- 714 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
KARA/NLIK YÜZ/LER..!
Hiç tanımıyor hayatı.!
Üvey anneyle geçim zor ama katlanıyor .
Artık gelinlik kız gözüyle bakıyor üvey anne .İlk gelene veriyorlar apar topar yangından mal kaçırırcasına..
Daha 16 sında bir genç fidan..!
Körpe !Dünyadan bir haber..!
Evlenmiş!
Arka arkaya ,bebelerini almış kucağına ,kardeş gibi oyuncak gibi..
Mutluymuş aklıyla!Değil ya avunur olmuş çocuklarıyla..
Hep beraber büyümüşler zamanla.Çocuklar artık arkadaşlarıyla o ise ;
Yine yalnızlığıyla ,başbaşa kalmış..
Zor zanaatmiş evlilik,çocuk ça oyuncaklarını bırakmış bir kenara..
Büyük sorumluluklar almış,ama yinede hakir görülüyormuş.
Bir lokma ekmek için,boyun eğiyormuş yapılanlara.
Kendini savunmak için bir laf etse,bir bakış baksa!
Büyük büyük,yığın yığın,dağlar sarsıyorlarmış,dallarıyla,pençeleriyle!
Sosyal hiçbir faaliyeti olmamış...!...Oldurmamışlarki....!
Kara ,kırmızı zebaniler gibi ,kapamışlar, gem vurmuşlar yüreğine!
Derdini ,kederini paylaşacak ,bir arkadaşı, bir yareni olmamış!... Oldurmamışlarki..!..
Bir girdapta, dünyada tek kalmış hazan yaprağı gibi savrulup durmuş.
Balçıklı bataklığa saplanmışta ,bir daha çıkamamış düze..
Tek suçlu olarak, suskunluğunu suçlamış..Bakmış ki susmakla her şey daha vahim sonuçlar veriyor.
Eziyet ile, kabuslarla dolu, vefasız bir hayat..
Yüreğini dağlayan, azap veren sözler, üzerine ağır ağır bırakılan gözlerden yılmış, yorulmuş, yormuşlar..
Umutları, hayallerini , dağı, taşı söküp götüren sel gibi, fırtınaya esir olmuş , güz salıncağı gibi bozmuşlar..
Yabancı kelimeler musallat olmuş, zelzele de açılan oyuklar gibi, yarılmış toprak gibi, kapanması zor yaralar gibi, büyümüş te büyümüş..
Daha fazla dayanamamış yüreği, bırakmış artık mücadeleyi..
Gittikçe kopmuş hayattan, baharı, bahar bilemeden..
Bir parçada, bir zerrede olsa, umudu kalmamış..
Yakasına, bir de o yapışmış..
İliklerinden tutmuş, sarmış dört bir yanını.
İçini zifir kapLamış.
Günden güne çekiyormuş, derin kuyulara, daha bir yapayalnızlığa..
İçinde kalan, son bir seslenişte, kendine gelmeye başlamış.
Tutunmaya çalışmış hayata.
Çırpınmış, tırnaklarını geçirmiş , tabutundan çıkmak için..Direnmiş, çocukları için..Direnmiş, emekleri heba olmasın diye..Direnmiş, gözünden akan kanı, çocuklarına göstermemek için.Kızıllık tükürmüş , ak mendile.Kan ağlamış, kızgın şişler dağlamış, içini.Pırangalara vurmuş dilini.Zincirlemiş bir daha bir daha kendini..
Simsiyah odasına mühürlemiş..Hiç kimseye haber salmamış, yüreğinin yasta olduğunu..Öyle ya.. Yüreğine merhem gibi iyi gelecek, bir sevgi sözcüğünü bile,çok görmüşler..Sabah aydınlığını gibi ,ısıtan güneş gibi, gülümsemesini kıskanmışlar.Hepten korkutmuşlar, yüreğini.Demlerinden boğulmuş zamanla..Gözyaşları da kurumuş.Kurak çöle dönmüş, baharı. Kurumuş bîtap düşmüş, izleri..
Artık taşımaz olmuş omuzları, tutmaz olmuş, tökezlemeye başlamış ,dizleri...
Artık anlamış ki hayaller de bırakıp gidiyor ellerini..
Bir kez gülsem diyor ;.Gülemiyor.Güldürmüyorlar ki..!
Bir kez baksa, bakışlarından kurşunluyorlar..
Gülüp oynayamıyor içi.Kendi içinde, feryat, figân ediyor..
Çırpınıyor.
Bağırıyor..Ama isyan Etmiyor .
YARADAN’INA.. LA HAVLE VE LA KUVVETE İLLA BİLLA HİL ALİYYİL AZİM diyor..Yönünü RAB’bine çeviriyor ,Aşk ile.. Dua ile meşk oluyor..Kavuştur beni ışığına diye yalvarıyor.Yüz sürüyor KURAN-I KERİM’in her bir satırına. "Işık ver, ahir ömrüme " diyor.
Yine nüksediyor illet. Artık, bitip tükenmekte hayat.Tükenmekte umutlar ziyann..! Tükenmekte bir aretliği bile olmadan zaman...Yapışıyor son bir nefesiyle daha, hayatın parmaklıklarına..
Yapacak birşey yok!.
Zaman artık son selada..Zaman bitip, tükeniyor canında..
İlikleri, damarı çekiliyor kanında..
Yine de gülüyor tebessümle yüzü.
Yine de bırakmıyor, içindeki kız çocuğunu..Kız çocuğuna sarılıyor ;."Bırakma sakın ellerimi ".
Demiyor, yalvarıyor..
Küçük kız eline bir kalem veriyor ,yüreği kalem tutuyor..
Yüreciği kendisi gibi karman /çorman harflerden bir dünya, bir gönül çizgisi çiziyor ,cetvelsiz , öyle rastgele..
Kendini kendi gibi, kalem tutanların olduğu, sihirli bir dünyaya atıyor..Yalnız değilmişim burda, kalemlerin rengi, deseni çok farklı.Olsun.!..
Mutluluk rüzgarları kaplıyor, BenLiğini.. Artık içinde yalnız olmadığı, bir göz odası oLuyor..
Ama daha küçümenciK, minnacık ,ne yapacağını bilmez halde bocalıyor..
Görmemiş ki , yok ki tecrübeleri hayattan..
Hz. Ömer misaLi, haykırdıkça, bağırıyor..
Boğazları yırtılıyor..Kan , revan içinde, serzenişte bulunuyor..
Diyor ki " Ben cahilim, ben bilgisizim, bana bir harf öğretenin değil 40 yıl, ahirete kadar kardeşi olurum " diyorda diyor..Sesini duyan da, onu duymuyor..
Titrek elleri,sönük çehresiyle, ölümle randevusuna sayılı vakitlerin kalmasına rağmen, yine de geride kendinden bir izler bırakmak istiyor.Kendi üzülse de, insanları kırmamak adına her lafı siğneye çekiyor..
Ölürken dahî yüzünden silinmeyecek tebessümü ile, elinden tutup götürecek, şımarık kız çocuğuyla yürüyor /vakitli /vakitsiz...