- 573 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İvedi Aşk
O kış günü Olimposu anlatıyordu aşk .
Yalnız çıkılmış bir tatilin karanlık otobüs yolculuğuydu ilk başta . Ankara otogarının en soğuk geceseydi o gün . Kup kuru ayaz da donma pahasına molaya kadar içilecek son sigaranın dumanını ciğerlerimde hissetmeye başlarken farkettim ellerimin çatladığını . İçim içim titrerken aklımda sadece gidişin bomboş bir akılla dönmeseydi . Otobüsün kapısından çıkan muavinin narasıydı son duyduğum ses ’’ Haydi Dışarda Yolcu Kalmasın ’’ .
Çok hevesli oturduğum cam kenarının tadını yarıda bırakacak iç sıkıcı birisi yoktu yanımda . Üstelik yayıla da bilirdim . Aslında dışarda görülesi bir şey de yoktu ki göremiyordum camların donmuşluğundan . İsmini hatırlamadığım bir kitabı açmış Brezilyalı bir fahişenin Fransa sokaklarındaki yaşama azmini okurken . Aklımda sadece geride bırakmışlık vardı . Ne okuduğumdan bir şey anlıyordum ne de ardımdakini unatabiliyordum zaten otobüste uyumakten nefret eden bana düşünmeken başka çare bırakmıyordu hayat . Yaşadığım aşksız günlerin soğukluğunu muavinin verdiği yarım bardak kahveyle ısıtmaya çalışıyordum . Radyo da ’’ hiç ayrılmadık seninle ’’ diye bir şarkı çalarken gülüyordum halime ne kadar da muzdaribim konuya diye . Her kış 10 gün yaptığım bir şeydi Olimposun o sessiz bünyesinde tatil yapmak , ya da dinlenmek diyelim . Küçük bir çanta bir de ek kontenjandan bir olta . Sabaha kadar sürecek olan yolculuğun en garip tarafı herkesin horlarken birbirini dürtmesi ne kadar komik geliyordu bana çünkü insanları izlemekten başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu o anda . Neyse ki mola yetişti imdadıma o da bir tuvalet molasından ibaret değildi diyecekken aklıma geldi sigara içmenin o eşsiz keyfi . Oh o soğukta ne güzelde gidiyordu.Dumanlar dağları sise boğdu bir anda . ’’ Yarım saat doldu ’’ denen bir anons ve geç kalmış bir yolcudan beter bir şeyde olmasa gerek bir pişmaniye uğruna bu yapılr mı ? Saatler geçiyor benim gözlerim ağırlaşacağı yerde daha da açılıyor. Geçen her saniye de hava biraz daha aydınlanıyordu . Neyse ki Alanya’ ya varmış servislen Olimposa hareket etmiştim kısa bir süre sonra da tanıdığım o tatlı yüzlü ihtiyarla tokalaşmanın keyfini yaşadım . Biraz uyumalıydım ama önce güzel bir duş her zaman mükemmeli yaşatırdı . Akşam üstü de zaten balığa gidicektim .Güzel bir uykunun ardından hava hafif kararmak üzereyken olta mı atmışken balık yerine aşkı çekeceğime hayatta inanmazdım .
Kafamı çevirdiğim de bana doğru ne yapıyor bu diye bakan kumral saçları omuzlarında gözlerini seçemiyorum ama biraz üşümüş burnu azcık kızarmış tatlı ama hüzünlü bir kız vardı . Gülümsedi önce sonra merhaba der gibi saçlarını savurdu kenara . Anlatacak bir şeyleri olmalıydı belli yanımdan ayırmadığım oltamı kendi haline bırakıp hayatımda ilk defa aşka yelken açtım ’’ Merhaba ’’. Merhaba dedi kumral güzeli oturabilir miyim demeden otursana diyebildi . Kesinliklikle uzun bir gecenin başlangıcıydı bu . Dakikalar geçiyor gözleri doluyor , yaşlar akıyor , başını omzuma koyuyor sonra çekiyor . Bu saatlerce sürdü soğuk kış gecesini sarılarak geçireli sabahıda etmiştik beraber . Çok az konuştuğum o geceden sabah kalan tek cümlem gidelim mi oldu başını sallayarak evet cevabını verdikten sonra getirdiklerimi alarak oteline kadar bıraktım kumral güzelini . Tek söz teşekkür ederim rahat uyumam için yeterliydi . Akşam üstü kalktığımda yine aynı saatte ama bu sefer daha güzel kokarak yine aynı yerdeydim . O da ordaydı bu sefer mutlu bir gülümseme vardı . Bu sefer akşamı kahkahalarla kötü fıkrlarla komik anılarla ısıttık . Tek ıslaklık geçen saatlerde sadece dudaklarımızda vardı . Sevişmenin şehvetine o gece orada kapılmış orada ilk uyumanın isteğini kalbimizde hissetmiştik . Soğuk engel olsa da başına yastık yaptığım kolumun uyuşmasıyla dudak dudağa uyanmıştık o sabaha odamda. Gülen o güzel gözlerini öpmenin keyfi bütün gece sevişmenin kudretini artırmıştı gönlümde . İkimizde kısa zamanda gideceğimizi biliyor ama dudaklarımızı hala ayıramıyorduk birbirimizden .Saatlerce öpüşmemize ara sadece yemek molası oluyordu o gün. Günümüzü gün ediyorduk bir şeylere inatlaşırcasına fotoğraflar çekiyorduk , incik boncuk alıp unutmamanın sözünü veriyorduk .
Bilmiyordum o gün son gecemiz olduğunu , son sevişmemiz , son uyumamız , son anımız olduğunu . Sabah onu göremediğim de anladığım içimde yaşadığm o tatlı aşkın ilk acısıydı. Onu kaybetmenin burukluğuyla bulamayacağımı bile bile o kayalıkta bütün gece bekledim . Gelmeyecekti gelmedi de o soğukta sabahı ederken dalmıştım bir kayık üstünde uykuya . Beni uyandıran bir nemlilikti . Dudakları yanaklarımda gülüşü gözlerimdeydi kalbimin . Bir ömür yalnız büyümüş ben o gün oraya gelirken aklımdan geçmeyen o tek şeyi yaptım evlendim . Kumral güzeli bir sevgilim , boncuk gözlü bir kızım var artık .
YORUMLAR
Anlatımı mükemel olan, çekici ve etkileyici çok güzel bir "İvedi Aşk" yazısı okudum. Giriş gelişme ve sonuç harika. Harika. Yüreğin var olsun. Bu kalem daha çok güzel yazılar yazar.. Kutluyorum. Tebrikler.
Sevgiler, selamlar, saygılar..
CemalettinGÜRPINAR tarafından 12/21/2010 6:36:38 PM zamanında düzenlenmiştir.