- 4550 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü
Sayın Başkan,
Sayın İl Genel Meclisimizin Saygın Üyeleri ve Değerli yöneticileri.
Bugün “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü,” Bu gün Birleşmiş Milletlerin Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü olan (UNESCO) tarafından 1994 yılında kabul edilen ve o günden buyana, “Dünya Öğretmenler Günü” olarak, kutlanması nedeniyle bütün öğretmenlerimizin çok önemli olan bu gününü kutlamak maksadıyla, şahsım adına söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken hepinize saygılarımı sunarım
Sayın Başkan,
Sayın İl Genel Meclisimizin Saygın Üyeleri,
Bir ülkenin gelişip kalkınması “çok kaliteli öğretmen ve kaliteli eğitimle olur”. Öğretmenlerin görevleri, sadece okul içiyle sınırlı değildir. Onlar toplumun içindede varlıklarını sürdürürken, yerine getirmeleri gerekli olan görevleri vardır. Bu görevlerden her hangi birisinde eksiklik olduğunda, bu eksikliğin nedenlerini düşünmek zorundayız. Bugün ülkemizde 10 milyon, dünyada da 100 milyonun üstünde çocuk okula gitmektedir. Bu çocukların yarısından fazlası da kız çocuklarıdır.
Öğretmenlerimizin, çocuklarımıza daha iyi gelecek vaat etmesi açısından, SAĞLIKLI BİR YAPI İÇİNDE YETİŞTİRMELERİ GEREKMEKTEDİR. Bu durum her bakımdan çok önemlidir.
Ne var ki, bizler genellikle öğretmenlerin sorunlarını bilmiyor ve o sorunların ortadan kalkması için bir gayret sarf etmiyoruz. İş böyle olunca da, “eğitim-öğretimde” ortaya çıkan farklılık bir takım olumsuzlukları, beraberinde getirmektedir. İşte bu farklılığın ortadan kaldırılması maksadıyla, uluslararası düzeyde oluşturulan bir yapılanmanın sonucunda, öğretmenlerin sorunları ele alınmış ve nelerin yapılması gerektiği karara bağlanmıştır. Bizde de, bilinmesi ve kabul edilmesi gereken bir durum var. O durumda, öğretmenlerin ekonomik ve sosyal sorunlarını çözmektir. Çeşitli ülkelerdeki öğretmenlerin içinde bulunduğu şartları, bizde öğretmenlerimize sağlamalıyız. Sağlamalıyız ki, öğretmenlik mesleğini birinci derecede kaliteli duruma getirebilelim. İşte o zaman, istediğimiz ölçütte bir sonuca ulaşmış oluruz. Bu açılardan baktığımızda, Öğretmenlerimize ne yapsak az gelir. O zaman, öğretmenler gününün önemi ve anlamı, daha da belirginleşir. Dünya Öğretmenler Gününün ana teması, “DAHA KALİTELİ ÖĞRETMEN, DAHA KALİTELİ EĞİTİMDİR.”
Ülkemizde de eğitime vereceğimiz önemle, öğretmene yapacağımız yatırım sonucunda, geleceğimizi şekillendirmiş oluruz. Bu bakımdan, öğretmenlere gereken önem verilmeli ve onların vereceği eğitime, bilime, araştırmaya ve teknolojiye her aşamada gerekli payı ayırmak zorundayız. Bu nedenle, Eğitime ve eğitimciye yapılan yatırım çok önelidir. Kaliteli eğitim, kaliteli öğretmenler ile sağlanır. Zengin toplumların oluşması, çocuklarına kaliteli eğitim almalarına bağlıdır. Kaliteli öğretmenden yoksun olan toplumlar, başka ülkelerin himayesinde yaşamaya mahkûmdurlar. Bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamız gerekir.
Sayın Başkan,
Sayın İl Genel Meclisimizin Saygın Üyeleri.
