Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk

SENİ YAKAR BU ŞEHİR

Yorum

SENİ YAKAR BU ŞEHİR

10

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1049

Okunma

SENİ YAKAR BU ŞEHİR

Saint Poul, Malthus, Neitzche, Comte, Hegel, Marx, Durckheim, Freud, Bacon, Millikan, Dalton, Newton, Batlamyus ve daha niceleri. Kim bunlar? Değişik alanlarda isim yapmış insanlar. Pek çoklarına göre çok büyük insanlar. Mesleklerinin zirvesi. Onlar kılavuz, bilge, âlim, deha.

Batının fos balonları. Kilisenin veya kralların ajanları. Pek çoğu bilim hırsızı ve sahtekâr bazıları da çok çok abartılı.

Mesela Hippiciliğin babası Yunan filozofu Epikür. Şüphecidir. Tanrıya inanmaz. İnsanlar için üç korku vardır der. Ölüm, Tanrı ve Cehennem korkusu.
“ Sonu yokluk olan hiçbir şeyden korkmak anlamsızdır” der ve bu üç olguya inanan meslektaşlarına kızar, küfürler eder. “Akıllı ve akılsız iki ruh var içimizde. Zorlu arzulardan vazgeçtiğimiz sürece mutlu oluruz. Evlenme, devlet işine karışma, elemden kaç, hazzı ara”

Epikür felsefesi, din ve ahlakla olan bütün bağlarını koparan, sorumluluktan kaçan, aile ve devlet gibi kurumları reddeden, kısaca hayvanlar gibi yaşamayı tercih eden insanların sığındığı bir felsefedir. Hippiciliğe “ Neo Epikürizm” adı verilmesinin temel nedeni de budur.

Ali Çankırılının “ Batı’da ilmi sıkandalar” adlı kitabında buna benzer çok sayıda çarpıcı örnek ele alınıp işlenmiştir. Hayretlere düşeceksiniz. Fiyatı da bir simit parası. Sergide incelediğim bir kitabın kapağında 23 milyon sattı yazıyor. Fiyatı da 25 TL. Bedava verseler okumayacağım bir kitap. Hani; “ Hep nasıl kazanırsınız?”, nasıl zengin olunur, uzun yaşamanın surları, Nasıl hiç ihtiyarlamazsınız?” türünden kitaplar. Nasıl akıllanacağımızı bile öğretiyorlar bize. Yalanlar ve balonlar. Ajanlar, oyunlar, para tuzakları, çıkar odakları. Kırk kollu ahtapot.

Epikür’ün akıllı ve akılsız ruh’u aslında iyi ve kötü niyetten başka bir şey değildir. Kötü niyet nefsimizin eseridir.

Evliyaların Sultanı Abdulkadir Geyleni Hazretleri:
“ İnsanlara güvenmeyin, onlar açılıp kapanan kapılar gibidir” diyor.
Bizler ise düşmana bile güvenecek kadar saflaşıyoruz bazen.

Epikür den farklı bir şüpheciyim. Seni uyarıyorum. İnsanların her şeyi sahte. Hepsi diye düşünürsen imkânsız sandığını yakalarsın suçüstünde. Hataların bana değil sana zarar verecek. Seni seviyor ve hata yapmanı bekliyorum.
Sabırla oku kitabımı. Beni görmeden tanıyacaksın. Karakterimi bile çözeceksin. Ne çok kötüyüm ne de iyi. Gıdıklarım, dürterim, izlerim, arzularım, kaçamak da yaparım, ipuçları dağıtırım, rahat bırakmam sizleri.
Hele seni, hele seni.
Her şeyin sahte olduğu ve hazların bile gelip geçiciliği ortadayken Dünya’yı çok sevmiyorum.
Sen de olmasan çeker giderim. Ama dikkat et. Bak ne diyor şair:

Kaygan zemin üzerinde burada hayatlar
Dostluklar, aşklar
Ve bıçak sırtında bütün yarınlar
Seni yakar bu şehir
Seni oyar
Sana da kıyar bu şehir
Sana da kıyar…
( A. Selçuk İlkan )

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Seni yakar bu şehir Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Seni yakar bu şehir yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SENİ YAKAR BU ŞEHİR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Fuat Türker
Fuat Türker, @fuatturker
1.11.2010 20:37:43
Dostluklar ve aşklar kaynağını Allah aşkından alıyorsa gerçek aşk ve dostluktur. Yarınlar bıçak sırtında ve yaşam pamuk ipliğine bağlı ancak çözüm Allah'ın ipine sarılmak. "Kopması olmayan tek kulp" o. Allah "kaygan zeminde" ayaklarımızı kaydırmasın; adımlarımızı sabit kılsın inşaALLAH. Teşekkürler...

