- 1036 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GÜLÜMseme
Neden gülümsemek, kahkaha değil?
Kahkaha taşkınlıktır, uç noktalardır, duyguların süzgeçsiz dışa vurumudur.
Anlıklarla sınırlıdır.
Evet, çok hoş, keyif verici olmasına rağmen çabuk sönen bir alev gibidir, yakıp geçer.
Gülümseme öylemidir, bir yerleştimi yüzüne uzun süre kaybolmaz. Bir su gibi yavaş yavaş kaynağından süzülerek çıkar, yakışır da..
Kendi kaybolsa dahi gölgesi sarmıştır, kalmıştır izi
Bir dosta gülümseriz, arkadaşlarımıza, ince bir espriye, traji komik yaşanmışlıklara, arkasından baka kaldığımız geçip giden zamana,
Yaşanmamışlara da... Yüreğimiz dolu dolu olduğunda, dolulukların yansıması olur yüzümüzde.
Bazen;
Sevgiliye dokunan ilk buse, okunan ilk mektuptur...
Bir kadeh şarabın tadı damakta, elini sıcacık tutması deniz kıyısında...
’’benim yıldızım’’ dediğimiz gökyüzünün göz kırpmasıdır...
Atsız prensinin:
" ne diyeceğimi bilmiyorum" demelerinin, sonunu getirendir sessizce, dudaklarda gülümseme.
Sancılı doğum arkasından gelen bebeğin ağlama sesi, sonra ilk sözcükleri, ilk adımıdır.
Köyünün yamaçlarında bin bir ala haşhaş- çiçek, kıyıp koparamadığındır tebessüm...
Kaçırdığını sandığın ilkyazın, ilk açan kardelenin, ilk yaprağıdır.
Kokusudur toprağın, yağmurun yüzüne akan damlasıdır.
Issız bir dere kenarında çakıl taşlarının akarla oynaşmasının yansımasıdır yüzünde...
Ağustos sıcağında bir bardak soğuk sudur, ya da zirveden çalınmış Torosların karıdır...
Gölgelerin oyunu yarı güneşli tepelerde ekinlerin üzerinde esen rüzgârın hışırtısıdır,
Ağaçların elbisesinin, yeşilden sarıya, kırmızıya devinmesidir,
Ve rüzgârla dansıdır son güzde yaprakların.
Harman zamanında yığınların altında bir yudum kahve içmedir yorgun bedenine tebessüm...
Bir kış gününde yüzüne düşen ilk karın izidir...
Mahzun bir tepeden bakınca, denizde dans eden yunusların dansıdır.
İkinci bir şans verilmiş hastanın dileğidir.
Mahpusun hücresine sızan güneşin ışık huzmesidir, bir mektuptur "okunmuştur" yazısıyla ellerinde.
Alanlarda halaya durmaktır hey hey!
Uzun zamandır haber almadığın can dostundan gelen bir telefon sesidir...
Yüreğinin derinliklerinden çıkardığın bir sayfanın resmidir gözlerinde, asla göremeyeceğini bilerek...
Ilık ılık bedenini saran bir hatıranın dokunuşudur ellerinde...
Ressamın tuvalinde son fırça darbesi,
Şairin mısralarında son satır,
Bağlamanın tellerinde mesaj olur
Sonu mutlu biten bir masalın, öykünün, romanın kapanıp rafa konmasıdır.
Ne çok neden vardır gülümsemeden yana; dengeli, ağırbaşlı, aynı zamanda...
Ve her insanın kendini oynadığı, başrol oyununda hayat sahnesinin, nedenidir de yazılamayan...
Nedenleri bir bir toplayıp dizsek dizelere, satırlara sığmayandır...
Ne güzeldir gülümSEME.
deren bulut