- 2251 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR AVUÇ HÜZÜN AVUÇLARIMDA SENDEN GERİYE KALAN!!!
Ay tutuk bu gece. Tutuklu güneşe. Kaç izleyeni var, göreni, bileni gecenin bu sabaha el verdiği saatlerinde. Ben tutuklu sana, bilinse ne bilinmese ne. Pırıl pırıldı gecenin ilk saatlerine en dolun haliyle ve odamın tam orta yerinde. Gittikçe ufaldı, gittikçe karardı morardı bu gece.
Sen gibi tıpkı. Tıpkı sen gibi eridi, sen gibi geçti güneşimin önüne. Kararttı ben gibi bendeki her şeyi de.
En güzel mevsimi bitiyor ömrün görmüyor musun, görmüyor musun bir aşk bitiyor. Göçüyor tüm kuşlarım, kanat çırpışlarını, yürek kıpırtılarını da takıp peşlerine görmüyor musun?
Görmüyor musun sevgili gidiyor…
Ağla gözlerim zamanıdır, sırasıdır sağanakların, yeşerir mi bilmem kurumaya yüz tutmuş dallarım?
Buharlaşan acıların kalan tortularıydı şimdi yüreğimi acıtan, hatta yakan. Onca gözyaşı bile dindirememişti ki bu yangının ateşini.
Yağmur değil de sen yağardı bu şehrin üzerine, sokağa atardım her defasında kendimi, ıslanmak güzeldi sende, sırılsıklam olmak sen yağdıkça üzerime.
Yağmur değil de sen yağsan yine şehrin üzerine, ıslanmak kim bilir nasıl da güzel olurdu bu sensiz gecede…
Yine yağmur dövüyor camları bu ürkünç gecede… Yoksun, yağmıyorsun artık sen bu şehre.
Her bir şeytanminaresinde ayrı bir şarkım yankılanacak bundan böyle. Her birinden seslenecek ayrı bir şiirim, ses soluk kesildiğinde sahillerinde Akdeniz’in. Dalgalar konduracak buselerini sahile saygılarından. Ve her saniye ayrı bir seslenişi yankılanacak sevdamın, ayrı bir feryadı duyulacak özlemimin, avazı saracak yeri göğü her bir şeytanminaresinden ayrı yankılanan.
Sensizlikle içilen şarabın kalan yorgun yarısına ulaşmaya çalışacak her bir martı pike pike. Şaraptan sanacaklar, güzel sanacaklar, hazlı ve de seninleliğin hayali sarhoşluğunu.
Gece boyu mehtabın, sabahına güneşin yansıyışını, gözyaşımda inci oluşuyor sanacaklar.
Deniz, martı, çakıllar, şeytanminarelerinden yankılanan şarkılarla, şiirlerimin solgun renkleri bundan böyle 24 saat ağlayacaklar.
p.r.alkan