Afet i azam
Afet i azam, @afet-i-azam
27.10.2010 20:08:30
bu düşünürlük müessesesi çalıştıkça sanki yaşam durmuş. insan yaşamaktan çok düşünmüş mü ne? çok düşündürdünüz vesselam... kaleminize sağlık...
asran
asran, @asran
25.10.2010 23:21:12
Doğu-Batı etiketlemelerini çok doğru bulmuyorum. Bulanlara da mani olmuyorum. İnsanlık tarihinin başlangıcından bu tarafa, her medeniyet kendi için gerekli teknoloji için çalışmış bu da ticaretin gelişmesiyle diğer toplumlara taşınmış. Sisam adasında zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Pisagor'un dünyayı dolaşma hevesiyle Çin ve Mısır gibi gelişmiş medeniyetlere giderek buradaki bilim adamlarından öğrendikleriyle Doğu'nun Batı'sına dönmesi ve öğrendiklerinin anlatırken bir de altına da imzasını koyması bildiği herşeyi bulduğu anlamına mı gelmeli gerçeken. Bulmak elbette son derece önemli, öğrenmekte bir o kadar mühim ama bilmeye gayret etmek onlar kadar önemli.

Yazınsal anlamda paragraflar arası bağlantı kopukluğu dikkat çekici gerçekten. Neo Epükürizm'den bahsederken araya giren sergi ve sonrasında yeniden Epükürizm ... Anlatmaya çalıştığınız şeyi hiç bilmediğimizi hatta konuyla ilgili uzak yakın bir fikrimizin bile olmadığını düşünerek anlatmanızı tercih ederim doğrusu.

Valide Sultanların "kaşımdan gözümden anlayın" tembihi gibi geldi bu bağlantısızlık...

Fırsattan istifade validenizin ellerinden öperim. Saygımla.
Etkili Yorum
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
25.10.2010 19:48:16
Çöplükteki elmas gibi yazı. Elmas her yerde elmastır değerini yitirmez. Bazı insanlar da böyledir. Fikri ve cismi kirli olan kişi hangi katagoride olursa olsun bana göre kirlidir. Batının çok abarttığı alimleri gibi. Aslında bizim alimlerimiz de var ama nedense batı takıntısından kurtulamıyoruz. Şu çin malları gibi... Yazı bana bunları anımsattı. Her kişi başka başka düşünebilir, her fikre saygım var.

saygımla...
Can Murat
Can Murat, @canmurat
25.10.2010 19:42:32
Girişte bahsi geçen isimler

Değer ve eder olarak dediğiniz gibi balon olsa da

Aynı zamanda bir çağ yangınını ateşleyen

Ve insanlığı çıkmaza sürükleyen ve dehşetli zararlar veren isimler.

Çok şükür ki, akıl ve bilim ilerledikçe balonlukları iyice gün yüzüne çıkıyor.

Güzel yazı ve değerli.

Kutlarım Engin bey, saygılarımla.

Can Murat tarafından 10/25/2010 7:43:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
25.10.2010 18:10:22
Hayatın aslında kendisi sahte...

Sanırım bunu anlatmak istediniz. Yoksa ben mi yanlış algıladım.

Oldukça düşündüren bir yazı ve ilginç. İlginçliği belki de sahteciliğimizi yüzümüze vurduğu içindir.

Kimbilir!...
Durdu Şahin
Durdu Şahin, @durdusahin
25.10.2010 16:21:40
DÜŞÜNDÜREN BİR YAZIYDI.
TEŞEKKÜRLER.
SELAMLAR.
hicbitmez
hicbitmez, @hicbitmez
25.10.2010 15:54:37
10 puan verdi
Kendine güvenen insan belki de düsmana inaniyor gibi bir görüntü verebilir ama o kendi inanci dogrultusundan ayrilmaz.
Düsman ile iletisime girebilen biri cesurdur.Cesaret hep güven isi ama baskalarina degil kendine olan güven.
Bu da tabi akil ile bilgi ile mümkün.Kisinin kendine olan öz güveni hep bilgi ile gelisiyor.
Kendine güvenmeyen kimseye güvenemez ve güvenilir bir karekteri yansitamaz.
Böyle de olunca tedirgin ve ürkek sekilde hayatin icinde yer alir.Ufalanir gidebilir yani harcanmasi neredeyse kacinilmaz.
Caresizlik hep yoksulluktan degil genelde cahillikten.Gözü kör herseye inanip kanmaktan.

Batinin bilginlerini de hafife almamak gerekir.

Degisik farkli bir yaziydi.
Yüreginize saglik degerli dost
Saygilarimla


ney!
ney!, @ney
25.10.2010 12:20:45


ney! tarafından 11/9/2010 11:10:42 AM zamanında düzenlenmiştir.
bilgekul
bilgekul, @bilgekul
25.10.2010 11:33:55
enteresan bir yazı...

zamansal kopukluklar var ama en azından meramı anlaşılıyor. mesela sergide inceledimdiyor yazar. ama o ana kadar sergi ile ilgili en ufak bir ipucu yok. bu ne sergisidir? işporta mı, ulusal sergi mi, herhangi bir kitabevinin tezgah sergisi mi?

selçuk ilkan şiirine bağlanarak finali oluşturan bölümün konuşmacısını da anlayamadım mesela... bu yazının yazarı mıdır yoksa bahsettiği kitabın yazarı mıdır?


içerik konusu da çook tartışılabilir.. esasen aynı fikirdeyim diyebilirim. ancak bir ekol, bir tarz, bir felsefe yaratmak çok da hafife alınmamal diye düşünüyorum. bir takım ürünler milyonlarca satıyorsa mutlaka bir boşluk yakalamışlardır değil mi?


yine de kısa olmasına rağmen okuma hissi uyandıran yazınızı tebrik ederim



saygımla


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL