- 2447 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
DENİZİMDEKİ FIRTINALAR
Bugün sevgiyle uyanın güne diye sözlerime başlamak istiyordum ama ne mümkün anlayışı kıt insanlarla mücadele ederek uyandım güne, etraf seni anlamayan işini tam yapmayan insanlar, üzerine düşen vazifeyi angarya görüp, seni çileden çıkaran insanlar, senin gününü kötüleştirmek için ugraşan bir sürü gereksiz insan topluluğu. Bazen ne işim var bu insanlarla benim diyorsun, ne bu, ben kimlerle mücadele ediyorum, bu ,bugün bana şaka gibi geliyor.
Hayata gülümseyen gözlerle bakın diyen ben,bugün ne gülümsemesi, beni sinir ediyor herşey, herkes, kimse sözünün eri değil, vermeden alma yok, yok anla, sen hep veren, sen hep ince olan, sen hep iyi olmak zorunda olansın.
Yeteeeer artık ben iyi olmak istemiyorum, aman o kırılır o üzülür demekte istemiyorum. .Bende hani o kendini bilmeyen nezaketten uzak insanlardan olmak istiyorum .Haa bunu yapabilirmiyim ?Hayır yapamam ,yapsam zaten bu yazıyı yazamazdım .Ayy hep nazik olmak, hep zarif olmak, yok yok ,köyün delisi olmak gerektiğine inanıyorum,bir çok insan,kendinden asla taviz vermiyor. Herkes beni idare etsin, bu benim ben böyleyim diyor vee bizde tabiiiki o böyledir, çekiyoruz. Sanki zorundaymışız gibi.İdare ettiğin insanlar bazen en yakının, komşun,iş arkadaşın,patronun,sevgilin, arkadaşın,ailen,vb... saymakla bitmez aslında,herkesin kaprisini çekmek sıkıyor artık beniii.
Yaa kimsenin beni üzmeye hakkı yok, ben incelikten uzak bencil insanlarla yaşamak istemiyorum ,bu seferde ben bencillik yaparak istemiyorum diyorum.İçimden al başını git buşehirden, git uzaklara .Belki bir adaya doğayla başbaşa kal diyorum, doğada ki börtü böcekle başbaşa ol.Hiç değilse onlar doğal hallerindeler senden birşey beklemezler, al başını git, hiç sorumluluk almadan kimseyi mutlu etmek zorunda kalmadan, kimselerden beklentiye girmeden, öyle yanına üç şey falan almadan git buralardan.
Bütün sorumluluklarını da almadan git .Git ama, bir yanın gitmek isterken, diğer yanın otur oturduğun yerde diyor,o yan kazanıyor zira kalabalık o yanın,malum ailen ,işin ,arkadaşların,sorumlulukların, bu sen değilsin, bugün kızgınsın ,senin için kötü başlayan bir gün. Kimse senin istediğin gibi olamaz, kimse senin istediğin gibi zarif ince düşünceli olamaz bu hayat, cennet değil ki diyorum,hani beni mutlu etmek için uğraştığını söyleyenler vardı ya yanıbaşımda, hani, her anımda, nerdeler peki, yoklar, sözde varlar, nedense,bu benim yanındayım diyenlerin hiç biri yok şuan, şu sıkıntımda,ben derdimi sıkıntımı söyledikten sonra ne anlamı oluyor ki.Ben zaten, sen sıkıntımı anlayana kadar, sen hissedene kadar sıkıntımı halletmiş oluyorum,sağol iş işten geçti artık. .Hani benim her anımda her sıkıntımda yanımda olacaklarını söyleyenlerin hiç birinin bu hallarimden hiçte haberleri yok. Çünkü sevmek hissetmektir, çünkü yanım da olmak benim bu hallarimi bilmektir, eminim bir çok kişi bunu okuyunca ,evet doğru söylüyor yada söyleseydi biz yanında olurduk diyecekler, yok ya öle bişey ben söylemeden ben istemeden yapın, ben zaman zaman bunu sinyalini veriyorumdur.Hani beni çok seviyorsun yaa.Hani hep yanımdasınız ya, neyimden ne sıkıntımdan heberiniz var ki, aslında tozpembe de herşey,laf olsun diye gönlünü dostluğumu verdimi sanıyorsunuz.Gönlümü açtım sana, kitap gibi ki okuyasın, beni herkesten önce, sen anlayasın diye, ama nafile, nafile aşklar gibi,sen kitabı okumayı bırak,nasılsa artık obenim diye atıveriyorsun bir kenara, buda sanki senin gönlünün en derin köşesi oluyor .Olmasın bu kitap öyle okunmaz, eline alacaksın, incitmeden okumaya başlayacaksın, öylesine değil laf olsun diye değil,o kitabın içine gireceksin,onunla enpati kuracaksın ki,o kitabı okuduğuna değsin.O sıkıntılarına tek başına göğüs geriyorsa, sana neden gönül defterini açtı ki o kendi kendine okuyor, kendi kendine analizlerinide yapıyordu
BIRAKMAK İSTİYORUM KENDİMİ ENGİN DENİZLERE BOŞ BİR SANDAL MİSALİ, GÜÇLÜ OLMAYA ÇALIŞTIKCA BATIYORUM ARTIK ,. FARKINA VARSIN SEVDİKLERİM.,BENİ SEVENLER SİZE SESLENİYORUM, BENİMDE SİZ BİHABERKEN SIKINTILARIM VAR...,
YORUMLAR
Engin gönül dünyanızın yansımalarını okudum.
