- 917 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÇANAKKALE BELGESELİ VE TV5
Hemen hemen her konferansımda, ya da okuyucu sohbetimde aynı temenni ile karşılaşıyordum:
“Çanakkale zaferimizi sizden dinlemek ayrı bir heyecan veriyor. Keşke Çanakkale’nin tamamını belgesel olarak çekebilseniz büyük bir hizmet olur…”
Dostlar!
Allah nasip etti, bu ortak temenni gerçekleşti.
Projesi yıllar öncesinden hazırdı. Tv5 Genel Koordinatörü Mustafa Geçer Bey’le konuyu görüştüğümde heyecanla karşıladı.
Kendisine takdim ettiğim proje özet olarak şöyleydi:
Çanakkale savaşının sebepleri, seyri ve sonuçları mekanlarında anlatılacak. Belgeleri sunulacak. Savaş alanları ve şehitlikler görüntülenecek. Kullanılan silahlar, teknikler ve vasıtlar anlatılacak. Allah’ın ayetlerinin tecelli ettiği mekanlar gösterilecek, belgeli bir şekilde açıklanacak. Çekilmiş olan görüntüler, filmler, dokümanlar kronolojik sıraya göre verilecek.
Böylece her biri 30 dakika olmak üzere 33 bölümlük bir belgesel dizi meydana gelecek.
Elbette kolay bir proje değildir. Ama meydana getirilecek böyle bir eser, Türkiye’de bir ilk olması hasebiyle, hem ilgi görecek, hem de kalıcı olacaktır.
Derhal kaynak, ekip ve imkan tahsis etti.
Zaman kollamaya başladık.
Sonunda bu sonbahar mevsiminde, Gelibolu Yarımadası’na yerleştik, kolları sıvadık.
Hava şartlarına, zamana, yöneticilere ve imkansızlıklara karşı büyük bir mücadele verdik. Ekibimizin fedakarane gayretleri ve Alllah’ın yardımı ile sonunda başardık.
Çekimleri bitirdik, şimdi laboratuar çalışmalarına başlandı. İnşaallah kısa sürede montaj, dublaj, belge yerleştirilmesi gibi teknik çalışmalar biter. Böylece Tv5 izleyicisi ile bu belgesel dizide buluşma imkanını yakalarız.
33 bölüm halinde, belli periyotlarla izleyici karşısına çıkacak olan bu belgeselin, kronolojik sırayı takip etmesine, her bölümde ayrı bir heyecanın oluşmasına özen gösterdik. Ayrıca kuru bir anlatım yerine, olayların içindeymiş gibi heyecanlı bir üslupla takdim etmeye gayret ettik.
Elbette mükemmel bir eser oldu iddiasında değilim. Ama yapabileceklerimizin en güzelini yapma gayretinde olduk.
Dostlar, bir borcumu buradan ifa etmeme müsaade ederseniz son cümle olarak onu paylaşmak istiyorum:
Bir kişi var ki, 40 yıldır Çanakkale zaferini ve özellikle rekortmen mücahit Seyit Onbaşı’yı israrla gündeme getirmeye çalıştı. Rahmetli Seyit Onbaşı’nın o 276 kiloluk mermiyi sırtına aldığında:
-Ya Allah, Bismillah!
Sözünü kürsüde tekrarlarken hepimizin heyecanla ayağa fırlamamızı sağladı. En başta o kişi ve o sözüdür ki, beni Çanakkale savaşlarını araştırmaya yönlendirdi. Yıllar boyu araştırma yaparak, ciltler dolusu kitap yazmama, yüzlerce konferans ve sohbet yapmama, binlerce kardeşimizin o mekanları öğrenmesi için rehberlik hizmeti vermeme işte o şahıs vesile olmuştur. O şahsa ne kadar dua ve teşekkür etsem, minnet borcumu ödemiş olamam.
Bu kişi Prof.Dr.Necemettin Erbakan hocamdır.
2010 yılının Fetih kutlamaları için, İstanbul İnönü Stadyumu’nda bulunuyorken şeref trübününde onu ziyaret edip elini öptüm ve dedim ki:
-Hocam Çanakkale şehitliklerinde idim. Ayağımın tozu ile size geldim. Şehitlerin size selamını getirdim…
Cevabı unutulacak gibi değildi:
-Allah senden razı olsun. İki cihan saadeti bulasın. Bu amelin seni inşallah cennete götürmeye yeter. Bu selam beni çok duygulandırdı…
Derken gözlerinden yaşlar boşandı.
“ŞU BOĞAZ HARBİ” belgeselini izlemek üzere, Tv5 ekranlarında buluşmak dileğimle.
Ekrem Şama