AYRIK OTU

Kâinatın yaratıcısı biz insanları yaratırken varlık âlemindeki bütün canlı ve cansız varlıklardan üstün tutmuştur.
Bizi diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğimiz ise düşünen birer varlık olmamızdır.
Düşünmek merak etmenin, sormanın, ilgilenmenin, önemsemenin, ciddiye almanın sonucudur.
İnsanoğlu bu hayatta var olduğu sürece son nefesini veresiye kadar her saniyesinde düşünür ve hayal eder. Unutmayın bizleri ayakta tutan geleceğe yönelik kurduğumuz hayallerimiz ve umutlarımızdır. Hayallerimiz ve arzularımızla geleceğin temellerini atıyoruz. Hayallerimizle düşüncelerimizi süsleriz, aklımızdan geçenleri arzulamaya başlarız.
Ruhunuzun büyük okyanusunda yaşarsınız. Kaptanı siz olan geminizle hayallerinizin gidebildiği uçsuz bucaksız denizleri keşfedersiniz. Tabi ki bu arada bir gerçek de var. İnsanoğlu hayal ettiği her şeyi gerçekleştiremez. Fakat hayal etmediği sürece de başarılı olamaz.
Dünyaya karamsar bakan insanlar hayatta hep olumsuzluklara odaklanırlar. Yanı başındaki güzelliklere değil de çirkinliklere yoğunlaşırlar. Mutlu bir geleceğin hayali ve umudu içerisinde değildirler.
Einstein’ın güzel ve etkileyici bir sözü vardır:”insan aklının sınırlarını zorlamadıkça hiçbir yere ulaşamaz.”
Biz insanoğlunun çabuk pes eden bir kişiliği vardır. Sonuca ulaşmak üzereyizdir, ama tünelin sonuna bir adım kala önümüze bir tümsek çıkmıştır. Onunla mücadele edip, savaşmak yerine anında pes ederiz. Beynimize bir kelepçe vurup onu zalimce bir tekmeyle ıssız bir köşeye fırlatırız. Beyin orada paslanır yıllar geçtikçe yerini alışkanlıklarımız devralır. Robottan farkımız kalmaz.
Eğer hayatta başarılı olmak istiyorsak başarının ilk adımı DÜŞÜNMEKTİR. Yeni düşünceler üreterek içimizdeki dünyayı keşfederiz. Bu keşif sonunda elde ettiğimiz başarılar yetinmemeliyiz. Daha büyük düşünmeliyiz. Kimsenin düşünmediğini düşünüp asla pes etmemeliyiz, hep yolda olmalıyız. Mevlana şöyle söyler”Sende suya kanmış susuz gibi, Allah için olsun, elde ettiğinle yetinme, durma. Bu tapıda sonsuz makamlar var. Başköşeyi bırak, senin başköşen yoldur. Gözünü yıldızlara dik; yol ara. Rahata ulaşma tuzağı daima rahatsızlıktır. Karınca Süleymanlık dilerse onun bu dileğini hor görme, gayretine bak. İnsan akıllı çalışmaya kul olması gerekir. Çünkü bir şeyi iyice arayan nihayet bulur. Hangi işe girişirsin de o işte sana ölüm bile hoş gelirse, işte sevdiğin iş o iştir.”
Her insanın beyninde”başaramam yapamam”düşünceleri ayrık otları gibi kök salmıştır. Beyninizdeki bu ayrık otlarının köklerini bir bir söküp atın. Su gibi saf ve temiz olsun düşünceleriniz. Bir işe girişirken yapacağınıza, başaracağınıza bütün kalbinizle inanın ve hayal edin. Çünkü “gerçek başarısızlık yapamamak değil, hiç yapamayacağını sanmaktır”