Ülkemizdeki öğretmen gelirlerinin çok düşük olması nedeniyledir ki, öğretmene olan saygınlık yok olmuştur. Bu sebeplerden dolayı, azda olsa bir kısım öğretmenlerimiz, kimliğine yakışmayan bir takım ticari işlerin içinde olmak zorunda kalmaktadırlar. Hâlbuki devleti yönetenler bilmeliler ki, öğretmenlerin mesleki bilgi düzeylerinin mutlaka artırılması gerektiğini ve bu yönde gerekli önlemlerin alınmasının şart olduğunu, hatta öğretmenlerin, ekonomik ve sosyal sorunlarının ivedilikle çözümlenmesinden geçer.
Bu sorunlar çözülmediği takdir de, eğitim-öğretimde ki var olan sıkıntıları ortadan kaldırmak mümkün olamaz. Var olan sorunlarla birlikte, yeni oluşacak sorunlarla baş edemezsiniz. Bu nedenle, Milli Eğitim Politikalarını yeniden gözden geçirmek zorundayız.
Sayın Başka,
Sayın İl Genel Meclisinin Saygın Üyeleri.
Öğretmenlerimizin, gelişen teknolojiden mutlaka yararlanması sağlanmalıdır. Onları, kahvehanelerden ve buna benzer yerlerden kurtararak, pedagojik biçimlenimi tamamlayacakları yerlerde olmalarını sağlamak gerekir. Hatta çağdaş yapılanma esasları düşünülerek, her türlü öğrenim olanakları sağlanmalıdır. Öğretmen, az öğretip çok not dağıtan olmaktan çıkarılmalı, çok şey öğreten, “eğitim-öğretimi” ciddiye alan ve öğrencisine örnek olan bir anlayış statüsüne kavuşturulmalıdır. Öğretmen hiçbir zaman, siyasi, etnik, yöre, cinsiyet, zengin, fakir, din ve mezhep ayrımı yapmadan, görevini en iyi şekilde yapmasını bilen olmalıdır. İnsanların eğitim hakları temel haklardan birisidir. Bu hakların sağlanmasını da devletimiz ücretsiz yapmak zorundadır. Bilgi düzeyi yüksek insanların yetiştirilmesi buna bağlıdır.
İçinde bulunduğumuz “eğitim-öğretim” yapılanmasındaki eksiklerimizin neler olduğunu anlamak için, birde uluslar arası boyutuna da bakmamız gerekmektedir. Uluslararası oluşan “Eğitim Birliği” (Dünya Eğitim Sendikaları Federasyonu) anaokulu öğretmeninden, üniversite öğretim üyelerine kadar 161 ülkede 338 üye organizasyonuna bağlı 29 milyon eğitim personeli bulunduğu görülmektedir. Bunların tamamının amacı, KALİTELİ EĞİTİM İÇİN, KALİTELİ ÖĞRETMENLERİN var olmasını sağlamaktır. Bu organizasyonda olduğu gibi, ülkemizde de geleceğimizin garantisi ve en önemli yatırımı olan genç nesilleri şekillendirecek olanlar, öğretmenlerimizdir.
Bu gerçeği görmüş olan, Mustafa Kemal Atatürk, “Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eserin olacaktır”,diyor. Nesillerimize bırakabileceğimiz en büyük mirasımız iyi ve nitelikli bir eğitim sistemi ve iyi yetiştirilmiş nesiller olmalıdır, diye düşünüyorum.
Sayın Başkan,
Sayın İl Genel Meclisimizin Saygın Üyeleri ve Değerli yöneticilerimiz.
Yapmış olduğum bu konuşmamdan, umarım hepimiz payımıza düşeni almış olduk. Ülkemizin şiddetle bu saymış olduğum nitelikli “eğitim-öğretime” ve onu tam anlamıyla verecek öğretmenlerimize ihtiyacı vardır.
Sözlerimi tamamlarken, hepinize saygılarımı sunuyorum.
Mürsel Adıgüzel
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.