yüreklerinin bir yerlerinde gizlenen. Kimi sevdalısının askerden dönmesini bekler; içinde kopan fırtınaları kimselerle paylaşamadan ve sessiz odasındaki buğulu aynada suretiyle yüzleşerek. Kimi nikah günü alabilmek için sevdalısının iş bulmasını bekler, müebbete mahkum olduğunun farkında bile olmadan. Küçük yaşta ilk tecavüze uğrayan ve bu tecavüzden gebe kaldığı çocuğu hiç doğurmadan yaşar kimi kadınlarımız. İnce, kırılgan bedenlerinde taşır dururlar yaşamın kahredici yükünü büyük bir onurla. Toplumun, kadına uyguladığı şiddet, aşiretin oy birliğiyle aldığı ölüm kararı, namusunu temizleme adına işlenen cinayetlerin duyuruları magazin basınında içi boşaltılarak verilir çoğu kez sekiz sütuna manşetten. Magazin basını ya da boyalı basın haberlerin içini boşaltırken toplumun da içini boşaltır.
Şiirlere konu olan; anamız, avradımız, yarimiz, bizim kadınlarımız gözükmezler ortalıkta. Onlar adına, onlara yabancı olan kadınlar boy gösterirler boyalı basında, televizyon kanallarında. Toplum, yanlış yönlendirilir çoğu kez. Eğriyi doğruyu bilmeyen topluma, yanlışlar doğru gibi anlatılır. Meta haline getirildiklerinin farkına varamayacak kadar şöhretin büyüsüne kapılan kadınlarımız kendilerinin bile inanmadıkları düşüncelerle avunur dururlar yaşamları boyunca.
Yıllarca rekabetin, çok sesliliğin erdeminden dem vuran sermaye egemen yönetimler dünyayı tek Pazar ve kadını cinsel sömürü haline getirerek, oluşturduğu gürültüyü çok seslilik olarak yutturmayı hala becerebilmektedirler. Gözlük reklamından, araba reklamına kadar cinselliği öne çıkarılarak kullanılan kadınlarımızın yazgısı değişmez. Küresel bombardıman, yeni dünya düzeni, tek sesliliği, metalaştırmayı gözümüzün içine baka baka yaşam biçimimiz haline getirmeye çalışmaktadır. Bu işi becerebilmek için de işe toplumu kör etmekle başlamaktadır. Gözleri görmeyen toplumların baktıkları yer sesin geldiği yöndür. Toplumumuzun ve kadınlarımızın gözleri açılacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Anamız, avradımız, yarimiz; cinsellikleri ön plana çıkartılmadan, istismara uğratılmadan, sömürülmeden kadın olmanın onurunu yaşayacaklardır elbette…