- 1383 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
züğürt zengin
istanbulun fatih semtinde oturan bir delikanlıydı adı mert,imajı sert,düşmanı namert di.sempatik bir o kadarda rampadikti,(yani bazen işi yokuşa sürmeyi severdi)
ahbapları onu çok sever,vede birbirlerinden kıskanırlardı,paylaşamazdılar,hepsi de onun için birşeyler yapmak ister fakat bir çoğu hiç bir şey yapamazdı.
idealleri vardı en kralından, asla vazgeçmedi gemileri yakmıştı asla geri dönmeyecek ya başaracak ya başaracaktı, dediğini yapan biri olduğundan, her tanıdığı emindi.sevdiği çiçek yasemindi.
züğürtlüğünü kendinden başka bilen yoktu.birgün bir dilenciye rastladı dilenci onu 200 metreden markaja almış tamam demişti çünkü dilenciye güler yüzle yaklaşıyordu vede paralı biri zannedileceğini biliyordu,dilenci abi be dedi güzel bir abiye benziyorsun yap güzelliğini bende evime gideyim dedi,nasıl olacaktıki cepte tek kuruş yoktu.
o hiç kimseye yokluğunu histtirmeyen adam ,dilenciye vallahi yok dedi.
dilenci duraksadı ve abi varya gören seni demez vallah ,bu adamda para yok.al istersen
bende olanı paylaşalım,tüm sevecenliği ve gülen yüzüyle aldı dilenciden 2 lirayı
,attı iki adım geri döndü parayı geri verdi al bak sana para verdim,dedi...ve güldü
sonra gülüşerek ayrıldılar,ikiside mutlu olmuşlardı,tamamen zıt yönlere giden iki yolla,istanbula karıştılar...