Dersler çıkarılacak nadide satırlar...
Rabbim yaşarken kıymet bilenlerden eylesin.
Selam ve dua ile...
sevgidamlalarim
Harika.
Cuk oturan bir yazı.
10 numara.
Güne düşse şaşmam.
Selamlar.
Başarılar.
sevgidamlalarim
Sıkıntılar bitmez hep üzerine koyar çogalır dertmi dert bende çok ben mi ne yapıyorum koskocaman hiç iş ev ve geri kalanzamanda arkadaşlarla gün öldürüyorum mutluluk maskesi ile dolaşıyorum tabi nasipse emekli oluncaya kadar nedeni belli işyerimi kapsayan şehirde yaşamak zorundayım işe gidiş geliş yapmalıyım en azından buda o işi yaparken sevsemde sevmesemde bir çok insan ve yaradılanla olmak zorunda kalışımdır yoksa severek yaşadıgım falan yok zaten dünya tercihi benim olsaydı asla gelmezdim geldim de ne oldu sinir sitres ve kendini bilmez birkaç kişi için hayat ziyanı tek muhafaza ettiğim kalp oda dıştan görünmeyince kalbe lafta deger verenler gerçekte başka şeylere bakarak karar alıp uzaklaşan yapmacıklı insan toplulugu oluyor elde var sıfıra sıfır yaa yani hayat kolay olsa her şey istendiği gibi yaşansa ozaman dünyadan gitmenin zevki neşesi huzuru olmazdı kimler geldi geçti sözü kimler geldi bu hayatı tanıdı burda kaldı olurdu yani güzel anlamlı yazı okudum içinde kaybolmamak kendini bulmamak mümkün değil KUTLUYORUM ah keşke anlaşıla bilsen hayatta ama kendini yorup hırpalama yapmacık insan hatta yaradılan çok gerçek belli Dost yok GERÇEKTE of bee yazı bence tam yerinde izlenimler olumlu hayatın gerçek yüzü kaleme gelmiş ANLIYANINA TABİİİ
sevgidamlalarim
Öyle iyi anlıyorum ki sizi. Aynı fırtınaları yaşarım zaman zaman. En büyük şansım Urla evimin olması. Hemen atlarım arabaya ver elini Urla. 48 saat yeter. Ne tv, ne gazete, ne de radyo. Sadece ben ve ben. Evin her bir köşesini adeta kazıyarak temizlerim. O arada da kendimle konuşurum. Bazen kulağımın duyacağı sesle, bazen de bağırarak. 48 saatin sonunda, o saatler boyunca, açılmamış kapımın kilidini açar geri dönerim. Bir sonraki fırtınaya kadar.
Bazen fırtınaları atlatmak zor olabiliyor, bazen de hiç düşünmediğimiz kadar kolay..Selam ve sevgiyle.
sevgidamlalarim
Düşündürücü bir yazı olarak dökülmüş sayfaya.Dost bilinenler maalesef en ihtiyaç duyulduklarında köstebekler gibi toprağa gömerlerse de başlarını bedenleri dışarıdadır.Ve görülürler.İyi tanımak gerek.Arkadaş çok ama dost olabilmek gerçekten çok zor.Bu gibi dostlar hep güneşli havalarda çıkarlar ortaya.Fırtınalarda ise arayın ki bulasınız.
Umarım gerekli dersleri almışıszdır.
Kutluyor ve saygılarımı sunuyorum.
sevgidamlalarim
Sevgili arkadaşım. Engin denizlere çıkmak istiyorum demişsin. Buyur bekliyorum seni, benden daha iyi bit engindeniz bulamazsın:)
Bu tür karamsar anlar hepimizin hayatında var. Ama köyün delisi olmakta fayda görüyorum...
Dilerim için açılır tez zamanda...
sevgidamlalarim
canımsın arkadaşım:)bu yazıyı en az iki yıl önce azmıştım ama baktım ki halaa güncelliğini koruyor benim için .tek farkı ne biliyormusunuz insanlar halaa aynı insan ama ben artık onların beni anlamasını beklemeden onlara muhtac olmadan kendi sorunlarımı kendimle çözmeyi ögrendim insanlara güvenmemeyerek :)ne acı ki ögrettiler bunu bana.sımcacık sevgimle sarıyorum arkadaşım .( ahh Handan hanımcığım bu cevap sanaydı .öyle kaptırmışımki cevaba :)))
sevgidamlalarim tarafından 10/26/2010 9:16:42 AM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli kardeşim, bazen insanın en yakını, canı, sevdiği bile, sen söylemeden, olayı gözüne sokmadan neler hissettiğini anlamıyor.
Galiba bu da insan olmanın bencilliği.Şimdi seni duyar gibiyim, 'ben o söylemeden hep anlarım, hissederim 'diyeceksin.
Haklısın, çok hassas insanlara özgüdür bu nahiflik.Herkeste bulunmuyor, üzülme demek çare değil, biliyorum.Biz öyle olunca, doğal olarak sevdiğimizden de bunu bekiyoruz.
Zaman zaman bana da olur böyle, kendi kendime terapi yaparım, başka çarem kalmayınca.
Dün dışardaydım, yazınızı geç gördüm, şimdi okudum, selam ve sevgiler, kendinizi nasıl iyi hissediyorsanız bir süre öyle davranın siz de...